"Biden'ın bu koşullarda tek farkı Netanyahu'ya Trump kadar bağlı olmaması."
Amerika’da “geleceğin başkanı” olarak gösterilen Ocasio-Cortez başta olmak üzere senatör Elizabeth Warren, Bernie Sanders, Ilhan Omar gibi demokratların İsrail terörüne karşı gösterdiği tepki ABD’nin İsrail politikasında değişikliğe gidip gitmeyeceği sorusunu beraberinde getirdi.
Filistin kökenli Kongre üyesi Rashida Tlaib’in, Washington’ı hedef alarak “İsrail’in apartheid hükümetine ne kadar para gönderirseniz gönderin, Filistinliler bir yere gitmiyor” çıkışının ardından gözler Joe Biden’a çevrilmişti.
Biden’ın İsrail’in insanlık dışı saldırılarından birkaç gün sonra “İsrail’in kendini savunma hakkı var” demesi bir kenarda dursun, Trump Biden’ı İsrail’e destek vermemekle suçlarken Demokratların Ilhan Omar gibi kişilerin yanında olmasına inanamadığını belirtti.
Hatırlayalım, 2017 yılında Trump “resmi olarak” Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıklamıştı. Görev sırasında Ağlama Duvarı’nı ziyaret eden ilk başkan olarak da tarihe geçti. Damadı Jared Kushner’in Netanyahu ile olan dostluğunu ise bilmeyen yok. Trump’ın başkanlığı döneminde açıkladığı barış planı ise barıştan daha çok Filistinlileri yok saymaya yönelikti.
ABD siyasetinde hem ekonomik hem de siyasal olarak etkili olan İsrail lobilerinin amacı ABD’nin İsrail’e yaptığı askeri yardımın desteklenmesiyle birlikte İsrail’in bölgede güvenliğini sağlamak. Biden’ın bu koşullarda tek farkı Netanyahu’ya Trump kadar bağlı olmaması. İsrail’in desteklenmesi konusunda ikisinin de köklü bir fikir ayrılığı yok.
Eski Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi’nin dediği gibi, “Konu İsrail olunca, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar tek bir ağızdan konuşurlar” söylemi bazı Demokratların İsrail’in terör estirmesine sessiz kalmamasıyla geçerliliğini yitirse de tüm bu yaşananlar Demokratlar için büyük insanlık için küçük bir adım.
Öyle ki, 2022 yılında yapılacak senato seçimlerinde “Trump tehlikesine karşı” tüm Demokratlar partinin birliğine önem verecektir. İki tepkiyle ABD’de devrim olacak değil ya, Biden’ın İsrail politikasında radikal bir değişikliğe gideceğini beklemek de pek mümkün değil.
Yetki tartışması
Beşiktaş’ın şampiyonluğunu kutlamak için sokağa dökülen vatandaşlara bekçilerin müdahalesini görünce gözlerime inanamadım.
O kalabalığın içerisinde bekçilerin havaya açtığı kontrolsüz ateş sonucu bir vatandaş hayatını kaybetseydi ülke çapında nasıl bir gerilim yaşanacağını varın siz düşünün.
Zira bekçilerin müdahalesine karşı vatandaşların polisi araması da olayın başka bir ironik tarafı. Açıkçası bu yaşananlardan sonra silah taşıma ve kullanma gibi bekçilere tanınan yetkilerin tartışılması gerektiğini düşünüyorum.
İlk doğrusu
Televizyonlarımızın vazgeçilmezi Mehmet Ceyhan, “Vaka sayılarındaki azalmanın aldığımız tedbirlerle alakası yok” açıklamasında bulunmuş.
Ne yalan söyleyeyim, pandemi döneminin yıldızı Ceyhan’ın bugüne kadar ki en mantıklı açıklaması bu oldu. Zira kendisi haklı, tedbirlerle alakası yok, bugüne kadar da hiç olmadı. Çünkü enfeksiyonlar kışın artar, yazın azalır. Bu durum yüz yıllardır böyledir.
Sözcü’ye “doğruları söylemekten vazgeçmeyeceğiz” diyen ama doğruları son 1,5 senede çelişen, sorgulanabilir bir zemin olan bilimi bile dogmatik bir hale getirip kendisini eleştirenleri “hain” ilan eden Mehmet Ceyhan’ın bu konuda kararlılıkla yanındayım.
Aynen böyle devam hocam.