Şimdi de size "Irak'ta 15 Temmuz Cuma Namazı" başlığını aktarmak istiyorum…
1 Temmuz tarihli yazımda şu özetle Türkiye, Irak, NATO, AB ve değişen dünya dengelerinin krokisini çıkarmıştım:
“Rusya-Ukrayna Savaşı ile dünya, Rusya yanlısı Doğulular ve NATO-AB yanlısı Batılılar olarak bloklaşma yoluna girdi… Türkiye’nin son süreçte elde ettiği ve kimseler tarafından inkar edilemeyecek diplomasi başarıları var fakat bu başarılar rehavete dönüşmemeli atılacak her adım iyi tartılıp ölçülmeli çünkü uluslararası oyunlar giderek keskinleşerek her türlü yalanı-dolanı-hukuksuzluğu-tehdidi-şantajı mubah görmeye başladı… Sadr Hareketi’nin komple istifasına Bağdat Parlamentosu beklenen ilgiyi göstermeyip umursamaz tavırlarla “kendi menfaatleri doğrultusunda” hareket edince Sadr taraftarları ve Sadr güç dengeleri bu duruma bir hayli sinirlendi… Bu öfke Irak’ta “Temmuz Darbelerinin” yıldönümleri yaklaşırken arka sokaklarda “darbe çağrışımlarının” yapılmasına neden oldu çünkü aylardır hükümet kurulamamakla birlikte yoksulluk-yolsuzluk-adaletsizlik-vekillerin umursamaz tavırları Irak Sokaklarını isyan boyutuna getirdi… Irak’ta olası bir darbenin en belirgin sonucu ise; Şii-Şii, Kürt-Kürt, Sünni-Sünni çatışma ve ayrışmalarının getireceği pek çok parçaya bölünmüş bir Irak olacaktır… Ve Irak Türkiye için çok önemli olmalı çünkü TÜRKİYE’Yİ IRAK ÜZERİNDEN OKUMAK GEREKİYOR…”
Şimdi de size “Irak’ta 15 Temmuz Cuma Namazı” başlığını aktarmak istiyorum… Neden mi? Sadr Hareketi’nin istifası sonrasında halkın beklediği şuydu; parlamentonun bu istifayı kabul etmemesi ve Irak’ın menfaatleri doğrultusunda tüm vekillerin yan yana gelmesiydi… Fakat öyle olmadı… Hatta tam aksine İran yanlısı Şiiler başta olmak üzere belli guruplar siyaseten güç devşirmeye başladı… Durum böyle olunca Sadr Hareketi Irak’ın menfaatleri doğrultusunda bir yönetim kurulana kadar durmayacaklarının sinyallerini verdi…
Evet 15 Temmuz halkı meydanlarda (toplanma yerinin Yeşil Bölge de mi yoksa Sadr Bölgesinde mi olacağı henüz belli değil) toplamayı hedefleyen Sadr Hareketi ve bazı sivil toplum kuruluşları bu girişimlerinde ne kadar başarılı olacak göreceğiz… Bununla birlikte Irak’ı kaosa sürükleme planlarına 15 Temmuz Cuma Namazı bir vesile olur mu tedirginliğini de yaşıyorum…
Irak kulislerinde hararetli bir şekilde konuşulan ve hızla kitlelere ulaştırılmaya çalışılan bir başlık daha var; “1 milyon imza toplayarak halkın iradesini ispatlamak…”
Toplanacak 1 milyon imza ile İran yanlısı Şiilere ve bürokrasiyi ele geçiren belli guruplara; “bakın başarısız oldunuz ve Irak’ı kötü bir tabloya hapsettiniz! Her şey her geçen gün daha da kötüye gidiyor! Halk artık sizi istemiyor! Irak’ın ihtiyacı olan yeni bir anayasa ve yeni bir yönetim şekli! Bu yönetim şekli nasıl olur, sınırları nasıl çizilir, Irak bölünür mü bölünmez mi kısmına da sadece Iraklılar karar verir…”
ABD de Bağdat Parlamentosu’nun acilen hükümet kurmasını istiyor… İstemekle kalmayıp bu yönde ciddi telkinlerde bulunuyor… Kim kurarsa kursun yeter ki yeni hükümet bir an evvel kurulsun diyen Washington’un bu telkinlerine Haşdi Şabi karşılık verecek gibi görünüyor… Sadr Hareketi’nin 15 Temmuz Cuma Namazı ve bazı gurupların 1 milyon imza çağrıları Haşdi Şabi’nin hızla yeni hükümeti kurmasını sağlayabilir… Zira Haşdi Şabi böylelikle kendi lehine seçim kanunlarını hızla onaylayacak çünkü kim kurarsa kursun yeni hükümet geçici olacak ve Irak erken seçime gidecek…