ŞENOL GÜNEŞ...

Osman ATAMAN 17 May 2016

Osman ATAMAN
Tüm Yazıları
Şenol Güneş'i ve liderliğinde hakedilmiş, ' şerefli ' bir şampiyonluk kazanan bütün Beşiktaşlıları kutluyorum.

Şenol Güneş’i ve liderliğinde hakedilmiş, ‘ şerefli ‘ bir şampiyonluk kazanan bütün Beşiktaşlıları kutluyorum.

Bir Trabzon’lu olarak Şenol Güneş, hem kişisel, ailevi yakınlığım nedeniyle, hem de çocukluğumun büyük kahramanı bir takımın vazgeçilmezi olarak tarihimin en önemli unsurlarındandır. Şenol Güneş, Türkiye’de asla ve halen ‘ hakettiği ‘ değeri bulamamış bir kişidir. Trabzon’da daha bu sezonun başında Beşiktaş’ta göreve başladığında sarfettiği ‘Hiç şampiyonluk kupası‘ alamadığına dair  ‘doğru‘ ve ‘gerçek durumun aynası‘ olan sözlerinden dolayı bile hedef olmuştur. Hatta, Prof. Dr. Hakan Kulaçoğlu gibi ‘müteahhit yönetici ‘ nosyonuna karşı çıkan ‘entelektüel‘ ve ‘vizyon‘ kulüp yönetim modeli takipçisi bir kimlik dahi yakın dostluğu olan Hoca ile  küsebilmiştir.

Şenol Güneş, yoksul bir aileden başladığı hayat mücadelesinde, üstlendiği her görevin hakkını vermek için yüksek disiplinle çalışmış özgün bir kişiliktir. Trabzon genlerine mutlaka Ahmet Suat Özyazıcı’nın ve Özkan Sümer’in öğrencisi olarak          ‘kaptıkları‘ eklenmiştir. Şampiyonluk yıllarında Ruhan Öngür, Süha Akçay ve Utku Bozoğlu’nun da ‘kimlik gelişiminde‘, en azından bazen de ‘transfer komitesindeki‘ pazarlıkçılar olarak yeri vardır.

Şenol Güneş asla yalancı pehlivan olmamış, sonradan 2 dil konuşabilir hale gelmesine rağmen kimse O’nu ‘resultante importante‘ diye ‘kıt‘ lisan ile ‘artist‘ görünümün esiri bulmamıştır. Şenol Güneş, tevazu, hoşgörü ve efendiliğin, ‘saç kesiminde karizma olmayan‘ sahibidir. Saçsızlığın esiri kişilerin Hoca’nın saçında karizma aramaları da Türkiye’ye özgü bir mizahtır. Şenol Güneş, Trabzon kentinde futbol endüstrisinin entegre bir başkentini oluşturma hayallerine sahiptir. Bunu kentin sosyolojik olarak bozulmuş dokusu, psikolojik saldırı ile bilinçli tarumar edilmiş yapısı nedeniyle yapabilmek ne denli mümkündür bilemem..

Ancak, keşke, Türkiye Futbol Endüstrisi Strateji ve Eylem Planı hazırlansa ve Hoca, bu saatinden sonra günlük skor peşinde koşturulmak yerine 10 yıllık bir özel sözleşme ve misyon ile bu işin başına getirilse..Federasyon’dan bağımsız, Gençlik ve Spor Bakanı ile eşgüdümlü ve Kalkınma Bakanlığı ile içiçe.. Türkiye Futbol Stratejisi ve Eylem Planı uzun soluklu olarak bütün futbol altyapımızın ve oyuncu üretiminin planlanacağı bir vizyon ve eylem planı, Hoca’da bunun tek sorumlusu olmalıdır. Diyeceksiniz ki , jet-ski süren hoca ne olacak ? O, bu süre içinde günlük işlerle uğraşabilir. Nitekim önemli turnuvalar vs olduğu da malumdur .

Şenol Güneş’in Türkiye Futbol Akademisi Başkanı vb bir yapılanma ile ‘ özel statü ‘ ile böyle bir göreve getirilmesi; yeni hocalar, yeni kulüp teknik yönetim anlayışı, altyapı ve gelişim vizyonu açısından Türkiye’nin 2023 vizyonu ile örtüşen bir yenilik olacaktır.

Türkiye’deki siyasi iradenin Türkiye Futbol Akademisi Başkanlığı ve Şenol Güneş Başkanlığı’nda Türkiye Futbol Endüstrisi Strateji ve Eylem Planı uygulaması için bir yaklaşım sergileyebileceğine inanıyorum.

Şenol Hoca’mı tekrar tebrik ediyorum.

Azmin, insanlığın ve disiplinin sonucudur. Herkesin saygısı da bundandır.