HÜRMET STOKU - ANAYASA

Osman ATAMAN 05 May 2016

Osman ATAMAN
Tüm Yazıları
'Düşmez kalkmaz bir Allah …' sözünün doğruluğu siyasette sıkça kanıtlanıyor. Karşı düşünce veya kampların suçlama bombardımanı, en karşıt olunan kişinin ' yandaş ' haline dönüştüğü anlarda suni bir ' hürmet ' gösterisiyle yer değiştiriyor.

‘Düşmez kalkmaz bir Allah …’ sözünün doğruluğu siyasette sıkça kanıtlanıyor. Karşı düşünce veya kampların suçlama bombardımanı, en karşıt olunan kişinin ‘ yandaş ‘ haline dönüştüğü anlarda suni bir ‘ hürmet ‘ gösterisiyle yer değiştiriyor. Bir dönem gözden düşmüş kişiler, sadece ve sadece sessiz kalabilmelerinin, fikirsizliklerinin sonucu hiçbir gruba yakınlık duymamalarının neticesinde kendilerinde ‘ hikmet ‘ olduğu iddiasıyla vitrine çıkabiliyorlar. Tabii, tekrar aşağıya düşene kadar ! Türkiye, dünyada siyasetçisine ; ‘ sen şimdiki itibarını, sana gösterilen ilgiyi ve hürmet sandığın bu sıcaklığı, saygıyı stokla, sakla, nasıl olsa ileride bir gün, kenara atıldığında sarılacağın tek şeyin bu anıların, bu ‘ hürmet stokların ‘ denilebilen ender ülkelerden değil midir? Yurdumuzda kurumlaşması gereken bir çok şey geçici ve yanlış yapılarla idare edilmiş ve halen ‘ restorasyon ‘ , yer yer de ‘ deformasyon ‘ devam ederken, ‘ hürmet stokçusu ‘ siyasetçi kimliği kurumlaştırılmış, ‘ hürmet spekülatörü ‘ her devrin adamları ise yelkenlerini en sertinden, en ılımanına her iklimde açabilmişlerdir.

Her seviyede kongrelerin, genel kurulların profesyönel hürmet spekülatörleri, kişilikleri zayıf siyasetçinin iki hürmet lafzasıyla yönlendiricisi olabilmekte, işine uygun düştüğü sürece bu senaryoyu oynamaktadırlar. Siyasi kuruluşlarda delegeler, derneklerde üyeler , Meclis’te milletvekilleri potansiyellerine ihtiyaç duyulduğu , destek aranıldığı anlarda, hürmet spekülatörlerince kuşatılmakta, iş bitene dek el bebek gül bebek tutulmaktadır. Bu, siyasi partilerde Genel Başkanlık yarışında, spor kulüplerinde başkanlık mücadelesinde böyledir. İnsan faktörünün olduğu her yerde durum aynıdır. Güneş Motel operasyonuyla 1978’lerdeki Ecevit hükümeti kurulurken, AP’den istifa eden 11’ler Bakan olurken gördükleri ilgi, sevgi, hürmet hep bu türden değil miydi ? Nitekim bunlardan bir kısmı geriye dönmüş ( rahmetli Ali Rıza Septioğlu ) bakanlığı döneminde stokladığı hürmetle avunmuştur. Yıllarca söyledikleri ve kitaplarında yazdıklarının aksine Deniz Baykal ile beraberlik kurmuş olan rahmetli İsmail Cem yine o spekülatörlerce avlanmamış mıdır ? Ve bu kendisine sonuçsuz parti kurma eylemini yapmaya itmemiş midir ? Bir Bedrettin Dalan; Haliç’ti, Tarlabaşı yoluydu derken karşılaştığı ilginin tahvil edildiği hürmet stokuyla oluşturduğu partiyi ( DMP ) ancak kısacık bir süre ayakta tutabilmiş değil midir?

Hakedilmemiş hürmeti veya hürmet gösterme niteliği olmayanlarda sahte hürmet görmek, eğitim hamuru kötü mayalanmış bir toplumun siyasetçisinin pek tabii ayırdedemediği ince ve hassas bir konudur. Siyasette lideri saran ve bütün toplumun gerçek yüzünü görebildiği beceriksiz ve haysiyetsiz kadrosunun daha da niteliksizleri aynı siyaset zincirinin aşağıdaki halkalarına da fazlasıyla bulaşmaktadırlar. Fakat ‘aşağıdakiler‘ liderler kadar ‘vitrinde‘ olmadıkları için toplumun gözüne aynı derecede batmamaktadırlar. Şimdi siz söyleyin ; bileğinin, yüreğinin, beyninin hakkıyla bir yerlere gösterilen sahte hürmetlere o kişiler itibar edebilir mi ? Ama yanlışlıkla oralara gelenler buna inanır, daha doğrusu sahte de olsa, yalan da olsa o hürmet gösterisine ihtiyacı vardır. Ve bu mekanizma böyle kurulmuştur. İşte bütün mesele hürmet spekülatörlerine güç vermeyecek, bileğinin, yüreğinin, beyninin gücüne güvenenleri seçebilmektir. Yeni bir Anayasa tartışmalarının olduğu, yenilenmenin eşiğinde dolaştığımız bir ortamda

‘hürmet stoku‘ meraklısı kişilerin oluşabilecek yeni Meclis’lerde en az sayıya inmesi için altyapı iyi düzenlenmelidir. Tek temsilci seçecek dar bölgede ve tercih oyu ile doğrudan seçilebilecek kişiler bu ‘zehirden‘ arınabilirler. Güçlü bir Başkan ve Hükümeti ile bağımsız ‘yasama – denetim‘ Türkiye’nin tartışmasız demokratik ve ileri ülke olmasını sağlar. Sonuçta bizimkisi naif bir dilek tabii..