2002 Meclisi’nde bir Fevzi vardı ama Fevzi Bey şanssız adamdı.  Gün olur, 4 -5 cep telefonundan birini akrabalarının yanında ‘unuturdu‘. Onların da ‘beleş telefon‘ cazibesine kapılacakları tutar ve bu telefonla ‘tellal‘ ile ‘muhabbet‘ ederler, kadın siparişi verirlerdi.  Olan Fevzi’ye olurdu!  Alın bakın arşivdeki gazeteleri; ‘ Fevzi, Barbie operasyonuna takıldı‘ başlıkları okunurdu.  Şanssız adamdı..  Yeğenden yana kimin kısmeti vardı ki?  Rahmetli Yahya’dan çekmişti Süleyman Bey, yetmedi bir de Yahya Murat çıkmıştı tepesine sonra Sayın Demirel’in.  Berdibek’in de o hesaptı.  Yeğen Nihat ile Abdullah kazandıkları çatı onarımı ihalesini iptal edince Bingöl Doğum Hastanesi Başhekimi Hakan Çoban’ı ‘ tadilatlık‘ hale getirirler; komaya sokarlardı.  Fevzi ne yapsındı?  Şans ters gitmeye görsün.  Başbakan’ın şekeri yükselirdi, Mercedes’de mahsur kalır, balyozla kurtarılırdı. Başbakan sağ, ülke selamet olurdu.  Fevzi o an ortaya çıkar; balyozu satın alırdı.  Ama  ‘kazıklanırdı’ .  Sahte balyozla basın toplantısı yapar. Şerefle ‘Başbakan kurtaran’ balyozu saklayacağını açıklar.  Şanssız adamdı..Fevzi bu..  Yeniden milletvekili olacaktı.  Listeye giremezdi.  Elinde balyoz..Düşünür dururdu..  Kırgın değilim der..İçi burkulurdu..  Resmiyle basılı vekil rozetli pullarına bakar, yutkunurdu..  Elinde balyozun sapı..  Fevzi yutmuştur hapı.  Fikri de yoktu.  Şimdi Fevzi, balyozu n’apmıştır kimbilir ?