Daha doğrusu Çinli ZTE'nin firmanın yüzde 48,04 oranında hissesini satın alarak Türkiye'nin teknoloji üretimindeki gerçek gururlarından biri olan Netaş'a ortak olduğunu duyurdu.
Tahmin ediyorum ki hiçbir şey benim hayal ettiğim gibi gerçekleşmeyecek. Ben de bu hafta sizlerle sadece hayallerimi paylaşıyor olacağım. Hayal etmek kötü bir şey değildir. Nasıl ki Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 30 Ağustos günü Amerikalı teknoloji şirketi Apple’ı Türkiye'ye davet edince hayallere kapıldıysam şimdi de kendime bu hakkı tanıyorum.
6 Aralık sabahı Türkiye’nin en büyük sistem operatörlerinden biri olan Netaş, dünyanın adetsel anlamda en büyük cep telefonu üreticilerinden biri olan Çinli ZTE ile ortak olduklarını açıkladı. Daha doğrusu Çinli ZTE’nin firmanın yüzde 48,04 oranında hissesini satın alarak Türkiye’nin teknoloji üretimindeki gerçek gururlarından biri olan Netaş’a ortak olduğunu duyurdu.
Ben işin ekonomik olarak nasıl değerlendirileceği, Rekabet Kurumu’nun bu satışa onay verip vermeyeceği, bu satışın borsada işlem gören Netaş hisselerini nasıl etkileyeceği konularına girmeyeceğim. Zaten işim de bu değil. Bu gibi konularda uzman ekonomistler ve gazeteciler gerek görürlerse açıklama yapacaktır.
Benim aklımı başımdan alan ZTE gibi gerçek bir Asyalı üreticinin Çin’den binlerce kilometre uzakta yaptığı yatırımın üretime dönüşebilme ihtimalidir. Belki böylece gerçekten Türkiye’de üretilen cep telefonlarına kavuşabiliriz. Sakın peşin peşin bu fikre “hayır” demeyin çünkü otomotiv sektöründe buna benzer üretim modelleri yıllar önce kuruldu ve şu anda birçok Avrupalı “Made in Türkiye” otomobiller kullanıyor.
ZTE tarafından gerçekleştirilen bu satın almaya “Türkiye’nin yarattığı bir değer daha yabancıların eline geçiyor” vizyonuyla bakanlar da tabii ki olacaktır ama bence konuya bu açıdan yaklaşmak zaman kaybından başka bir şey değil.
ZTE’nin sahip olduğu deneyimi, vizyonu ve en önemlisi üretim gücünü Netaş üzerinden Türkiye’ye akıtacağını, böylece başta kıta Avrupa’sında yaşayanlar olmak üzere dünyanın farklı noktalarındaki birçok insanın “Made in Türkiye” cep telefonları kullanacağını hayal etmek bana çok daha keyifli geliyor.
Bu hayalin gerçekleşmesi sadece Türkiye’deki değil yakın coğrafyadaki tüm ülkelerin cep telefonu pazarını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyecektir diye düşünüyorum. Ve öyle ya da böyle ülkemizdeki son kullanıcılar daha ekonomik fiyatlara daha iyi cep telefonları kullanmaya başlayacaklar. Bu üretim nedeniyle yaratılacak olan istihdamın yakın vadeli ekonomiye katkısından, katma değerli üretimin ülke ekonomisine uzun dönemli etkisinden ayrıca bahsetmeye gerek bile yok.
Bu hayal kimin için kötü?
Tabii bir de Türkiye’de milyonlarca telefon satmasına rağmen Türkiye’ye en ufak bir yatırım yapmayan cep telefonu markaları var. İki tane sosyal sorumluluk projesi veya birkaç duygusal YouTube videosu ile Türkiye’ye değer veriyormuş gibi görünmeye çalışan bu markalar eğer ZTE Türkiye’de üretime başlarsa kafalarını vuracak taş arayacaklar. Tabii o zaman “keşke biz daha önce bunu yapabilseydik” pişmanlıkları şimdiki kadar değerli olmayacak.
Şu an için Türk malı olduğunu iddia eden markalar da muhtemelen fiyat / performans skalasında çok aşağılara düşecekler ve ne kadar yerli olduklarını en azından satış fiyatı anlamında sorgulamak zorunda kalacaklar.
Bugünden sonra büyük bir merakla Çin’den daha doğrusu ZTE tarafından gelecek bir açıklamayı bekleyeceğim. İlk işaret ZTE Yönetim Kurulu Başkan ve CEO’su Zhao Xianming’in Türkiye ziyareti olacaktır diye düşünüyorum.