Ülkece ortak bir nokta arasak, sanıyorumki hepimizin ortak noktası gönül verdiği renklere olan bağlılığı olur.
Futbol Türkiye’de en büyük stres atma kaynağı, bir hobiden bazen daha ileride. Hep erkeklerle bağdaştırdığımız futbolu, geçtiğimiz yıllarda Futbol Federasyonu’na babamın sunduğu teklif ile cezalı maçları kadınlar ve çocuklar izleyebildi. Bu aslında daha büyük bir teşviğin ilk adımı gibiydi. Artık kadınlarda futbol maçlarına gitmeye başladılar, kendi kombinelerini aldılar ve taraftarlık olgusuna katılım gösterdiler. Bugüne kadar hep erkeklerin sahada olmasına alışkın olsak da geçen hafta Fifa Kadınlar Dünya Kupası finali vardı. Amerika ve Hollanda ile bütün dünya bu karşılaşmaya kilitlendi. Ben maçı New York’ta izleme imkanı buldum. Burada yaşanan heyecanın ve mutluluğun inanın tarifi yok. Koca bir stadyum bir tane bile boşluk yok, muhteşem bir enerji, benim için normal bir karşılaşmadan hiç farkı yoktu. İlk golünü penaltıdan atan Amerika 2-0 Hollanda’yı mağlup ederek dünya şampiyonu oldu. Kadının gücünü bir kere daha hep birlikte görmüş olduk. İzlemesi bir yana yazarken bile çok garip geliyor, kadın futbol takımı dünya şampiyonası...
Türkiye’de de artık futbol kulüplerinin kadın takımları aktif faaliyete geçti. Bu sezon Kadınlar Futbol 1.ligi şampiyonu Beşiktaş olmuş. Ama ne yazık ki biz bundan haberdar olamadık. Ülkem kadını elini attığı her işi başarıyla sonuçlandırır yeter ki kadınlarımıza, kızlarımıza imkan tanınsın. Ben çevremdeki herkese kız çocuklarınızı buz hokeyine yönlendirin diyordum ama inanın futbolda ileriye dönük kızlarımızın başarabileceği çok parlak bir alan. Bacakları kaslı, görüntüsü çok iri kalıplarından çıkıp başarı odaklı günleri görmek dileği ile...
Sevgi ile kalın...