Pazar günü Olağan İdari ve Mali Genel Kurul’da başlayan gerginlik, derbi sonrasına kadar uzadı.
Tarafsız göz olarak bakamıyorum bu duruma ben de bir Beşiktaşlı’yım ve Ahmet Nur Çebi zamanında hoşuma gitmeyen her durumu gün ve gün gazetemizde yazılarımda paylaştım. Hiçbir gün dönüş almadım kulüpten. Ben de tepki mi seçimlerde hep sandıkta gösterdim. Sayın Hasan Arat’ın seçim zamanında da elimden geleni yaptığıma inanıyorum. Fakat geçen 10 ayın ardından kafalarda soru işaretleri oluşmaya başladı. Mali Genel Kurulda dünyanın en kötü insanı bile olsa eski Kulüp Başkanını yuhalamak, ona parmak sallamak ve buna şu anki yönetimden kimsenin ses çıkarmaması beni derinden etkiledi. Yetmiyormuş gibi yumruklaşmalar, havalarda uçuşan sandalyeler, edilen küfürler cabası. İnanabiliyor musunuz koca koca adamlar genel kurulda birbirlerine girdiler. Ve sayın başkan sadece izledi!
Ve dünkü derbiye dönüyorum. Sahada vazgeçmeyen bir Beşiktaş vardı, bütün teknik ekibi tebrik ediyorum siz elinizden geleni yaptınız, terinizin son damlasına kadar bütün emeğinize helal olsun, fakat Arda Kardeşler bilesin ki bu yaptığını tarih unutmayacak ve affetmeyecek! Arda Kardeşler dünkü maç için federasyondan 52.500₺ kazanmış. Gerçekten bu para için mi katletti bu maçı tek bedel bu muydu çok merak ediyorum. Ve ben de, bir daha Süper Lig’de maç talep etmemek üzere düdüğünü asmasını umuyorum.
Ve gelelim maç sonuna olay daha ne kadar çirkinleşebilir diye merak ettikçe daha kötüsünü yaşıyoruz. Sn. Hasan Başkanın asistanı Sezgin beyin Galatasaraylı bir muhabire saldırması hiç de yenilip yutulacak cinsten değil. Neymiş tweet atmış. Ee hepimiz atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz o zaman diğer kulüplerde bizi mi köşelerde kıstırıp darp edecek. Yaşanan bu talihsiz olayı bir basın mensubu olarak kınıyorum ve basın emekçisi arkadaşım Emre Kaplan’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Ve bu gibi olayların artık spordan uzak tutulmasını diliyorum.
