Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von Der Leyen "Avrupa tarzı yaşam biçimi"nin siyasi kılavuzlarından biri olduğunu söylüyor.
Buna paralel olarak yeni dönemde Avrupa Komisyonu'nda “Avrupa tarzı yaşam biçimini” korumayla vazifeli bir başkan yardımcısı olacak. Bu kişi son beş yıldır Komisyon'un baş sözcülüğünü yapan Yunan Margaritis Schinas oldu.
Avrupa Parlamentosu eski üyesi Rui Tavares bu yaklaşımı gülünç ve riyakarca buluyor. Avrupai yaşam tarzının korunması konusuna George Orwell’in 1984 romanından örnek getiriyor. Romandaki Hakikat Bakanlığı’nın yalan üretmesi, Barış Bakanlığı’nın savaşması gibi, yeni AB Komisyonu’ndaki bu makamın işlevlerinin tam aksi anlama sahip olabileceğini ima ediyor.
Margaritis Schinas'ın görev alanı göç konusunu da kapsıyor. Schinas "dünyada başka hiç kimse Avrupa Birliği kadar cömert iltica sağlamıyor” diyerek bu konudaki yaklaşımını daha önce gözler önüne sermişti.
Bilindiği üzere birliğe üye ülkelerin sınır güvenlik birimlerince göçmenlerin kişisel bilgilerinin kaydedilmesi, fotoğraf ve diğer kayıtlarının 48 saat içerisinde alınması için sınırlarda "sıcak noktalar" (hotspots) adı verilen karşılama merkezleri kuruldu. Aslında bu sıcak nokta uygulamaları Avrupa hukuku açısından sakıncalı birçok düzenleme barındırıyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Charlie Yaxley Ege adalarındaki göçmen merkezlerinde giderek kötüleşen insani duruma dikkati çekiyor. Yaxley "merkezler aşırı kalabalık. Bu, pek çoğu çocuk, binlerce sığınmacı ve göçmenin çok hızla kötüleşen şartlar altında yaşadığı anlamına geliyor. Bazıları altı aydan fazladır bu merkezlerde yaşıyor" diyor.
Bugün Midilli Adası'nın en kalabalık göçmen kampı Moria'da 2 bin kişi kapasiteli merkezde 7 binden fazla kişi adeta "istiflenmiş" halde yaşıyor. Bunların dörtte biri çocuk... Sisam Adası'ndaki Vathy göçmen kampında da çoğunluğu Suriyeli ve Iraklı ailelerden oluşan 2 bin 700 düzensiz göçmen derme çatma çadırlarda yaşıyor. Sakız ve İstanköy adalarında ise göçmen kabul merkezleri kapasitelerinin iki misli oranında dolu durumda. Yaxley adalardaki düzensiz göçmenlerin nakillerinde yavaş davrandığı gerekçesiyle Yunanistan'ı eleştiriyor. Üstelik Avrupa Komisyonu Yunan hükümetine 2 milyar avronun üzerinde yardım sağlamasına rağmen göçmenler bu durumda.
Komisyonun yeni bir arayış içinde olduğu muhakkak. Bu sorunlar yumağını barındıran yeni dönemde göçmenlere "Avrupa tarzı" muamelenin ne olacağını ise hep birlikte göreceğiz.