Demet Özdemir zeki kız, çıkan aşk haberinin başlığını bile kendi yazıyor. "Yeni yılın aşk bombası!" yazarsınız, demiş de yazamıyoruz ki...
Demet Özdemir zeki kız, çıkan aşk haberinin başlığını bile kendi yazıyor. “Yeni yılın aşk bombası!” yazarsınız, demiş de yazamıyoruz ki... Aşk yaşadıkları öğrendiğimiz gibi biz “mutluluklar” bile dileyemeden… Oğuzhan’ın 5 yıl beraber olduğu eski kız arkadaşının, Demet’le arkadaş olduğunu öğrendik. Hatta diğer bir eski sevgili, Zeynep Koçak’la da arkadaş olduğunu duyduk. Oğuzhan Yağmur’dan ayrılmadan önce bu ilişki başladı diyenler bile oldu. İşte çıkan dedikodular böyle olunca “Yılın aşk bombası!” diye başlık atmak yerine “Yılın aşk skandalı!” diye başlıklar atmak, daha mantıklı geliyor. Ama öğrendiğime göre Demet ile Oğuz’un ilişkisi çıkan dedikoduların aksine yeni başlamış. Yaniii arkadaşlıkları eski, aşkları yeniymiş. Ve Demet; ne Yağmur Tanrısevsin’le ne de Zeynep Koçak’la yakın arkadaş olmadığını söylüyormuş. Bu dedikodudan da oldukça rahatsızmış. Artık kim nasıl başlık atar bilmem ama benim başlığım belli…
Fonda Jaws müziği…
Lerzan Mutlu ve Bircan Bali arasında ipler tekrar gerildi. Belli bir süredir devam eden bu gerginliğin sebebini az buçuk biliyoruz. Ama detayları hala bilinmiyoruz. Her ikisi de sosyal medya üzerinden üstü kapalı göndermeler yapıyor. Ne tarafa çekersen o tarafa sünecek türden yazılar. Lerzan ve Bircan bir süre aynı programda çalıştılar. O dönem iş için bile olsa her gün beraberlerdi. Her ikisi de yaşamları ile ilgili bizim görüp bilemediğimiz bir dolu şeye şahit olmuşlardır diye düşünüyorum. İşte gün oldu devran döndü. Pandora’nın kutusu açılıp gerçekler ortalığa döküldü dökülecek. Şimdilik sadece imalar havada uçuşsa da hissediyorum yakında büyük bombalar patlar. Özellikle Lerzan boş konuşmaz. Eli boş hiç konuşmaz. Söylediklerinin sadece dedikodundan ya da fısıltıdan ibaret olduğunu sanmıyorum. Hatta Lerzan’ı biraz olsun tanıyorsam, elinde somut deliller vardır. Umarım Bircan eski eşinin bile bir zamanlar Lerzan’la uzlaşmak istediğini hatırlıyordur.
Doydum…
Etrafımız üçkağıtçılarla dolu. Önüne gelen yerli yersiz, gerekli gereksiz yalan söylüyor. En üst perdeden maval okuyup, ahkam kesiyor. “Bekarlık sultanlık. Hayatta evlenmem!” diyen kaç kişinin düğününe gittim, tahmin edemezsiniz. Düğünlerinde oynayarak tükürdüklerini yalıyorlar. “Bu şehirde yaşanmaz!” diyenler… Hadsizlik edip İstanbul’un tadını çatır çatır çıkarmayın. Hee bi de şu aralar en sık duyduğum cümle “Bu devirde kimseye güvenilmez.” İşte bilin ki onlar birçoğumuzdan fazla dolandırılan, aldatılanlar. Kargo kutularından en çok hıyar çıkan onlar. Ama en tiksindiğimse, “Artık huzur arıyorum. Yaşadım yaşacağımı, doydum her şeye… Öyle gece hayatı, ne idiği belirsiz insanlarla falan işim olmaz.” laflarını ağzından düşmeyenler. İşin aslı astarı; bilin ki bunu ağzına pelesenk edenler, gece hayatında kapıda karşılananlar. Bu sektöre yön verenler. O beğenmeyip avam, varoş buldukları ile şans eseri basarsanız, lütfen görmezden gelin. Yoksa sizi suçlayacak kadar çirkefleşeceklerdir. “Sensiz ölürüm, nefes alamam.” diyenin; zamanı geldiğinde, ilk sizi oksijensiz bırakacağını da unutmayın emi.
