İlk sezonuyla büyük ses getiren "Zeytin Ağacı" dizisinin ikinci sezonu Netflix'te vizyona girdi. Ne yazık ki bu sezon, beklediğim gibi çıkmadı. İlk sezonda dikkatimi çeken dizi, ikinci sezonda bir sarmala girmiş gibi görünüyor. Konu akmıyor… Diziyi izlerken, aile dizisine mi girsek, aşk-meşk işlerini mi işlesek yoksa bir hastalıkla dram mı yaratsak arasında kalmış. Hiçbir konuya tam anlamıyla değinemeden, her şeyi yarım bırakıp sezonu bitirmişler.

Senaryo deseniz kötü! Repliklerin arasına iki özlü söz serpiştirince, muhteşem bir senaryo yazdıklarını sanıyorlar, ama yanılıyorlar! Ben olsam, bu sezon diziyi biraz daha fantastikleştirip, aile dizilimini daha dikkat çekici hale getirmeye çalışırdım.

Genel anlamda seçilen mekanlar, dekorlar ve kostümler güzeldi. Ve tabii ki Seda Bakan çok iyiydi. Seda’nın sahnelerini zevkle izledim. Diğer oyuncular için ayın şeyi yazamayacağım… Hiçbiri rolüne girememiş. Karakterine inanmamış, bütünleşememişti.

Dizinin tadı yoktu! En önemlisi dizi, izleyene hiçbir şey vermiyor. Ben, bir şey izledikten sonra aklımda bazı sahneler ve sözler kalsın isterim. Bana bir şeyler anlatsın, öğretsin, hissettirsin isterim. Bazı sahnelerin, en azından belli bir süre aklımda kalmasını isterim. Ama maalesef "Zeytin Ağacı"nın ikinci sezonunda bunların hiçbiri yok.

Varank haklı!

Türk Eğitim Vakfı yakın bir zamanda Çeşme'de bir konser düzenledi. Bu konser için Yunan sanatçı Despina Vandi'ye de teklif sunmuşlar. Daveti zevkle kabul eden Despina Vandi, bazı şartlar öne sürmüş... Hanımefendi, konserinde Türk bayrağı ve Atatürk posteri görmek istememiş.

Bu şartları kabul etmeyip, Despina Vandi'ye "bye bye" demişler. Peki, biz bunu nereden, nasıl öğrendik? Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, Çeşme konserinde bu konuyu sahneye çıkıp ilan etti. Despina’yı esefle kınadı, yuhalattı falan...

Keşke sorsaymış... Adı, “Türk Eğitim Vakfı” olan bir vakfın konserinde neden yabancı bir şarkıcıya teklif götürülmüş? Bu istekleri istemesi muhtemel bir Yunan şarkıcıyı, neden seçmişler? Ve Despina’nın isteklerini kabul etmedikleri için neden alkış bekliyorlarmış?

Özetle; başında "TÜRK" olan Türk Eğitim Vakfı’nın gecesine Despina Vandi'yi istiyorsunuz, sonra Despina’nın isteklerini milliyetçi duygularla reddedip, Atatürk ve bayrağa sahip çıkıyorsunuz ve bunun için alkış bekliyorsunuz. Cidden çok komik, değil mi?

FENOMENLER OKUYUN!

Fenomenler, fenomen olmaya çalışanlar ve bu uğurda her yolu deneyenler… Bu yazı sizin için! Instagram’ın algoritması değişti… Instagram'da ne kadar çok paylaşım yaparsanız, o kadar sevildiğinizi mi sanıyordunuz? Yanılıyorsunuz. Artık çok paylaşım yapmak, popüler olmanın anahtarı değil.

Zaten aklı başında olanlar bu algının değiştiğini çoktan fark etmişti. Instagram yetkilileri de bu yeni düzeni kabul etti. İşletme sahipleri, içerik oluşturucular ve Instagram'ını büyütmek isteyenler, fenomencikler bu yazımı dikkatlice okuyun. Instagram yetkilileri artık her anınızı paylaşmanızı istemiyor. Sabah yataktan çıkmadan akşam yatağa girene kadar her saniyenizi, hayal mahsulü hayatlarınızı, dayatmalı paylaşımlarınızı artık sevmiyor ve istemiyorlar.

Tam tersine, her gün paylaşım yapmak yerine, haftada birkaç paylaşım yapmanın daha fazla merak uyandıracağını, sayfanızı daha güçlü, daha gerçekçi ve daha kimlikli hale getireceğini söylüyorlar. Ve Instagram yetkilileri, bu tarz sayfaları daha fazla ciddiye alıyor.

Umarım bu haberle, her dakika ne paylaşacağım derdindeki zavallılar biraz olsun rahatlamıştır.