"Uzun zamandan beri ısrarla dile getirdiğim; Süper Ligimiz'de uygulanan "VAR" ve "AVAR" atamalarındaki yanlışlar, giderek yoğunlaşmaya başlayan güven zaafları, kafaları karıştıran uygulama farklılıklarının hakemler üzerine yansıyan olumsuzluklarıdır.
Bugün spor konulu yeni yazmak yerine, geçmişten yazdıklarımdan birkaç paragrafı buraya aktarmayı tercih ettim. Bunlar varken başka neler yazabiliriz ki..
“Bu sıralar iki maçlı Süper Lig karşılaşmalarının oynandığı haftalar dönemlerdeyiz. Hafta arası ve hafta sonu oynanan karşılaşmaların planlanması Süper Lig’de bazı takımların şikayetlerine neden oluyor. Şaşırtıcı olan ise; iyice ayyuka çıkan bu şikayetlere, başta TFF olmak üzere Kulüpler Birliği Vakfı’nın kulaklarını tıkadığı, pek ilgi duymadığıdır”
“Sahi, TFF ve Kulüpler Birliği Vakfı ne iş yapar? Liglerde yaşananlar, kulüplerin her tür haklarının konunması konusu öncelikli görevi olanlar, tam anlamıyla “üç maymu”nu oynuyor gibiler. Kulüplerin bazıları arasındaki süregelen oldukça sert tartışmalar duyulmayacak gibi değil.. Artık söylenti olmaktan çıkan ayartılan futbolcu sorunlarının kulüpler arasında yarttığı gerginlikler. TFF’de yaşananlar, en önemli kurumlarından MHK’da ortaya atılan, söylenti olmaktan öteye taşan, Hakemler, “VAR” ve “AVAR” atamaları, oralarda yaşananlar ile ilgili şikayetler. Son zamanlarda TFF, PFDK ve Tahkim Kurulları’nın üzerinde yoğunlaşmaya başlayan olumsuzluklar, tutarsız yanlı uygulamaların kol gezdiği futbolumuzda, kronikleşen, gündemden düşmeyen yönetim aksaklıkları, kanayan bir yara olarak iyice öne çıkmaya dillendirilmeye başladı.”
“Uzun zamandan beri ısrarla dile getirdiğim; Süper Ligimiz’de uygulanan “VAR” ve “AVAR” atamalarındaki yanlışlar, giderek yoğunlaşmaya başlayan güven zaafları, kafaları karıştıran uygulama farklılıklarının hakemler üzerine yansıyan olumsuzluklarıdır. Hakemler sırtlarını iyice “VAR”a dayamış durumdalar. Kendilerine güvenlerini iyice kaybetmişler. “VAR” kararlarında standart yok oldu gibi. İşin en şaşıtan yanı ise “VAR”da yer alan o ünlü, kariyerli hakemlerimizde iyice hissedilmeye başlayan standartlara uymayan kararları ve bu yanlışların sahadaki hakemleri iyice etkiliyor olması. Hak etmedikleri eleştirilerin hedefine yerleştirilmeleri ve bu ortamdan çok daha fazla etkileniyor olmaları, hakemlerimizi, iyice zor durumda bırakıyor. Kendilerine güvenlerinin kalmadığı çok net belli oluyor. Hakemlerimizin sahada tek yönetici olma özellikleri iyice kaybetmeleri, karar yetkilerini iyice “VAR”a aktarmış olmaları, gelecekleri için hiç de iyi olmayacaktır. FIFA Kokartlı hakemler de dahil birçok hakemimizin yaptıkları “VAR” tarafından yanlış yönlendirilmekten kaynaklanan kararlar olduğu çok net görülebiliyor.”
“Hakemlerimiz artık yanlışları nedeniyle en çok konuşulanlar durumundalar. Hakem, “VAR” ve “AVAR” atamaları, PFDK ve Tahkim Kurulu’nun kişiler endeksli kararları, Kulüp Başkanlarının birbirleri ile atışmaları, Tahkim ve Ceza kurullarınca hocalara, Kulüp Başkanları ve futbolculara verilen cezalardaki tutarsızlıklar, kafalarda oluşan soru işaretleri, sporseverler nazarında, işin inandırıcılık ekseninden iyice saptığını gösteriyor.”
“En kötüsü ve de ayıbı ise; bir süredir yayıncı kuruluş Beinsport/Digitürk ekranlarında, gerek yorumlar ve gerekse maç naklen yayını sırasında Fenerbahçe Futbol Takımına karşı takındığı olumsuzca, saygısızca davranışlarıdır. Geçtiğimiz hafta bir başka takımın maç naklen yayını sırasında ekrana yansıtılan Fenerbahçe ile ilgili “küfürlü” sözleri yayına taşıyabilmek cesaretin ötesinde bir uygulamadır. Bilin ki, bunun karşılıği Fenerbahçe yönetimi ve taraftarınca size fazlasıyla yansıtılacaktır. Buna ilk işaretleri Başkan Ali Koç tarafından çok net olarak dile getirilmiştir. En önemlisi; bunun 30 milyona varan Fenerbahçe taraftarından ne yanıt geleceğidir. Şu anda, Başkan Ali Koç’un ikazıyla suskun durduklarına kanmayalım patlamaya hazır bir volkan gibiler. Bu dekoderlere yansıyabilir”
“Bu konuda asıl gerekeni yapması beklenen TFF’nin suskunluğu ise oldukça düşündürücüdür.”
“Bir başka takımın maç naklen yayını sırasında Türkiye’nin en büyük kulübü Fenerbahçe aleyhine ekrana yansıtılan küfürün” asla özürü olmaz.”
Futbolumuzu yayıncı kuruluş mu yönetiyor, ne!..
Ancak bilinmelidir ki; Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’sız ne Türk futbolu ne de BeinSport olur.
“Futbolumuzda olanlar” konusunda daha yazacak çok şey var. Yerimiz kalmadı.
Onları da haftaya yazacağız artık.