Koç Topluluğu'nun bir ferdi olarak Ali Bey'in çok iyi bildiği bir Ford-Edsel hikâyesi vardır. "Başarısızlık Abidesi" olarak bir konu tanımlanmak istediğinde "Edsel" diye belirtilmesi yeterlidir.
Çok yakın zamana kadar hepimizin sevdiği bir figürden, kısa sürede gene hepimizin, içinde bulunduğu hâl-i ahvâl-i pür melâle üzülerek ve acıyarak baktığı bir kimliğe dönüşmesi trajiktir Arda TURAN kardeşimizin.
Yahya Kemal'in meşhur "Yeniçeri'ye Gazel" şiirinin ilk mısraı Vur Pençe-i Âlideki Şemşir Aşkına diye başlar ve Gülbang-ı asumanı tutan Pir aşkına diye devam eder. "Vur Hz Ali'nin elindeki kılıç aşkına, vur duası gökleri tutan Pir aşkına" demektir.
"Şimdi durduk yerde ne alâka?" diyenler olacaktır ve haklıdırlar. "Bu gazetenin iddia ile bahis ile ne işi olur?" diyenler de olacaktır, onlar da haklılar.
Aslında; bu yazımızda hafta sonu oynanan ve "enteresan" sonuçlarla biten birkaç maçı farklı açılardan inceleyip bazı çıkarımlarda bulunmak istiyorduk fakat gündemde Avrupa Futbol Şampiyonası 2024 adaylığımıza dair son durum öne çıktı tabiatıyla.
İş Ahlakı ve sorumluluk duygusu dünden bugüne olacak bir şey değil maalesef. Gelecek nesillerin kurtulması için milli eğitim sisteminde bu konuya ayrı bir başlık açmak lazım galiba.
Reklam sektörünün duayeni, Marketing Türkiye Dergisi'nin kurucusu Merhum Attila M. ÖĞÜD'ün sözüydü; "Fantoma'nın Son İkazı". Attila Bey'in Amerika yıllarından o günlere taşıdığı bir klişe idi ve Fantoma aslında bizim Kızılmaske diye bildiğimiz bir anti-kahramandı.
Edebiyata ve şiire âşina olanlarımızın hemen anladığı gibi İkinci Yeni bir şiir akımı.