Türkiye her alanda dev adımlarla yükseliyor…
Türk savunma sanayii harikalar yaratıyor, işte Afrin’de alınan neticeler! Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında çok parlak neticeler alıyor. Tam bu sırada Dubai merkezli medya grubu MBC’nin Türk dizilerini yasaklama kararı Türkiye’ye siyasi bir mesaj kokuyor…
MBC’nin sahipleri kim? Cevap: Suudi kraliyet ailesinin MBC’de hisseleri var… Başkanı kim? Cevap: Suudi Veliaht Prens Selman bin Abdülaziz’in saray darbesinde tutuklattırdığı prens ve iş adamlarından biri olan ve daha yeni salıverilen Velid el-İbrahim…
Yani Velid el-İbrahim esaretten kurtulur kurtulmaz ilk yaptığı iş MBC’de Türk dizilerini yasaklatmak… Bu karara siyasi kokmuyor da ne kokuyor?
Türk dizileri Ortadoğu, Balkan ve Latin Amerika ülkelerinde milyonlarca kişi tarafından takip ediliyor. Türk oyuncular, büyük bir hayran kitlesine ulaşıyor. Bu nedenle de Türk dizileri, son dönemde Türk ihracatının en önemli kalemlerinden biri haline geldi. 140'ın üzerinde ülkeden fazla ülkeye yapılan dizi ihracatının ekonomiye katkısı, 2008’de sadece 10 milyon dolarken bugün yıllık 350 milyon doları aşmış durumda. Türkiye bu alanda, Amerika Birleşik Devletleri'nin ardından dünyada ikinci sırada geliyor.
MBC’nin yaptığı boş bir çaba. Artık bu çağda, teknolojinin verdiği imkanlar bu tür yasakları ortadan kaldırıyor… O yüzden İstanbul Ticaret Odası Başkanı Öztürk Oran sert bir çıkış yaptı. “İnsansız uçaklara getirilen kısıtlamalar Türkiye’yi nasıl mal sahibi yaptıysa, bu yasakta ısrar ederlerse Türkiye bu ülkelerdeki izleyicilerine ulaşmak için daha zengin bir mecra ve kanal çeşitliliği oluşturarak yasağı fırsata çevirir” diyen Öztürk Oran, şöyle devam etti: “Yasaklama kararı ile yasağı koyanlar kaybeder. Çünkü Türk dizileri sadece Arap coğrafyasında değil dünyanın her yerinde ciddi iş yapıyor, ses getiriyor, milyonları adeta ekranlara bağlıyor. Türk dizileri kendi kalitesini sürdürdüğü sürece, Türk yapımlarını engellemeye kimsenin gücü yetmez. Su akar yolunu bulur. Bizim dizileri yasaklamak, onlar için daha az seyredilen kanal olmayı kabul etmek demektir. Öte yandan Arap dünyasına hitap etme anlamında MBC dışında da önemli mecralar var. Bunları değerlendiririz. Uydudan Türk yapımları için özel bir yayın yapmak da şüphesiz bir seçenek olabilir.”
Biz Suudilere dost gözüyle bakıyoruz. Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi ülkesinde reform yapmaya çalışmıyor mu? Bu konuda model alacağı ülke Türkiye değil mi? Türk dizilerini yasaklatacağına Türkiye’nin Müslüman dünyasına sunduğu çağdaş değerleri benimsese daha doğru yapmaz mı?