Giyiminizi günün gereklerine uygun değiştirmezseniz toplumda şiddeti farklı dozlarda gelen bir tepkiyle karşılaşırsınız. Modayı hiç mi takip etmiyorsun derler. Bu biraz eski moda olmamış mı diyebilirler. Moda, Latince modo kelimesinden geliyormuş. O da şimdi demek. An içinde olan hale işaret ediyor. Eski zamanlarda farklı ülkelere giden seyyahların gözleriyle, tacirlerin getirdikleri kumaşlarla taşıdıkları moda, sıkıcı hayatın içine bir renk katmayı amaçlamış. Sonra endüstri devrimiyle birlikte daha çok ürün satmanın aracı haline gelmiş. Tamam uzatmıyorum. Sadece Moda semtinin isminin All Saints Moda ismindeki İngiliz presbiteryen kilisesinden geldiğini ilave edelim. İngilizlerde bugünlerin modası Londra sokaklarını PKK eylemlerini için podyum olarak tahsis etmek. Devam edelim. 

Modanın şimdi demek olduğunu söyledik.  Şimdi, bugünler ile sürdürüyoruz örnekleri. Mesela Amerikan askerleri arasında moda PKK uzantısı PYD’nin armalarını kıyafetlerine iliştirmek. PKK’nın askerlerimizi şehit etmesi bu modayı değiştirmiyor. Moda demişken, Paris sokaklarında moda, reklam panolarında PKK’lı kadınların silahlı görünümlerini sergilemektir. Bugünlerde en azından. Eskiden Osmanlı sarayının kumaşlarını örnek alan meraklı Avrupalılar için doğrusu kötü seçim. Yüzlerine tatlı esintisi gelen terör evlerini yakmaya başladığında tavırlar değişiyor tabii.  Fransız cumhurbaşkanın çapulcu olarak tanımladığı göstericilerin kıyafetleri PKK teröristlerinden daha iyi görünüyor ama moda bir yönüyle terördür.  Paris çapulcularının ne giydiği Parizyen modacıları pek ilgilendirmez.  Ama Türkiye’den bir çapulcu koleksiyonu olabilir belki. Moda insanın kendisine yakışanı giymesi nihayetinde. Terör modasından moda terörüne geçelim. Ama bahsedeceğimiz şey kıyafetler değil. Moda terörü ülke için şöyle gelişir. Diyelim Avrupa Birliği diye bir konu var. Bu konuda aleyhte olabilecek tüm görüşlerin dile getirilmesi yasaktır. Çünkü moda kavrama inançsızlık göstermek ölümcül bir günahtır.

Terörü destekleyen bir partinin ülkenin mürekkep yalamış taifesi arasındaki popülerliğini moda teröründen başka ne ile açıklayabiliriz ki? Ekranlardaki sazlı sözlü terör destekçisi parti parlatma seanslarını veya... İnsanların tüm bunlara gönülden inanan bir kesimi elbette vardır ama ilk kavşakta onlardan ayrılanları moda terörünün kurbanları olarak tanımlayabiliriz. Kendilerine yakıştığı söylenen kıyafete daha fazla tahammül gösteremediler. Bu da elbette başka bir moda oluşturdu. Terör modasının veya moda akımların oluşturduğu terörün süresi çabuk geçebiliyor. Sonra giyilen o kıyafetler beş para etmez paçavralara dönüyor. Sonra eskicilerin ellerinde sahip değiştiriyorlar. Ta ki bir vintaj yani eski modayı yeniden parlatan kişi buluncaya kadar. Moda sektörü çocuk işçileri kullandığı gibi terör sektörü de daha ufacık çocukları kullanıyor.  Moda insanın kendine yakışanı giymesinden çok ötesidir. İliklerine kadar sömürebileceği ve hiç bedel ödemeden çekip gideceği bir ortama muhtaçtır. Şimdi demektir çünkü moda, ne geçmiş ne gelecek.  Ancak şimdinin emrindeyse anlamı vardır her şeyin.  Diyeceğimiz tek şey İstanbul işgal altındayken bir hattatın yazdığı: Bu da geçer ya Hu...