Nokia hepimiz için çok önemli bir marka. Yaşı 30’un üzerinde olan ve bugüne kadar hiç Nokia telefon kullanmamış bir teknoloji düşkünü olduğunu sanmıyorum. O nedenle de geride bıraktığımız şubat ayında Barselona’da yapılan kongrede Nokia’nın ikinci doğuşu müjdelendiğinde herkes “çok kullanmasam da ben de bir 3310 alırım” diyordu. Genel anlamda Nokia’nın tanıttığı cihazlara baktığımızda öne çıkan bir özellik bulamasak da efsanevi 3310’un yenilenmiş versiyonu herkesin hoşuna gitmişti. Gerçi Nokia da artık saf kan Kuzey Avrupalı Nokia değildi.

Her ne kadar Lumia ürün grubunu Microsoft’a sattıktan, Finlandiya’daki fabrikaları kapattıktan sonra Nokia isim hakkını alan HMD Global isimli şirket Finlandiyalı olduğunu söylese de HMD de aynen Apple gibi üretimini Çin’de Foxconn’a yaptırıyor. Ve tahmin edeceğiniz gibi yine Apple’a benzer bir şekilde kendi üretim tesisi bulunmuyor.

Dünya lansmanı yapıldığında herkesin yeni renkleriyle bayram şekerine benzettiği ve “mutlaka alırım” dediği Nokia 3310’un Türkiye satış fiyatı geçen hafta 549 TL olarak açıklandı. Şu günlerde de satışa çıkması bekleniyor. Açıkça söylemek gerekirse kullanıcısına nostaljiden başka hiçbir şey sunmayacak, akıllı telefonların içine doğan yeni nesile ise hiçbir şey ifade etmeyecek bir model Nokia 3310. Genel anlamda 549 TL’lik satış fiyatı (belki) yüksek olmasa da telefonun ABD satış fiyatı 49 USD, Euro bölgesindeki Avrupa ülkelerinde ise 59,90 Euro. Yani kaba bir hesapla dolar kurunu 3,6 TL, Euro kurunu da 4,1 TL olarak alsak Amerikalının 176 TL’ye, Avrupa’da yaşayan birinin ise 215 TL’ye satın aldığı bir telefon için Türkiye’de belirlenen satış fiyatı 549 TL. Nereden bakarsanız bakın iki misli bir rakam.

Peki neden bu kadar pahalı? Türkiye’de vergiler nedeniyle cep telefonu fiyatlarının pahalı olduğunu biliyoruz ama iki misli bir fiyatla bugüne kadar karşılaştığımızı da hatırlamıyoruz.

Nokia 3310 gibi sadece “şirinlik” olsun diye tekrardan piyasaya sunulduğunu düşündüğümüz bir telefonun ülkemizdeki fiyatının ne kadar yüksek olduğunu anlamak için en yeni telefonların fiyatlarına bakmakta fayda var. Mesela Sony Xperia XZ Premium Amerika’da 800 USD etiketle satılıyor. Türk Lirası karşılığı 2.880 TL olan bu telefon Türkiye’de vergilerle birlikte 3.600 TL tavsiye edilen satış rakamıyla satılmaya başlandı. Yani TL bazında iki misli bir fiyat farkı yok.

Keza Samsung’un en yeni telefonu Galaxy S8’in Amerika, Avrupa veya Japonya satış fiyatlarına baktığımızda da Türkiye fiyatının yarısı gibi bir etiketle karşılaşmıyoruz.

Türkiye En Pahalı Ülke

Nokia 3310’un satıldığı diğer ülkelerdeki satış fiyatına baktığımızda da Türkiye’nin en yüksek fiyat etiketine sahip olan ülke olduğunu görüyoruz.

Vergiler nedeniyle cep telefonu fiyatları ülkemizde zaten fazlasıyla yüksekken Nokia 3310’un fiyatında ekstra bir pahalılık olduğu dikkatlerden kaçmıyor.

Son bir haftadır, daha doğrusu Türkiye fiyatı 549 TL olarak açıklandığı günden beri herkes Nokia 3310’un pahalı olduğunu, bu fiyattan kimsenin bu telefonu satın almayacağını söylüyor. Fiyatın yüksekliğini vergilere bağlayanlar da oluyor. Ama kimse vergiler dahil fiyatın da Türkiye standartlarının üzerinde olduğunu söylemiyor. Veya aradaki farkın sadece vergilerden kaynaklanamayacağının altını kimse çizmek istemiyor.

Ben buradan Nokia 3310’u Türkiye’ye kim getiriyorsa, resmi dağıtıcısı kimse sorayım: Cihazın fiyatını 49 USD da 59,90 Euro da alsak vergilerle birlikte 549 TL’ye ulaşmıyor. Aradaki farkın nedeni nedir? Bir de unutmadan; eğer “Türk insanı yüksek telefon fiyatlarına alıştı ve aradaki majör fiyat farkını anlamaz” diye düşündüyseniz, yanıldığınızı söylemek isterim.