Bazı yorumları şaşkınlıkla izliyorum.. Zorladıkça zorlanan ilginç iddialarla dolu bir takım söylemler.. Mesela DW Rusça servisi editörlerinden enerji uzmanı Andrey Gurkov.. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü Rusya ziyareti yorumunda, Rusya ve Türkiye arasında zirve sonrası ilişkilerde yeni bir çığır açılmadığı görüşünü savunuyor ve ekliyor: “Görüşme göz kamaştırıcı bir yakınlaşmaya vesile olmadı. Liderler ortak basın konferansında ilişkilerdeki buzların çözüldüğünü ve ikili ekonomik ilişkileri eski düzeyine getirmeyi amaçladıklarını beyan ettiler.” diyor.

Merakım, Gurkov’un nasıl bir beklenti içinde olduğu? Halbuki yorum “Rusya ve Türkiye’nin devlet başkanları Putin ve Erdoğan St. Petersburg’da buz devrinin kapandığını ilan ettiler.” cümlesiyle başlıyor.. Sonrasına ne denir? Açıkçası pek bilemedim..  Söz ülke dışından açılmışken hemen yanı başımızda cereyan eden bir gelişmeden söz etmeliyim. Haber İran’da yayın yapan Press TV’den.. Press TV, Rusya, İran ve Azerbaycan liderlerinin gerçekleştirdikleri zirvedeki ana gündem maddesi olan Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru'na (NSTC) dikkat çekti, geçtiğimiz gün. Çok önemli bir başlık bu..

Hatırlatmakta fayda var, Süveyş Kanalı'na rakip olması beklenen koridor 2014 yılında Bombay-Bakü ve Bombay-Astrahan arasında test edilmiş, bunun sonucunda her 15 ton yükün maliyetinde 2.500 dolarlık düşüş tespit edilmişti. Hindistan'da yapılan bir araştırmada NSTC'nin maliyetleri yüzde 30 düşüreceği ve sevkiyat sürelerini yüzde 40 azaltacağının belirlendiği kaydedilmişti. Koridorun açılmasıyla birlikte Rusya ile Hindistan arasındaki yük taşımacılığı sürelerinin 40 günden 14 güne düşeceğine önemle dikkat çekilmişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 'bayrak proje' olarak bahsettiği NSTC, kara, tren yolu ve deniz güzergahlarından oluşan 7 bin 200 kilometrelik bir ulaşım ağı. Güney Asya, Batı ve Kuzey Avrupa'yı birbirine bağlayacak proje ile maliyetlerin ve ulaşım sürelerinin azaltılması; Rusya, İran, Orta Asya ve Hindistan ile ticari işbirliğinin artırılması hedefleniyor.

Ulaşımın önemine ve özellikle “yol yapımı” meselesine dikkat çekmek için önemli bir örnek olsa gerek.. Hani o anlamsız eleştiriler var ya zaman zaman.. “Demirağlarla örülme” övünmek kadar önem hak eden bir durum “duble yollar yapıyoruz” övünmesi..  Meseleye sadece yol veya köprü olarak bakmadan, ulaştırma sektörünün, üretim-dağıtım-tüketim sürecinin çok önemli bir parçası oluşturduğunu bilerek bakarsanız ancak doğru bir açıdasınız demektir. Ulaşım sistemi kalkınmayı belirleyen önemli bir faktördür, çünkü.. 

Hatırlayın, uzun yıllar Asya ve Avrupa arasındaki ulaştırma koridorunda stratejik bir konuma sahip olan bölge limanlarımız, hinterland (ard bölge) bağlantılarının yetersiz oluşu ve altyapı eksiklikleri nedeniyle bu iki kıta arasında hızla artan transit ticaretten gerekli payı alamamıştı..  Bir de meseleye buradan bakın isterseniz..