Başlıktaki sözler, Atlantik Konseyi Kıdemli Uzmanı David Merkel’e ait.  Merkel cümlesinde tam olarak, ”FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin etkileri çok uzun sürmeyecek. Türkiye'nin bölgesel enerji rolü ülkenin ekonomik dinamizmi için anahtar bir unsur olmaya devam ediyor.” diyor. NewYork’ta AA’dan Ebru Şengül ve Övünç Kutlu’ya verdiği mülakatta bu sözleri söyleyen Merkel, Türkiye’nin bölgedeki stratejik rolüne, altyapı yatırımlarına ve Rusya ile ilişkilerinin önemine dikkati çekiyor, Türkiye'nin Avrupa'nın enerji güvenliği açısından "kritik bir ülke" olduğunu vurguluyor.

Malum, genelde dışarıdan birileri bizimle ilgili birşeyler söylerse kıymeti oluyor. Onun için bugün yazımı bu değerlendirmelere ayırmak istedim.  Merkel’in tespit ve değerlendirmelerine devam edelim.. FETÖ'nün darbe girişiminin ülke ekonomisi üzerindeki etkisinin çok uzun sürmeyeceğini vurguluyor.. Türkiye’de ekonomik canlılık için ülkenin bölgesel enerji rolünün anahtar unsur olmaya devam edeceğini ifade ediyor. Darbe girişimlerinin yabancı yatırımcı için politik riskleri artırabileceğini dile getiriyor ve ekliyor, "Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iyi bir yatırım ortamı yaratması ve istikrarı tekrar sağlayabilmesi durumunda yabancı yatırımlarda ciddi bir gerileme veya aksama olmayacaktır."

"Rusya ile normalleşme Türk Akımını gündeme getirebilir" İşte kilit cümle..  Diğer bir uzman Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Dr. Volkan Özdemir de darbe girişiminin yabancı yatırımcıyı etkilemeyeceğinin altını çiziyor.  Türkiye'nin enerji sektöründeki stratejik yatırımların son yıllarda Avrupa sermayesi tarafından yapılmadığına dikkati çeken Özdemir, en büyük yatırım projelerinden biri olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı'nın (TANAP) yaklaşık 10 milyar dolara mal olduğunu ve yatırımın büyük bölümünün Azerbaycan devlet şirketi Socar tarafından yapıldığını hatırlatıyor. Rusya ile ilişkilerin normalleşmesinin, Türk Akımı'nı tekrar gündeme getirebileceğini belirten Özdemir, "Bu durum Türkiye-Avrupa Birliği (AB) enerji ilişkilerini de dolaylı etkileyebilir. Ancak, Türk Akımı'nın gündeme gelmesi için iki koşulun oluşması şart. Birincisi, Türk-Rus ilişkilerinin tekrar düzelmesi. İkincisi de Rusya ile AB arasındaki Kuzey Akım 2 projesinin geleceği. Bunlardan ilki şu anda gerçekleşmekte. İkincisi ise henüz kesinleşmedi." diyor. Özdemir sözlerini, Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattı projesinde olumsuz bir gelişme olması durumunda Rusya'nın Türk Akımı projesine yöneleceğini savunarak noktalıyor, böylece doğalgaz Güney Avrupa’ya Türkiye üzerinden gönderilecektir.

Özetle budur.