Barack Obama Türk-Amerikan ilişkilerini berbat edip gitti. Ama bu Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin dibe vurduğu ilk durum değil. 1967’de ABD Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesine karşı çıkmış ve zamanın ABD Başkanı Lyndon Johnson zamanın Türkiye Başbakanı İsmet İnönü’ye zehir zemberek bir mektup yazarak bizi tehdit etmişti. İnönü de ona cevaben “dünya yıkılır, yeni dünyada Türkiye yerini bulur” demişti… 1970’li yıllarda ABD “NATO müttefiki” Türkiye’ye yine Kıbrıs yüzünden silah ambargosu uygulamıştı…
İşte Barack Obama’nın bıraktığı yıkıntılar üzerine Trump yeni bir düzen kurmaya çalışıyor. Onun için de ilk yüz yüze görüştüğü lider İngiltere Başbakanı Teresa May oldu. Avrupa Birliği’nden kopan İngiltere’de kendine yeni bir yol arıyor ve May soluğu Washington’da aldı. Ama Trump ile görüştükten sonra doğrudan Türkiye’ye gelip Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesi çok önemli.
ABD ve Birleşik Krallık pişirmeye başladıkları aşa Türkiye’yi de katmak istiyorlar…
Türkiye bir taraftan evini “anayasa değişikliği ve cumhurbaşkanlığı sistemi” ile düzene koyarken dünya siyasetinde de gerekli adımları atarak yeni kurulan düzende kendisine seçkin bir pozisyon almaya başladı.
Başbakan May’in ziyareti sırasında imzalanan savunma sanayii işbirliği projesi çok stratejik bir adım ve Türkiye-Birleşik Krallık ilişkilerinde bir dönüm noktası.
Cumartesi günü Ankara’da Milli Muharip Uçak Projesi'ni (TF-X) geliştirmeye yönelik Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TAI) ile İngiliz savunma devi BAE Systems arasında çerçeve sözleşme imzalandı.
İngiliz Savunma Bakanı Michael Fallon parlamentoda bir soru üzerine “İngiltere ile Türkiye’nin yeni bir muharip uçak geliştirilmesinde teknolojilerini ve beyin güçlerini birleştirecekleri TF-X projesinin çerçeve sözleşmesinin imzalanmasından ben de memnuniyet duydum. Bu anlaşmanın hem İngiltere’de hem de Türkiye’de daha fazla istihdam yaratacağını ümit ediyorum” diyor. Ama iş istihdam yaratmaktan, beyin gücü işbirliğinden çok daha öteye gidiyor. Bu ilişkilerin ABD’nin onayı ile stratejik derinlik kazandığını gösteriyor.
ABD ve İngilizler pişirmekte oldukları aşın içine bir de Rusya’yı kattıklarında iş tam şekillenecek. Yeni düzende Rusya olmadan olmaz. İşte Suriye gerçekleri… Yeni düzen, yeni bir Orta Doğu ve bunu şekillendirecek ABD, İngiltere, Rusya ve Türkiye…
O zaman tek pürüz kalıyor… Ortadoğu’da Kürtler… Herkes Kürtlerin bulundukları ülkelerde güven içinde ve adil şartlarda yaşamaları gerektiğine inanıyor. Yoksa Türkiye Kuzey Irak Kürtleri için bu kadar paralanır mıydı? Barzani’ye bu kadar sahip çıkar mıydı? Ama bir de PKK belası var… PKK şu anda yalnız Türkiye’nin başına bela değil ki. Hem Irak’ta hem de Suriye’de ayrılıkçı bir hareket olarak ortaya çıktı ve durdurulmalı. İşte bu konuda da herkes anlaşırsa o zaman hiçbir sorun kalmaz. İşte burada Trump bir karar almak durumunda…