Bugün Dünya Kadınlar Günü ve birileri bu günü kutlamaya çalışırken birileri de bu işi tamamen ticarileştirip rayından çıkarmaya çok hevesli…
Bugünün kutlanacak hiçbir şeyi yok… Dünya kadınlarının sorunları sıradağlar gibi karşımızda duruyor. Hatta kadınlar için yılda bir gün ayrılması, buna ihtiyaç duyulması bile başlı başına bir ayıp.
Dünyada kadınlara yapılan haksızlıkların haddi hesabı yok… Batı toplumlarında bile hala ciddi sorunlar var. Fırsat eşitsizliği başlı başına bir sorun… Bunu aşma konusunda kadınlar için kotalar konulması bile bu işin kolay kolay çözülmeyeceğini gösteriyor… Bir de bütün bunlara aynı iş için erkeklere yüksek ücret kadınlara ise daha düşük ücret verildiğini göz önünde bulundurursanız işin vahameti daha da gözler önüne seriliyor…
Ama bunlar yine iyi senaryolar… Bir de fakir ülkelerde, gelişmemiş yerlerde yüz milyonlarca kadının çektiklerini düşünürseniz sorunları anlatmak için bırakın bir günü birkaç ay bile yetmez…
Suriye’de erkeklerin çıkardığı savaşların faturasını bilhassa kadınlar ve onların yanlarında çocuklar çekiyor… Adamlar savaşıyor, kadınlar ortada kalıyor… Kendi karınlarını bile doyuramayan, kendi güvenliğini bile sağlayamayan kadınlar bir de çocuklarını doyurmak ve onları güvenli yerlere götürüp korumak zorundalar…
Bu vahim tablolar Arakan’da, Bangladeş’te, Irak’ta, Afganistan’da ve Afrika’da artık olağan karşılanan olaylar… Ve hep mağdurlar da kadınlar ve çocuklar…
Bunlar yetmiyormuş gibi bir de gelişmemiş ülkelerde kadının üçüncü sınıf muamelesi görmesi de sorunların kat kat artmasına neden oluyor…
Türkiye’de ise en vahim olay kadına karşı şiddet… Bir türlü bunun önüne geçilemiyor… Kız çocukların erken evlendirilmesi, yaşanan dramlar... Çözüm önerileri ise yetersiz kalıyor… Cezalar artıyor, caydırıcı bile olamıyor. Kültürel sorunlar var…
İşte size katkısız kara bir tablo… Bu şartlarda bizlere ancak Dünya kadınlarını anmak düşüyor…