23 ve 26 Mayıs 2019 tarihlerinde yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimleri yaklaşıyor ve partiler adaylarını seçiyorlar. Annan Planı'nı reddettikleri ve hak etmedikleri halde AB üyesi olan Kıbrıslı Rumlar'da Kıbrıslı Türklere yönelik dışlayıcı politikalar yapmakla nam salmış partileriyle seçim hazırlığındalar. Bu partilerden biri de komünist AKEL.
Hatırlatalım. AKEL, Annan Planı oylandığında tüm Kıbrıs için ortak çözüm sunan bu plana karşıydı. Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların birlikte bir federasyon kurmalarını sağlayacak bu planı reddedenler arasındaydı. Hatta Kıbrıs Rum Kesimi’nde AKEL üyesi bir Cumhurbaşkanı olduğunda da ne o ne de AKEL çözüm için hayırlı hiçbir şey yapmadılar.
Kıbrıslı Türkler ve Türkiye, Kıbrıs’ta nihai çözüm için hangi adımı atarlarsa atsınlar çözüm karşıtlarının yanında hep AKEL vardı. Hatta geçmiş yıllarda Berlin’de Bundestag’ta bir KKKTC Başbakanı ile birlikte görüştüğümüz Sol Parti üyesi bir Alman milletvekili “GUE/NGL (Confederal Group of the European United Left/Nordic Green Left)” içinde AKEL en güçlü ve zengin partidir. Onlar istemedikçe biz Kıbrıs’ta hiçbir adım atamayız” diye itiraf etmişti.
Gerçekten de öyle. “Türkiye düşmanlığı” ve “PKK terör örgütüne destek veren parti ve gruplara yakınlığı” herkesçe bilinen GUE/NGL, AKEL’in emrinde Kıbrıslı Türklere karşı bir politika izlemektedir. Sadece “AKEL’in komünist politikalarına karşı çıkmayan ve AKEL’e yakın olan Kıbrıslı Türkler” ile bir diyaloğa sahip olan AKEL, şimdi 80 bin civarında Kıbrıslı Türk seçmenin oyunu alabilmek için “Türk dostu” postuna bürünüverdi.
Kıbrıslı Türkler seçmen olarak 80 bin seçmenden çok daha fazla. Ancak Kıbrıslı Rumların izin verdiği seçmen sayısı sadece 80 bin!
Kıbrıs adasında sadece Kıbrıslı Rumlar yaşamıyor. Ancak AB tüm ilke ve değerlerini çiğneyerek Kıbrıslı Türklerin özgürce AP seçimlerine katılımlarını engelleyen Kıbrıs Rum Kesimi’nin yanında yer alarak Annan Planı sonrası gündeme gelen büyük haksızlığın devamını mümkün kılıyor.
Kıbrıs’ta hem Rumlar hem de Türkler için olması gerekenler sadece Kıbrıslı Rumlar tarafından “gasp edilirken”, Kıbrıslı Türkler haksız ambargolara maruz bırakılıyor.
İşte bu şartlarda yapılacak olan AP seçimlerinde “Kıbrıslı Türklerin kesinlikle dostu olmayan AKEL” bir Kıbrıslı Türk aday da sunmakta. Kıbrıs Rum Kesimi’nde yaşamakta olan ve AKEL politikaları ile hiçbir sorunu olmayan bir aday söz konusu. Elbette herkes aday olabilir. AKEL adayı Niyazi Kızılyürek de adaylardan biri. Kişisel olarak onun tercihi.
Ancak AKEL’in onu kullanarak “Kıbrıslı Türkler için” olumlu bir adım atıyormuş “palavrası” ve bu şekilde 80 bin oyun “avcılığına” soyunması Kıbrıslı Türleri haklı olarak çok kızdırmakta. Hatta Kıbrıs’ın kuzeyinde AKEL ile kardeş olan bir partide Genel Sekreterlik gibi önemli görevler üstlenmiş ve eski KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın dış temaslarla ilgili Özel Temsilcisi de olan Lefkoşa Türk Belediyesi eski başkanı Kutlay Erk, AKEL’in gerçek yüzünü en iyi bilenlerden biri.
“AP seçimlerine az kaldı. Kıbrıslı Türkler bu seçimlere, mevcut koşullarda taraf değildir. Bazı gayretler, Kıbrıslı Türklerin seçme hakkını öne çıkararak, seçilme hakkının olmadığını göz ardı etmektedir. Kıbrıslı Türklerin seçilme hakkı olmadığı bir makamın seçimlerine seçmen olarak katılmasının istenmesi herhalde hem çelişkili bir durum hem de Kıbrıslı Türklerin zeka düzeyini küçümsemektir.” diyen Kutlay Erk, Kıbrıslı Türklerin hislerine tercüman olmakta.
AKEL’in her zaman çözüm karşıtı olan bir parti olduğuna bizzat şahit olan Kutlay Erk “Evet, statüko ve çözümsüzlük koşullarında kalmak bir seçenek değildir ama bu durum statükoyu ve izolasyonları sürdürenlerin ayıbıdır; Annan Planı’na «Hayır» diyenlerin ayıbıdır, Crans-Montana Konferansını çökertenlerin ayıbıdır. Onların ayıbına rağmen Kıbrıslı Türklerin AP’de temsiliyetini de onların insafına bırakmak Kıbrıslı Türkler için cazip değildir. Peki Kıbrıslı Türklerin seçmen olarak oy kullanması kime caziptir? Sadece AKEL’e!” diyerek AKEL’in “çirkin bir şekilde oy avcılığı yaptığını dile getiriyor.
Geçtiğimiz cumartesi günü KKTC’yi ziyaret eden Türkiye Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Kıbrıs sorununa değinerek, “çelişkiler ve kurnazlıklar görüyoruz” diyerek, Kıbrıs Türk halkını umutlandırıp, sonra hayal kırıklıklarına uğratmaya kimsenin hakkı olmadığının altını çizdi. Bakan Çavuşoğlu, “Crans Montana bittiği zaman Rum tarafının adada Türklerle hiçbir şey paylaşmak istemediğini görüyoruz” dedi. Aynen öyle.
Hem Kıbrıslı Türkler ile hiçbir şey paylaşmak istemiyorlar hem de Kıbrıslı Türklerin sadece izin verdikleri 80 bin oyunu da çalmaya kalkıyorlar. Oysa tüm Kıbrıs adası için AP’de var olan 6 sandalyeden 2’si Kıbrıslı Türklerin hakkı. Bunun için bir AKEL adayına ihtiyaçları yok. AKEL, Kıbrıslı Türk bir milletvekili istiyorsa Rumlar için ön görülen 4 sandalyeden birini ona sunabilir.
Ancak ne AKEL ne de diğerleri Kıbrıslı Türkleri “aptal” yerine koymasınlar. “PKK terör örgütünün sözcülüğünü yapan GUE/NGL ve üyesi AKEL’i” Türkler ve de “Kıbrıs’ta adil bir çözümü hep engellemiş olan AKEL’i” Kıbrıslı Türkler çok iyi tanımaktalar!