Türkiye’de neredeyse 1.5 yıldır 4.5G teknolojisini kullanıyoruz. Bu yeni ve modern teknolojiye geçişimizin birinci yılında da (6 Nisan 2017) 4.5G’nin önemini anlatan bir yazıyı bu köşede okumuştunuz. Ancak son zamanlarda karşılaştığım bazı kullanıcı davranışları nedeniyle neden teknolojik altyapı olarak 3G’den 4.5G’ye geçtiğimizi ve neden son kullanıcılar için de 4.5G’nin önemli olduğunu bir kere daha hatırlatmakta fayda görüyorum.

Öncelikle son zamanlarda (sayıları çok az olsa da) bazı cep telefonu abonelerinin halen GSM şirketleriyle 4.5G sözleşmesi yapmadığını, yapanlar arasında da yeni SIM kartlarını almayıp (veya alsalar bile kullanmayıp) halen 3G bağlantı seçeneğin kullandıklarını görüyorum.

Öte yandan 4.5G sözleşmesi yapıp yeni SIM kartını kullananlar arasında da cep telefonlarını 4.5G yerine 3G teknolojisi ile çalışacak şekilde ayarlayanlar olduğunu görüyorum. Tüm bu davranışların nedenini sorguladığımdaysa çoğunlukla “fazla veri tüketimine” engel olmak, yani tasarruf yapmak gibi bir mantıkla karşılaşıyorum.

Bu da demek oluyor ki bazı dostlarımız daha fazla veri harcamamak için daha yavaş olduğu bilinen bir teknolojiyi kullanmaya hazırlar. Ki aslında teorik olarak veri tasarrufu konusunda haklı gibi görünseler de 4.5G daha hızlı olduğu için daha çok internet bağlantısı kullanmaları da gerekmiyor.

Bu noktada asıl merak ettiğim şey bu arkadaşlarımızın 4.5G ile hayatımıza giren servis ve hizmetlerden ne derece yararlandıkları. Öyle ya Spotify ve Netflix gibi yeni dünyaya hitap eden servislerin son bir, bilemediniz bir buçuk yıl içinde Türkiye’de de hizmet vermeye başlamasıyla 4.5G’nin bir ilgisi olduğunun farkındalar mı?

Üstelik son kullanıcılardan gelen bazı şikayetler de tam olarak 4.5G kullanılmamasından kaynaklanıyor. Mesela cep telefonunda veya tabletinde ister Netflix isterse de Turkcell TV+ gibi bir yeni nesil televizyon çözümü kullanan biri eğer 4.5G abonesi değilse lokasyona bağlı olarak arzu edilen görüntü kalitesini yakalayamıyor. Ve bu sorunun kendi bağlantı hızından değil de abonesi olduğu servisten kaynaklandığını düşünüyor.

Veya evine – işyerine güvenlik kamerası taktıran bir abone bilgisayarından sorunsuz izlediği gerçek zamanlı video kayıtlarını cep telefonundan izleyemiyor. Her şeyi denese de aklına 4.5G’ye geçmek gelmiyor.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün olsa da burada altını çizmeye çalıştığım nokta modern teknolojilerin nimetlerini kullanamamak. Yani 4.5G’den yeterince yararlanamamak. Günümüzde geliştirilen her hizmet doğal olarak bugünün en hızlı mobil bağlantı teknolojisini baz alırken insanın bu hıza sırtını dönmesi pek kolay açıklanabilir bir durum değil.

Robotlar ve otonom araçlar

Bir yandan sürücüye ihtiyaç duymayan otonom otomobillerin hayalini kurarken, diğer yandan zor işleri yapacak robotların ne zaman üretileceğini merak ederken ve üretim endüstrisinde adı ne olursa olsun en yüksek otomasyon ve en az insan emeği hedeflenirken 4.5G teknolojisine burun kıvırmak olmaz. Çünkü sürücüsüz araçlar da, robotlar da, yeni endüstri modeli de daha hızlı bir internet bağlantısına ihtiyaç duyuyor.

Tüm bu yeni gelişmelerin sefasını sürebilmek için son kullanıcının da internete en az 4.5G hızında bağlanması gerekiyor. Evde değilken ev aletlerini kumanda etmek, arabayı siz daha içine binmeden ısıtmak veya kendi hasar durumunu servise bildirip, yedek parça talebinde bulunmasını sağlamak için de 4.5G hızına ihtiyaç var.

Türkçeye “nesnelerin interneti” olarak çevrilen “internet of things” kavramı da tamamen hızlı internet erişimi üzerine kurulu olduğundan birbirleriyle veri alışverişinde bulunan makineler için de durum aynı.

Eğer teknolojik gelişmelerin günlük hayatımızı kolaylaştırmasını, iş yapış yöntemlerimizi değiştirerek daha üretken olmamızı sağlamasını istiyorsak 3G’ye takılı kalmak yerine 4.5G teknolojisine geçmemiz gerekiyor.

Operatörümüz bulunduğumuz bölgede sürekli ve standart bir 4.5G bağlantısı sağlayamıyorsa bile alternatif olarak 3G’yi düşünmektense alternatif olarak başka bir operatörü devreye sokmamız daha mantıklı olabilir.

Organize sanayi bölgesindeki KOBİ için de aslında aynı durum geçerli. Rakibinin arka sokaktaki benzer bir KOBİ değil, Çin’deki bir imalatçı olduğunu unutmadan planlarını yapabilen KOBİ’nin teknoloji rekabetinde öne geçeceğini varsayıyorsak 4.5G’nin nimetlerini de göz ardı etmemek gerekiyor.

KOBİ için de son kullanıcı için de daha hızlı internet aslında aynı anlama geliyor. O da daha fazla konfor demek oluyor. Bu konforu günümüzde insanoğluna yaşatabilecek tek şey ise doğru amaç için verilerin analiz edilebilmesi ve hızlı aksiyon alınabilmesi. İşte hızlı internet bu nedenle çok önemli.