Kimileri için, her şeye rağmen hayat yaşamaya değer, kimileri için hayat yaşamaya değer ama onlar için anlık veya günlük yaşanan hayatlar en vazgeçilmez tercihleridir. Yaşam biçimlerinde tercih pek de ellerinde değildir.
Kimileri için, her şeye rağmen hayat yaşamaya değer, kimileri için hayat yaşamaya değer ama onlar için anlık veya günlük yaşanan hayatlar en vazgeçilmez tercihleridir. Yaşam biçimlerinde tercih pek de ellerinde değildir.
Kimileri ise, boşvermelerinin ortamında şekillendirdikleri çerçevelerin içine sıkıştırılarak yerleştirdikleri yaşamlarında günlük veya anlık yaşamayı alışkanlık haline getirmeleridir.
Her ne şekilde olursa olsun, neresinden tutunabilirlerse tutunsunlar hayatın yaşamaya değer olduğundan vazgeçemezler. Çoğunluğu yaşama şansını elde edebildikleri bu yaşam şanslarından kazanımlarıyla yetinmeye ve mutlu olmaya çalışırlar.
Şartlar yaşamın çerçevelenmesini belirleyen renkleridir. Yaşamı renklendirmek, genelde yaşayanların tümüyle ellerinde olabilen bir durum değildir. Genelde, şartların oluşturduğu az sayıdaki fırsatları iyi kullanabildiğinizde olduğu gibi, zaman zaman da zoraki şartların çizdiği iyice renksizleşen çerçeveler içinde şıkışıp kalmış bir durumdadır o yaşanacak zoraki hayat. Tercih edebilme fırsatını yakalayanlar çok şanslı olanlar diye gösterilirler. Bunun dışında kalanların ise tercih hakları neredeyse yoktur.
Tercih seçeneğine sahip olabilenler, ne kadar şanslı olduklarının farkına varanlar ve kontrol altına alabildikleri yaşamlarını keyfini çıkararak yürütmeye çalışırlar. Özenle örülmüş ve her anı planlanabilen bir yaşama sahip olanlara ne mutlu. Varsın o elde edebildikleri mutluluğu doyasıya yaşasınlar.
Bugünkü yazımın birinci bölüm konusunda daha çok şeyler yazacağım ilerideki yazılarımda bu köşede.
Yazdığım ikinci konu ise:
Haftada iki gün köşe yazısı yazdığım bu köşede “Bir Tutam Tebessüm” başlığı altında tadımlık küçük bir bölümde okurlarımızı anlık gülümsetebilmek için fıkra yayınlıyordum. Bundan sonra da ara sıra aynen devam edeceğim. Artık zaman zaman da bugün ilkinde olduğu gibi, “Bir Kitap”, “İlginç bir Olay” ve bu gibi başlıklar altında yaşamdan, bazı ilginçllkleri yine kısa böyutlarıyla yazmaya çalışacağım..
Bu günden başlamak üzere haftanın belirlenen ikinci gününde böylesi bir formatta ve belirttiğim yapıdaki, genelde pazartesi günü yayınlanacak olan yazımda belirttiğim başlıklar altındaki küçük boyutlu bilgiler vereceğim. Umarım ilginizi çeker.
Bugün başladığım bu formatın ilk yazısı, bir şiir kitabı haberidir. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde öğrencim olan ve son yılllarında öğrenci asistanım olarak da yanımda olan ve şu anda da Basın İlan Kurumu’nda görev yapan dostum, arkadaşım Özer Elikoğlu’nun uzun süredir hazırlayıp bastırdığı
“Mumyalanmış Hayat” adlı çok güzel bir şiir kitabına ait. Özenle hazırlanmış bir şiir kitabı, okumanızı öneririm..
BİR KİTAP
MUMYALANMIŞ YÜREK / Şiir Kitabı
Özer ELİKOĞLU;
“Kitap adını, hayâlinin sınırlarını sevdiğini uyurken seyretmek ve onunla sarılmak olarak
tarif eden, çocuklar için lunapark neyse kendisi için de sevdiğinin o olduğunu belirten
bir âşığın, “İçimden diyorum ki nedir bu hâlin?” sorusuna “Cevabını esirgemiyor mumyalanmış yüreğim;” diyerek “Sevmekten” cevabını verdiği aynı adlı şiirden alıyor.”
“Tanıtımına dair arka kapakta, günlerin ölümsüz bir sevdayla birbirine bağlandığı ve
iki âşığın birbirini özlemesinin gerçek aşkın bir göstergesi olduğunu ve ömür yolculuğunda erdemin en önemli vasıf olduğunun dile getirildiği “Aşka Can Borcu” adlı şiirin ikinci bölümü yer alıyor: “ Meyiller verildi her günün sabahında / Bilirdik oysa akşamın tekrarıydı / Dinlemek bir erdemdi yol boyunca / Dizin üstünde uzun uzun / Söylendi ertelenmeden adı: / Kalbim sendedir / Elemde kederde bu soyha zamanda,”
“Duygunun yanı sıra düşünsel yönlü toplumsal birkaç şiire de yer verilen kitapta Hatay’a yazılmış olan “Avuçiçi”, Eskişehir’in simgesi “Porsuk Çayı” şiirleri de oldukça dikkat çekici. Kitapta Özer’in de deyişiyle, “Aşktan fedakârlığa, aileden dostluğa ve bazen de sil baştan diyebilmeye dair hayatın içinden irili ufaklı 66 şiir bulunuyor.”
“Şiirler arasında gezinirken deyimler, atasözleri, yöresel bazı kelimeler ve daha önce hiç duymadığımız bazı ifadeler karşılıyor bizleri. Bununla ilgili olarak Özer, “Şiirin bir vazifesi de dili zenginleştirmektir.” diyor.”
“Mumyalanmış Yürek, internette kitap ve alışveriş sitelerinde satışa sunuldu.
Keyifli okumalar.”
Mumyalanmış Yürek,
Hayâl Yayınları, 80 syf. Aralık/2022