Sevgi sihirlidir. Sevgi bu dünyaya ait bir kavram değildir. Seven için sevginin bir resmi, şekli yoktur. Rakamları, yaşı yoktur.
Zamanı, yeri, iyi veya kötü günü yoktur. Dedim ya sevgi sihirlidir. Sevince gözün başka görür, kulağın başka işitir. Zaman kavramın herkesten farklı akar. Siz hiç bebeğinin poposunu yıkarken bebeğinden tiksinen bir anne gördünüz mü? Ya da büyüdüğü için artık çocuğunu sevmekten vazgeçen bir baba. Sizi seven adamlarda sihirlidir. O adamlar sabah gözünüzdeki çapağa, saçınızdaki yastık izine rağmen sizi kocaman bir günaydın öpücüğü ile uyandırır. Aldığınız birkaç kilo ile dalga geçmez. Mazhar Alanson’nun da dediği gibi ona göre hep ‘’Yaşın 19’’ dur. Yılların yüzünüze attığı çizgileri saymaz. Saçınıza düşen beyazları sizin kadar önemsemez. Yıllara meydan okuyamayan vücudun onun gözünde hiç değişmez. Geçen yıllara rağmen size her baktığında gözleri yine parlar. Söylediğiniz her cümleyi can kulağı ile dinler. Çünkü söyledikleriniz sıradan bir insanın sıradan cümleleri değildir. Gördüğü hiçbir güzel kadın sizden güzel değildir. Şanslı hissederken kendini onunla olduğunuz için. Onu seçtiğiniz için. Saçma sapan gurur yapıp sevgisinde sorun çıkarmaz. Onun için en büyük gurur size duyduğu sevgidir.
Benjamin Button etkisi
Kadınların çoğunun yüzü, vücudu 30 yaşına kadar oturmuyor. Birçoğunun ‘’Vallahi estetik yaptırmadım’’ diye yırtındığı fotoğraflarda doğru. 20’li yaşlarımda daha yuvarlak yüz hatlarına sahipken zaman geçtikçe biraz daha köşeli hatlara sahip oldum. Ya da eskiden 49 kilo iken zayıf, şimdi 49 olduğumda yüzüme bakılmayacak kadar sıska oluyorum. Yani tuhaf bir şekilde müdahalesiz bile sürekli değişiyoruz. Bir de buna moda eklenince değişim mutasyona dönüyor. Saç rengimizi değiştirip bambaşka biri olabiliyoruz mesela. Ya da ne bilim Allah esirgesin ince ve kavisli kaşın tekrar moda olduğunu düşünsenize. Şu bildiğiniz kadınların sadece aldığı kaşları ile yüzünün tamamına yansıyan değişime inanamazsınız. Tabi ki estetik müdahaleleri zaten konuşmuyorum. Dikkatimi çeken bir grup var ki onlar yaş aldıkça gençleşen ve güzelleşenler. Kadının 25-30 yaş fotoğrafı şimdi ki halinden hem daha çirkin hem sanki daha yaşlı. İnanılır gibi değil. Estetik mi? Elbette var. Ama bunlarda estetiğin de ötesinde bir gençleşme var. Kadınlar gün geçtikçe hoş ve genç görünüyorlar. Seda Sayan, Demi Moore, Sertap Erener, Yonca Evcimik, Halle Berry, Zerrin Tekindor ve Defne Samyeli gibi birçok ismi art arda sıralayabilirim. Biri bunların sırrını bir an önce öğrenmeli. Onlar gibi yaş almak bizimde en doğal hakkımız. Değil mi ama?
Ya o engeller mucizemizse!
2016 yılında Amerika’da yapılan bir güzellik yarışmasında Somali asıllı tesettürlü bir kadının olduğunu okuduğumda şaşırmıştım. ‘’Ses getirdi ve bitti, şimdi ne yapacak ki.’’ diye düşünmüştüm. Ama o artık devler liginde. Bilmeyenler için Halima Aden kısacık anlatayım. Kenya’daki Birleşmiş Milletler mülteci kampı Kakuma’da doğdu. Ailesiyle birlikte yedi yaşındayken ABD’ye göç etti. Müslüman ve tesettürlü olmasına rağmen Amerika’nın Minnesota eyaletinde yapılan güzellik yarışmasına katıldı. Yarışmanın bikinili bölümde tesettür mayosuyla yürüyen Aden için yarışmanın sunucusu tarih yazdığını söylemiş. İşte o gün yarışmayı kazanamasa da dünya çapında popülarite elde etti. 19 yaşında büyük bir modellik ajansına kayıtlı olarak çalışan ilk tesettürlü model oldu. İşin aslı astarı beni en çok etkiyen açıklaması; “Hayatta kendi tercihiniz olmayan her şey sizi baskı altına alır ve size zor gelir. Ancak büyük çoğunluk için bu bir seçim. Benim için de bu bir tercihti. Anneme başörtüsü takmak istediğimi söyleyen bendim. Annem gibi olmak ve dinime aşık olmak istedim.’’