Kısa zaman önce Kerkük'te bulunan tarihi Kayseri Çarşısı yandı!
Türkmenlerin canı ciğeri olan Kayseri Çarşısı’na dökülen gözyaşlarının seli Türkiye’ye kadar ulaştı.
İnsanların geçmişini yansıtan, çocukluğuna dair anılarını sadakatle saklayan, geleceği ile evlatlara emanet edilmek istenen ve köklerine dair birlik ruhunu barındıran mekanlar vardır. Özeldir, güzeldir, kutsaldır ve çok ama çok değerlidir...
Kerkük’te bulunan tarihi Kayseri Çarşı da böylesi nadide değerde bir yer. Yangın haberi ile birlikte Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız bir kez daha kalemimin ucuna geldi.
Uzun zamandır kendisini kalemime ve zihnimdeki kelimelere emanet etmeyi istiyordum.
Çünkü sıklıkla yazdığım ve dile getirdiğim “halkın gönlüne köprüler kuran idarecilerimizi artık fazlasıyla görmeye başlıyoruz” fikrime en güzel modellerden biri Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız.
Sokakta, evde, hastanede, çarşıda, kurumlarda... Kendisini Türkiye ve Türkmenlerin menfaati doğrultusunda her an her yerde görebilirsiniz.
Kerkük Kayseri Çarşısı yangınını da Türkiye kamuoyu Büyükelçi Fatih Yıldız ile duydu. Üzüntünün büyüklüğüne Yıldız’ın gözlerinde şahit olduk ve o acıyı hissettik.
TİKA anında tüm onarımı üstlendi. Böylelikle Kerkük’te bulunan Türkmenler bir kez daha Türkiye ile güç buldu.
Büyükelçi Yıldız sadece Irak’ta bulunan Türkmenler tarafından değil her kesim tarafından seviliyor ve sayılıyor.
Irak’a gerçekleştirdiğim ziyaretlerim esnasında nerede mevzusu açılsa “bizler için çok değerli ve önemli biri” cümlesini işittim.
Büyükelçi Fatih Yıldız ile tanışmayı çok istememe rağmen elimde olmayan zaman unsuru sebebiyle bir türlü kısmet olmadı. Kayseri Çarşısı vesilesiyle en kısa zamanda diyelim...
Irak’ta yaşayan Türkmenlerin son süreçte büyük sıkıntılar yaşadığını biliyoruz. Her ne kadar medyada bu sıkıntılar hak ettiği ilgiyi ve değeri göremese de orada ciddi sıkıntılar var. Bölge ile ilişkilerim yakın olduğu için önemli gelişmeleri görüyorum ve işitiyorum. Fakat Türkiye medyasına dönüp baktığım zaman iki üç yayın organı dışında bu gelişmeler yer almamış!
“Karıncanın hayalidir; azmini, sevgisini ve var olma çabasını filin görmesi...”
Türkmenlerin gözü kulağı Türkiye’den gelecek bir selamda ve güzel haberde iken Türkiye kamuoyunun bu sevgiye duyarsız kalmasını anlayamıyorum doğrusu.
Türkmenler Irak’ta çok büyük nüfus kitlesine sahip. İş dünyasında önde gelen isimlerin arasında Türkmenlerin sayısı çok fazla. Eğitimli ve bilinçli kesim her geçen gün artıyor.
Tüm bu verilere rağmen peki Türkmenlerin sesini Irak siyaseti ve işleyişi içerisinde neden daha güçlü duyamıyoruz?
Duymak bir yana her geç gün gelen ses daha da kısılıyor!
Bu duruma dair şunları söyleyebilirim;
*Türkmenler ışığını arayan gemiler misali birlikte yön bulamıyor... Ya birbiri ile çakışıyorlar ve zarar veriyorlar veya doğru yönü bulamıyor!
*Türkiye devlet olarak Türkmenlerin yanında fakat Türkiye’de yaşayan insanlar Türkmenleri ne kadar tanıyor, ilgileniyor ve sahipleniyor? Gençlerimiz bu konuda ne kadar bilgilendiriliyor?
*Medya neden hak ettiği kadar yer vermiyor Türkmenlere? Türkiye gündemini takip ederken kendilerini anlatan haberleri görüp güç bulmak istemezler mi? Fazlasıyla isterler...
*Sosyal, kültürel, sportif, sanatsal faaliyetler ile neden gönülden tanımıyoruz ve çocuklarımıza tanıtmıyoruz... Festivaller yapılsa, kardeş ailelerin bağı kurulsa, ortak çalışmalar hayata geçirilse...
Anlayacağınız en kısa zamanda Türkiye kamuoyu ve Irak Türkmenlerinin ilişkilerini masaya yatırmamız gerekiyor!