Beklenen ilk sinyal verildi terör örgütü ve yandaşlarından!
Erbil Başkonsolosluk personeli ve iki Irak vatandaşı bir restoranda yemek yedikleri sırada uğradıkları silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
“Türkiye ve IKBY sakın yan yana gelmeyin” diye verilen bir mesajdı bu hem Türkiye’ye hem de bölge insanına verilen!
Saldırının gerçekleştiği alan Erbil’in en elit ve en korunaklı yeri. Yerli halktan ziyade yabancılar yaşıyor, çalışıyor ve geziyor. Neredeyse her alanda silahlı korumalar, dedektörler, eğitimli köpekler, sıkı denetimler var. İç organlarınız bile görüntüleniyor desem abartmış olmam.
Erbil’i bilmeyenler için şunu söyleyebilirim; her adımınızın kameralarla takip edildiği, size dair tüm bilgilere anında hakim olunan bir şehir!
Yani bu tür bir olay içeriden destek almadan yapılamaz! Irak’taki FETÖ varlığının ve FETÖ’ye bağlı kurumların gücünün giderek arttığının altını çizmek istiyorum müsaadenizle...
Yani ciddi anlamda bir FETÖ yapılanması halâ devam ediyor Irak’ta! FETÖ’nün Türkiye’den sonraki hedefi Irak ve bilhassa Kürt bölgesi!
Son birkaç aydır herkesin iddia ettiği ‘Kürt Bölgesi’nde her şey mükemmel gidiyor’ cümlesinin tam aksine ‘hayır ben bu bölgeden kötü bir şeyler olacak enerjisi alıyorum’ dedim, yazdım, anlattım ısrarla! Bilhassa Kürtler olmak üzere şimdiye kadar birlikte gördüğümüz bölge insanı irili ufaklı ayrışıyor! Bu ayrışmayı finanse eden İran faktörünü de unutmamak gerekiyor. Kürtler, Araplar, Türkmenler... Bu tehlikeli ayrışma terörü ve çatışmaları da birlikte getirecekti! Getirdi!
Tüm bunların üzerine Türkiye ve Irak Kürt Yönetimi’nin gerçekleştirdiği başarılı ortak operasyonlarla köşeye kıstırdığı PKK bir şekilde çıkış arayacaktı, öfkesini kusacaktı, öç almaya çalışacaktı, kan dökecekti...
Bu hain saldırı öncesinde PKK’nın siyasi kanadı HDP’den bir açıklama gelmişti hatırlatayım...Tunceli’de terör örgütü tarafından katledilen iki minik bedene ve bu yönde şehit edilen nicelerine suskun kalan HDP, terörü bitirme amaçlı operasyonlar için basın açıklaması yapıyordu! Şaşırdık mı? Tabi ki hayır!
IKBY’ye çağrı yaparak ‘terörle mücadele de Türkiye ile ortak hareket etmekten vazgeçilmesini’ isteyen HDP’nin şu cümlesi beni hayrete düşürdü; ‘Kürt’ün Kürt’ten başka dostu olmaz..’
Bu cümlenin ardından şunları sormazlar mı HDP’ye; ‘Kürt’ün Kürt’ten başka dostu olmazsa sandık başına giderken oylarınız neden CHP’ye ve İyi Parti’ye gitti? Sandığa giderken bile isminizi zikretmekten ısrarla kaçınan ve hatta inkar eden CHP-İyi Parti mi Kürtlerin dostu? HDP’nin yönetim kadrosunda kaç tane Kürt var? Ana dilde eğitimi ve yaşamı savunan HDP içinde kaçınız Kürtçe biliyor?’
Trajikomik tavırlar sergileyen HDP ve PKK sona geldiğini çok iyi biliyor! Türkiye’nin ve IKBY’nin başından beri yürüttüğü terörle mücadeleden asla vazgeçmeyeceğini de görüyor! HDP’nin ve PKK’nın yürüttüğü ‘Kürt düşmanı politikalar’ artık deşifre oldu ve Kürtler tüm korkularını aşıp sesini huzurdan yana yükseltmeye başladı. Son yıllarda Güneydoğu’da askerin ve polisin terörle mücadelesinde en büyük destekçisinin bölge insanı olduğunu da unutmamak gerekiyor...
Terörle mücadele edilirken bir yandan da ‘yeniden bir çözüm sürecine’ Türkiye’yi sürüklemek isteyenlere ve bu yönde televizyonlarda konuşan köşe yazarlarına bir hatırlatma yapmak istiyorum; akıllara zarar cümleleriniz ile ülkeyi geriyorsunuz, öfke kazanıyorsunuz ve bu ülkeye zarar veriyorsunuz...
“Terörist başını ve mektubunu yazılarıyla, söylemleri ile övenlerin FETÖ’den, PKK’dan, HDP’den ne farkı var” diyor vatandaş!