Bizde medya yani yazılı ve sözlü basın kurumlarında nedense bir Fenerbahçe aşkı Galatasaray düşmanlığı vardır.
Bizde medya yani yazılı ve sözlü basın kurumlarında nedense bir Fenerbahçe aşkı Galatasaray düşmanlığı vardır. Biz çalışırken de öyleydi şimdi de farklı görünmüyor. Tabii ki herkesi bu kumpasın içinde göremeyiz, bu haksızlık olur ve bize de yakışmaz. Ama kendilerini etkili ve yetkili görenler yok mu onlar Galatasaray’ı yıpratmak için Igor Tudor’a saldırıyorlar. Bu arada Fatih Terim pompalanmak ya da kullanılmak isteniyor. Sadece Terim değil elbette ama en etkili ve boşta olan Galatasaraylı o… Ve aynen söylediği gibi ona Florya’dan bir telefon gelse “Sana ihtiyacımız var işin başına geç” diyen olsa parayı pulu düşünmeden Galatasaray’a gelir çalışır.
Başakşehirspor maçındaki 5-1’lik yenilgiden sonra Igor Tudor’a denmedik laflar bırakmayanlar aslında Galatasaray ve Galatasaraylılar için “Beter olsunlar” anlayışına sahip bunu yaşam felsefesi haline getiren ezikler var. Ama ezikliklerini başkalarını ezerek örtmeye çalışıyorlar.
Diyorum ki, ya bunlar Galatasaray ve Galatasaraylı yöneticileri tanımıyorlar ya da Galatasaray artık bizim bildiğimiz değerler de bir kulüp olmaktan çıkmış da haberimiz yok…
İkincisine zerre kadar ihtimal vermediğim için Galatasaraylı yöneticileri tanımıyorlar diyorum. Eğer sayın Dursun Özbek başkanı tahrik ederek ve doldurarak Igor Tudor’u göndereceklerini düşünenler varsa avuçlarını yalarlar. Yok iki maçlık şansı varmış son 15 günüymüş ve bavulunu hazırlamış… Hangi Galatasaray teknik direktörü sonuçlarla ilgili olarak gönderildi ve böyle ağır ithamlar altında bırakıldı?
Burası Galatasaray’dır beyler. 5 atmış 10 yemiş bu tür skorlarla teknik adamların başını yemezler. Ayrıca Galatasaray ezeli rakiplerinden puan olarak da öndeyken… Yöneticiler “Tudor’u neden gönderelim ki?” diye sorar apışır kalırsınız…
Bizden söylemesi…
Aynı senaryonun benzeri de Futbol Federasyonu’nda Ali Dürüst üzerinden oynanmaya başladı. Lucescu’yu ikna edip takımın başına getiren sayın Ali Dürüst’ün bir yanağına öpücük koyup diğerine şamar vurduklarını sananlar da boşa kürek çekiyorlar.
Başkan Orman Real çıkarsa diye kara kara düşünme!
Beşiktaş’ı hem yönetimiyle hem de yönlendirmesiyle Avrupa takımı yapma başarısı gösteren sayın Fikret Orman başkanımızın en büyük endişesi Real Madrid ile eşleşmek imiş… Bundan sonraki rakiplerin hepsi tehlikeli ve etkili bunlar arasında en az korkulacak olanı Real Madrid…
Neden biliyor musunuz?
Sebebi şu Real Madrid’e yenilir ve elenirseniz kimse size “Bu rakibi nasıl geçemedin?” sorusunu yöneltemez. Çünkü Real Madrid maçını futbolu az çok bilen herkes iki maçta da sıfır puan yazar içi cızlasa da acısa da… Real’i ne Porto ne de başka bir takımla kıyaslamamak lazım… Şenol Güneş hocamız bunu bilir… Şenol hoca sabah akşam Real’lilerle yatıp kalksa antrenmanlarını ve diğer sosyal faaliyetlerini takip etse de durum değişmez… Yani korkunun ecele bir faydası yok…
Şu ana kadar alınan sonuçlar ve ortaya konan performans yeter de artar bile… Bunun biraz daha üstüne çıkmayı kim istemez…
Rakip kimler olursa olsun Beşiktaş kendi gücünü ve kapasitesini ortaya koyarsa merak edecek bir şey olmaz… Böyle rakipler karşısında bazen eğrisi doğrusuna da denk gelebilir..
Onun için kara kara düşünme sayın Fikret başkanım…
Mesut Özil’in kafasını karıştırmayalım!
O çok büyük bir futbolcu… Mesut Özil, her ne kadar Türk kanı taşıyorsa da Türk Milli Takımı oyuncusu değil. Almanya onu sahiplendi ve Özil orada üst seviyede futbolculardan birisi… Her ne kadar şu an sanki boşta imiş gibi görülüyorsa da bir İngiliz takımına Manchester’lerden birine gideceği kesin… Onlar olmasa da yine büyük bir takıma transferi mümkün… Bu sebeple Mesut Özil’in kafasını “Fener’e, Beşiktaş’a, Galatasaray’a gelmeyi düşünür müsün?” gibi sorular karıştırabilir. Bizim kendi aramızda pohpohladığımız ligimizin ağır temposu Mesut Özil gibi yıldızları uyutur…
Belki bir gün gelir o zaman “Buyur kardeşim” dersiniz böylesi daha şık olmaz mı?
Trabzonspor’un Milan’la ilişkileri mutluluk verici
İtalyan ekibi Milan’dan Sosa ve Kucka’yı renklerine katan Trabzonspor’un hedefinde yine aynı takımın stoperlerinden Gustavo Gomez olduğu öğrenildi. Bu futbolcunun gelip gelmemesi o kadar önemli değil önemli olan Trabzonspor’un başarılı başkanı Dr. Muharrem Usta’nın Milan ile ilişkilerini çok iyi şekilde sürdürmesi…
Gomez’e ihtiyacı olmadığı belli olan Milan’ın bu futbolcuyu kenarda tutup para ödemek yerine Trabzonspor’a verip kendisini yetiştirmesini beklemesi de son derece akılcı bir yönetim tarzı. Bu tür uluslararası ilişkileri çok iyi ayarlayan sayın Dr. Usta başkanımıza gönlümüzden bir alkış…