Önce olayı şöyle bir özetleyelim; Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçında İtalya'nın Roma takımı ilk maçta 4-1 mağlup olduğu Barcelona'yı 3-0 ile eleyerek yarı finale yükselmenin sevincini yaşadı.
Bu karşılaşmada Roma’ya turu getiren golün assistini Cengiz Ünder yaptığı için herkesin konuştuğu ve isim oldu. Cengiz Ünder tombaladan çıkmadı. Sokak arasından da gelmedi. O Türkiye’de Abdullah Avcı gibi büyük bir yetiştiricinin ellerinde ihtimamla büyüdü. Yetişti ve Roma’ya transfer oldu. Uzun süredir yurt dışına hem de İtalya gibi futbol endüstrisi ülkesine hiç futbolcu veremeyen Türkiye’yi Cengiz Ünder bu ezilmişlikten kurtardı. Cengiz’e Messi maç sonunda selam vermemiş ne büyük dert ne büyük gam oturup ağlayın uzmanlar. Adam kendi takımını turdan eden futbolcuyu niye tebrik etsin diye soran olmayınca sizler de böyle haberlerle kafa karıştırmaya çalışırsınız ama yemezler artık… Bizim anlamakta zorluk çektiğimiz konu ise biraz daha farklı. Tabii Cengiz Ünder şu anda Roma’nın futbolcusu ve teknik patronu da artık Abdullah Avcı değil. Ancak bugün Cengiz Ünder diye bir yıldızı dünyaya kazandırmış ve onunla övünüyorsak bunda en büyük pay şüphesiz Abdullah Avcı’nın olmalıdır. Abartmıyorum ama şunu biliniz ki, eğer Cengiz Ünder mesela Fatih Terim hocamızın yetiştirmesi olsaydı onu görmezden gelemezler buna Fatih Terim hocam da inanın izin vermezdi. Sitemini yapardı ve haklıydı. Kimsenin hakkına laf ettirmeyen Fatih hocam kendi hakkını da kimseye yedirmezdi. Abdullah Avcı hocam elbette biraz üzülmüşsünüzdür. Bu bir spor yazarı olarak bizi üzmüşse sizi de üzmesi doğal. Ancak Cengiz Ünder gibi dünya markası olmaya adam adamlar yetiştirerek gönlümüzdeki o tahtı alacaksınız. İnanıyorum ve inanmanızı istiyorum ki, Abdullah Avcı hocamızın elinde belki de sakladığı ortaya çıkaracağı günü beklediği yeni Cengiz’ler vardır. Çünkü böyle idealist teknik adamlar asla zamanlarını boşa harcamazlar.
Roma teknik direktörü Frencesco bakalım bundan sonra Cengiz Ünder’e ne kadar daha oynama şansı verecek. Çünkü yıldızlaştığı maçta Cengiz 73’üncü dakikada sahaya alınmıştı.
Galatasaray’ı yendiler ya artık Ümit Özat manşetlerden inmez
Yok Galatasaray deplasman fakiri imiş… Yok Gomis ayakta bile duramamış… Daha neler neler de milletin boş çuval gibi ortaya attığı lafları fazla taşımayalım diye böyle kısa kesiyorum. Galatasaray’ı Başkent’ten puansız gönderen Gençlerbirliği’ni Ümit Özat çalıştırıyor. Aman Allah’ım ne övgüler ne övgüler… Jupp Derwall sanki yeniden doğmuş… Didi ilk maçında zafer kazanmış gibi garip garip övgüler…
Elbette galip gelen takımın teknik adamına farklı bakılacak elbette onun övgülerde payı olacak. Ama büyük şans eseri kaza golü ile Galatasaray berabere bitecek maçı mağlup bitirmenin şokunu yaşarken Gençlerbirliği küllerinden doğmuşçasına zafer havası içinde.
Aslında Gençlerbirliği teknik direktörü bakın ne yapmıştı?
Her Galatasaraylının başına bir bekçi Gomis, Belhanda ve Feoguli’nin başlarına ise ikişer bekçi… Defansın önüne 5’li set. Yani bunları mesela Sarıyer takımı yapsa derler ki, korku dağları beklemiş… Ama yenilen Galatasaray olduğu için Ümit Özat’ın artıları olarak yazılıyor, şişiriliyor.
Gençlerbirliği Galatasaray ile böyle 70 maç yapsın inanın ya birini kazanır ya da kazanamaz… Böyle olduğu halde şimdi Fatih Terim hocamız da yerlerde Galatasaray da…
E, İgor Tudor’un ahı tutacak ya böyle oluyor demek…
Deplasman fakiri Galatasaray öyle mi?
Şampiyon olunca görürsünüz siz…
Volkan Demirel zaten rekortmen Yeni bir rekora ihtiyacı mı var?
Fenerbahçe ve milli takımın başarılı file bekçisi Volkan Demirel’in Müjdat Yetkiner’in en uzun süre forma giyme rekorunu Şenol Güneş’in de gol yememe rekorunu kırması için geriye sayıma geçilirken biz de diyoruz ki, böyle büyük bir kaleciyi fazla zorlamayın. Çünkü milli takım deyince ilk düşünülen isim o. Tek rakibi de adaşı Volkan Babacan…
Volkan Demirel ekstra çalışmalar yaparak kendisini formda tutmaya çalıştığını söylerken bu sezon 19 lig maçında 17 gol yemesi de dikkat çekiyor. Ancak hem yediği gol yüzdesini aşağı çeken hem de sahada kalma süresini artıran Volkan Demirel’in Fenerbahçe kalesinde bir dev olduğundan ben şahsen en küçük bir şüphe duymuyorum. Keşke her futbolcu veya kaleci Volkan Demirel kadar işine görevine sadık kalsa… Onun kadar kendisine iyi baksa… Ve başka problemler ile uğraşmasa…
Fenerbahçeli taraftarların beğendiği sevdiği ve takdir ettiği Volkan Demirel’in artıları ve geride bıraktığı anıları zaten başlı başına bir rekor değil mi? Yeni rekorlara bizce ihtiyacı yok. Ama gelirse de niye hayır desin ki?
Beşiktaş’ta gelecek olanlar gidenleri aratmasın sakın!
Beşiktaş Teknik Direktörü sayın Şenol Güneş hocam her halde benim aldığımdan olacak Negredo ile müdürüm Mustafa Yaşar’ın takıma getirdiği Vagner Love’dan memnun kalmadığını öğrendik. Çünkü ikisini de paket posta servisi ile satmayı düşünen Beşiktaş yönetimi ne benim de müdürüm sözlerini dikkate almayarak Şenol Güneş’in isteyip oynatacağı bazı isimlerin peşinde olduğunu yazıyor gazeteler… Hele bir isim var ki, Demba Ba sanki daha önce hiç denenmemiş gibi Şenol Güneş tarafından şöyle methediliyor; “Üç kişiyle zor tuttuğumuz bir futbolcu”
Adama demezler mi Negredo’yu ve Vagner Love’u alan sen değil misin diye… Dahası Demba Ba bu kadar zor tutulan büyük futbolcuydu da niye elinde kalmadı…
Beşiktaş’ın harcanacak parası çok olmalı… Çünkü yeni sezonda da hayli para çıkacak sayın başkanım Fikret Orman hazırlıklı olun lütfen…