Başı Mesut Özil çekmişti…
Onu ve Hakan Çalhanoğlu’nu yıllarca ayakta alkışlamıştık. Onları Enes Ünal, Emre Can, Cengiz Ünder, Cenk Tosun takip etti. Daha çok sayıda Mehmetçiğimiz var gollerini atıp tribünlere selam çakan yiğitler bazıları onlara lejyoner dese de biz Mehmetçik diyoruz. Oynadıkları futbolla takımlarını başarıya koştururlarken parıl parıl parıldıyorlar. Helal olsun diyoruz ve onlarla iftihar ediyoruz. Son askerimiz Cenk Tosun oldu. Onun futbol hayatını daha güzel daha görkemli bir halde sürdüreceğine inancımız tam. Enes Ünal nasıl kendisini kanıtladıysa nasıl Hakan Çalhanoğlu ve Mesut Özil unutulmazlar listesine girdiyse Cenk Tosun ve Cengiz Ünder kardeşlerimiz de bu yolda başarıyla yürüyecektir.
Cenk Tosun dönen topu önünde bulduğunda sanki o değil biz vurduk. O topa gelişine voleyi yapıştırdık ve meşin yuvarlağı ağlarla buluşturduk.
Cengiz Ünder için sadece kendi kulübü değil Barcelona’nın başkanının bile 100 milyon euro’dan bahsetmesi daha önce duyduğumuz haberlerin hiç birine benzemiyordu. Bu ne güzel günler elhamdülillahi rabbil alemin…
Sanki Cengiz topu sürüyor biz vuruyoruz biz derken sadece ben değil bütün Türkiye… Afrin’de destan yazan Mehmetçiklerimiz, sınırda nöbet bekleyen aslanlarımız, sokak sokak cadde cadde hepimizi koruyup kollayan polislerimiz hep birlikte vuruyoruz.
Muhtarımız, komşumuz, arkadaşımız, dostumuz hep bareber uzanıyoruz topa birlikte dokunuyoruz ve gol işte gol bu…
İster Cenk Tosun’a yazılsın isterse Enes’e, Emre’ye ve daha nerede kalbinde Türkiye sevgisi olan kim varsa ona… Stutgart’ta teknik direktörlük mücadelesi değil savaşı veren Tayfun Korkut hocamıza da selam olsun maşallah diyelim…
Bizim hakkımız yoktur ama varsa helal ettik siz de helal ediniz lütfen…
Size lejyoner diyenler bizim askere yolladığımız gençlere analarının ne türküler düzdüğünü bilmeyenlerdir sizler Mehmet’siniz Mehmetçik…
Unutmayan hepinizin adına Cenk Tosun şöyle dedi:
“Ben burada sadece Beşiktaş’ı değil bütün Türkiye’yi temsil ediyorum”
İşte bu…
Yiğidim aslanım orda oynuyor ama yeri kalbimizde…
Aykut Kocaman hocamız loser olmuş da haberimiz mi yok!
Yaptığı ilginç açıklamalarla bazı açıklarını kapatmaya gayret ettiği hissi veren sevgili Aykut Kocaman hocamız Başkan Aziz Yıldırım’a moral ve gaz verebilir ama bizim için geçerli olmaz…
Galatasaray maçı sonrası ortaya koyduğu rakamlar, kıyaslamalar ve diğer doneler genç futbol adamları için yararlı olabilir ama bizi kesmez… Biz şuna bakarız… Maç kaç kaç bitti? O kadar üstündün de niye galip gelemedin?
Galatasaray’ı Allah korudu… Amenna ve saddekna… Sadece Galatasaray’ı değil hepimizi Allahü teala korumaktadır. Eğer aksi bir düşünceye sahipseniz iman ve nikah tazeleyin diyor kıymetli kitaplar.
Fenerbahçe’de olanlara şöyle bir kulak kabarttığımızda neler duymuyoruz ki… Valbuena ile ortaya çıkan problem nedir. Diğer oyunculardan memnun olmama pozisyonların kullanılmaması ve daha pek çok problemin ortaya çıktığını görüyor okuyor, duyuyoruz.
Aykut Kocaman hocamız loser kaybedenlerden olmuş da haberimiz mi yok acaba?
Fenerbahçe de kaybedenlerden olmaya ramak kalmış. Şampiyon olması diğer takımlara göre daha zor. Bu performansla mutlu sona ulaşmak kolay görünmüyor. Peki Aykut Kocaman hocamız ne yapıyor. Gaz veriyor, moral aşılıyor ve psikolojik tamir yapıyor.
Bunu da yapmazsa zaten orada tutmazlar o da biliyor bunu…
Yakında siz bu işi bilmiyorsunuz diyerek sahaya çıkar oynarsa şaşmayacağız.
Tabii bu işin şaka tarafı…
Fenerbahçe olmazsa ligin tadı olmaz… O yarışta olmazsa diğerlerinin olmasının manası da olmaz… Tabii Galatasaray ve Beşiktaş için de durum böyle…
Fenerbahçe’de sayın Ali Koç için ağırlığını koyanlar arasına unutulmaz efsane başkan sayın Ali Şen de eklendi. En renkli başkanlık seçimi Fenerbahçe’de olacaktır.
Haydi hayırlısı…
Oynamadığı halde Sinan Gümüş kadar meşhur olan biri yok!
Tolga Ciğerci’nin Fenerbahçe derbisinde Kadıköy’de yakaladığı topu iki müsait arkadaşına vermeyip şutlaması ve golü kaçırması konuşulurken devreye bir anda Sinan Gümüş girdi… Biz Fatih Terim hocamıza daha önce hatırlatmıştık ve oynatma da görelim bile demiştik ya neyse…
Birileri demiş ki, Tolga’ya gelen top Sinan Gümüş’e gelmiş olsaydı Kadıköy’de Fenerbahçeliler karalar bağlardı.
Sinan Gümüş’e bu onur yeter. Oynamadığı halde onun kadar meşhur olan ve bu kadar gündeme gelen bir başka oyuncu daha olduğunu sanmıyorum. Helal olsun ne büyük şeref… Ne büyük bir güven. Böyle bir silah olduğu için Sinan ne kadar gurur duysa az…
Galatasaray’ın elindeki silahlar Terim gibi bir usta elinde çok büyük başarılar elde edecek güçte. Ancak onlara destek ve moral verilmeli. Bu olmazsa başarı da gelmez. Her şeyin başı moral…
Beşiktaş özyönetimden Beiersdorfer’e mi döndü?
Beşiktaş bu ülkeye alt yapıyı öğreten bir kulüb idi. Atıf Keçeci ağabeyimizden Serpil Hamdi Tüzün hocamıza, Mekki Başak büyüğümüzden Adnan Dinçer hocamıza ve daha pek çok isimleri hala beynimizde olan bütün futbol sevdalılarına onların ortak çabaları öz yönetim oluşturulması idi.
Pek çok unutulmaz futbolcunun adının altında öz yönetim projesi vardır.
Şimdi okuyoruz ki, Hamburglu Beiersdorfer’e teklif götürülmüş ve alt yapıdan üst yapıya futbolcu kazandıran sisteminin başına getirilmek istenmiş…
Ne oldu o kadar ünlü teknik adama? O her biri pırlantadan daha kıymetli olanlara? Onlar kayboldu gitti de yerlerine kimse gelemedi mi? Onun için de elin Alman’ına teklif yapılmış…
Beşiktaş neleri kaybetmiş şimdi daha net anlıyoruz…