Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü ve de Dünya Havacı Kadınlar Haftası'nı sosyal medyada bol bol mesaj atarak, radyo televizyon ve gazetelerde pembe ve de iyimser haberler yaparak kutladık.
Çanakkale Zaferi Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. (M.A)
Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü ve de Dünya Havacı Kadınlar Haftası’nı sosyal medyada bol bol mesaj atarak, radyo televizyon ve gazetelerde pembe ve de iyimser haberler yaparak kutladık.
Ertesi gün hayatın gerçeğine geri dönüp baktığımızda söylenen ve yazılanların hepsinin olmadığını anladık ve üzüldük.
Yapılan araştırmalarda Türkiye’de resmi olarak 4 milyon 900 bin kişi iş arıyor. İş arayanların tam yüzde 44.5'ini kadınlar oluşturuyor. Kadınların iş başvurusu yaptığı ilk 5 alan gıda, mağazacılık/perakendecilik, güvenlik, çağrı merkezi ve hizmet sektörü olurken, bu sektörleri lojistik, tekstil, eğitim, üretim ve restoran ve benzeri gibi alanlar izliyormuş.
İş arayan kadınların yüzde 33.3'ünü lise, yüzde 31.3'ünü ise lisans mezunları oluşturuyor. İş arayışında olan kadınların yüzde 24'ü ön lisans, yüzde 8.7'si ilköğretim, yüzde 2.5'i ise yüksek lisans mezunu imiş.
Bugün Türkiye’nin çalışma yaşında olan 32 milyon 383 bin kadından sadece 11 milyon 79 bini işgücüne dâhil. Son 18 yılda kadın nüfusunda yüzde 25 artış olmasına rağmen, çalışma çağındaki kadınların işgücüne katılma oranı yalnızca yüzde 3 artmış. Kadın istihdam oranı yüzde 29,4 düzeyinde ve her üç kadından ikisi işsiz. Gerçek işte böyle.
Kadınların en çok ilgi duydukları alanlar veya mesleklere havacılık sektörünü de dahil etmek hiç de yanlış olmayacaktır. Hava iş kolunda yerde ve havada görev yapanların sayısının hayli fazla oluşu ve talebin de inanılmaz oranda fazlalığı beni böyle düşünmeye zorlamaktadır. Havaalanlarında yer hizmetlerinde ve havayolu şirketlerinde uçucu veya kabin memuru (hostes) olarak görev yapmak için açılan sınavlara yapılan yüksek orandaki başvurular beni doğruluyor.
En cazip mesleklerden biri olan kabin memurluğu ağırlığını korumaktadır.
Geçenlerde bana gelen bir mesajda yıllarca başta THY olmak üzere değişik şirketlerde kabin memurluğu yapan ve o amansız hastalığa yakalanıp işi bırakan bir hanımefendi, yer hizmetlerinde görev yapmak istemesini şöyle dile getirmiş; “üniformanın cazibesi”. Birçok kişinin esiri olduğu vazgeçilmez bir tutkudur bu.
Havacılıkta en fazla personel ve de en fazla kadın çalıştıran şirket olarak Türk Hava Yolları’nın yaptığı alımlara dikkat etmek gerek. Pandemi öncesi yapılan son kabin memuru alımına tam 22 bin başvuru yapılması benin görüşümü destekliyor. Yaş ve diğer kriterler biraz hafifletilirse bu sayı 50 bini geçebilir.
THY geçenlerde bin kadın kabin memuru alacağını açıkladı. Yer yerinden oynadı.
Yoğun bir başvuru olduğu için süreyi de uzattılar. İlgili birime kaç kişinin başvuru yaptığını sorduğumda, bu rakamları açıklamak istemediklerini belirtmeleri bence bu sayının yüksek oluşundandır.
İki yılı aşkın bir süre alım yapılmadığı için binlerce genç kız, hayallerini süsleyen kabin memurluğu sınavını dört gözle ve heyecanla bekliyordu. THY’nin Florya’da bulunan İK Değerlendirme Merkezi’nin önündeki kalabalık ilginin yüksek oluşu için en önemli gösterge olsa gerek.
Yukarıdaki işsizlik rakam ve oranlarına baktığımızda bin kişin önemli bir rakam olmadığını söyleyenlere katılmıyorum. Bin kişi sadece bin kişi değildir. Bunları üçle, beşle çarparak işsizliğe ve hane halkı gelir rakamlarına sağlayacağı katkı oranını bulabiliriz. Dahası, bu bin kişinin alınmasıyla THY’nin farklı sektörlere yapacağı katkı da ayrıca dikkate değer.
THY’nin Kariyer sayfasına baktığımızda pilot alımı da yapacağını görmekteyiz. Dar gövde, geniş gövde diye başlayan alım ilanında kadın erkek diye bir ayrım yok. Bu demektir ki, pilot alma hayali kuran, iki yıldır bekleyen yüzlerce genç kızımızın da pilot olması, harcadıkları paralarını geri gelmesine, bankalara olan kredi borçlarını ödemelerine imkan sağlayacaktır. THY’nin ülke ekonomisine katkı sağlayan bu istihdamları böylesine olağanüstü dönemlerde takdire değer.
İştirakleriyle birlikte 50 bin kişi istidam eden THY’nin Covid-19 pandemisinden sonra Rusya-Ukrayna savaşının ortaya çıkardığı olumsuzlukları da aşacağından yeni uçakları filosuna katacağından ve de yeni alımlar yaparak binlerce genç insana ekmek kapısını aralayacağından hiç şüphem yok. Bunları düşünmek bile çok güzel bir şey. Gerçek hayalle başlar.
İyi uçuşlar Türkiye’m, iyi uçuşlar THY.
[email protected]
ACT Airlines yönetimi hastane borçlarını üstlendi
Yoğun bakımdaki işsiz
pilota anlamlı destek!
Karadeniz’ın karşı kıyısında iki komşu ülke olan Rusya ile Ukrayna’nın savaşı, daha doğrusu Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması elbette bizleri de üzüyor.
Kış günü kucaklarında bebekleri, köpek ve kedileriyle yollara düşüp vatanlarını terk etmek zorunda kalan bu insanlara üzülmemek elde mi? Çok acı bir durum.
Uzakta yanan bu ateşin acılarını bizler burada ne kadar hissediyoruz bilemem.
Savaşı evimizde, ekran başında naklen canlı yayınla izliyor, ekranı kapatınca da savaş bizim için bitiyordu. Ama gerçek böyle değil. Acılar katlanarak artıyor.
Uzaktaki savaş yanı başımızda olanları görmemizi engellemiyor. Burada da acı ve sıkıntı yaşanıyor, bizler de görüyoruz.
Görmemek için kör olmak da yetmiyor.
Bir meslektaşı sosyal medyadan bana ulaşarak, hastanede tedavi görmekte olan bir pilotun durumunu dile getirmem için benden ricada bulundu. İçim cız etti.
Kaptan Pilot Mehmet Çimen, Amerika’da (Teksas) Fort Worth Bourland Uçuş Akademisi’nden mezun bir Airbus pilotu.
Havacılık sektöründe uzun yıllar kaptan pilotluk yapan Çimen Kaptan, KTHY, Inter, Sky, Atlas ve Onur Air’de uçmuştu. Uçmuştu diyorum, çünkü önce Atlas, ardından da Onur Air faaliyetini durdurduğu için artık uçamıyor. Corendon şirketininde tam işe başlamak için eğitim aldığı sırada, ne yazık ki Covid-19’a yakalandı. Ailesi onu kısa zamanda iyileşir umuduyla özel bir hastaneye yatırdı. Mehmet Kaptan tam 2 aydır yoğun bakımda ve entübe halde iyileşeceği günü bekliyor. Resmen girişi yapılmadığı ve bu hastanenin de Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşması olmadığı için ailesi masrafları ödeyemez duruma gelmiş. Üyesi olmadığı halde Pilotlar Derneği TALPA ve Pilotlar Vakfı PİLVAK meslektaşlarının borcunu ödemek için yardım elini uzatmış. Hastane yönetimi 1 milyon 100 bin TL’lik borca, 250 Bin TL’lik indirim yapacağını söylemiş ama geriye kalan borç da az buz değil. Bir kaptan pilotun böyle bir durumla karşı karşıya kalışına şaşırmamak elde değil.
Halen bir yerde çalışıyor olsa idi, özel sağlık sigortası olacaktı, maaşını alacak ve böyle bir durumla karşılaşmayacaktı.
Ne yazı ki, daha çalışmaya başlamadığı için maaşı ve de özel sigortası da yoktu.
Eşinin sağlığına kavuşması için sabah akşam Allah’a dua eden Ece Çimen, hastaneye olan borçlarını ödemek için izin alarak yardım kampanyası açtı.
Halen bir işi olan ve maaş alan pilotların “Bugün bana, yarın sana” sözünde olduğu gibi meslektaşlarına yardım edip, ailesini bu borçtan kurtarmaları için harekete geçmeleri ne yazık ki yeterli olmadı. Hastanede yaşam savaşı veren Çimen Kaptan’ın ailesine güzel haber ACT Cargo Airlines firmasından geldi. Havacılık sektörünün eski ve önemli bir kargo taşımacılık firması olan ACT Airlines firması bir açıklama yaparak, Çimen Kaptan’ın hastane masraflarını ve Çimen Ailesi’nin ihtiyaçlarını da karşılayacaklarımı duyurdu. Hayatın giderek çekilmez olduğu böyle bir dönemde, kurumsal ve sosyal sorumluluğun gereğini yerine getiren ACT Airlines Şirketinin başta ortaklarına, üst yöneticilerine minnet ve şükranla teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.
Diğer şirketlere örnek olması dileğiyle Çimen Kaptan’a acil şifa diliyorum.