Delinin biri kuyuya taş atıyor, sonra kırk akıllı çıkaramıyor. Seda Sayan; "Dört yıllık sevgilinden ayrıl, benimle evlen, sana albüm yapacağım!" demiş…

Delinin biri kuyuya taş atıyor, sonra kırk akıllı çıkaramıyor. Seda Sayan; “Dört yıllık sevgilinden ayrıl, benimle evlen, sana albüm yapacağım!” demiş… 34 yaşındaki Çağlar Ökten de evleneceği kızı bırakıp, Seda ile evlenmeyi kabul etmiş. Hepimiz az buçuk biliriz… Seda Sayan dominanttır, kafasına koyduğunu yapar, istediğini öyle böyle alır. Amaaa evlenmek için kimseyi saçma sapan vaatlerle ağına düşürmez. Seda’nın böyle bir vaat vermeye ihtiyacı da yok. Albüm yapsa ne olacak, yapmasa ne olacak? Zaten onunla evlenen adam kırk albüm yapmış kadar ünlü oluyor. Tabi ki Sayan’ın boşandığı güne kadar… Sonra yüzüne bakan da olmaz, adını hatırlayan da kalmaz. Geçmişe bakın, birden fazla örneği var. Ayrıca bunlar aylardır beraber. Bilmeyen, duymayan, anlamayan kalmadı. Çağlar Ökten’in kız arkadaşı Mars’ta mı yaşıyor? Çoktaaan adamı kapının önüne koymalıydı. Eğer ki bu ilişkiyle ilgili bir karalama kampanyası yapacaksanız, daha akıllıca yapın derim. Ki hiç zorlanacağınızı sanmıyorum. Laf aramızda, benim bu adamı gözüm hiç tutmadı.

Gökten üç elma düşmüş…

Sanırım bu defa gerçekten bitti. Şeyma ve Muhammed ayrıldı! Şeyma’nın hayatında bir masal daha burada sona erdi. Bir prens daha beyaz atına atlayıp, uzak diyarlardaki ülkesine doğru yola çıktı. Her ne kadar bizim kız Türkiye’ye gelip, adamdan ayrılmış gibi anlatılsa da olay tam tersiymiş. Şeyma’yı akıllı bi şey sanırdım. Adamla arasında geçen ne varsa, ne kadar kötü senaryo varsa kız arkadaşına anlatmış... Kadın da yemeden içmeden Muhammed’e anlatınca, kızılca kıyamet kopmuş. Adam aldığı hediyeleri bile geri almış. Ah Şeyma ahh, nasıl güvendin? Zaten millet ayrılın diye kınaları hazırlamış bekliyor. Ne diye gidip el alemin kızına anlatıyorsun. Aç telefon anana, bacına anlat. O kadar düşmanın var, hala aklın başına gelmedi mi? Neyse olan olmuş artık... Bazı hediyeleri geri alsa da bu adam sana geri alamayacağı hediyelerde verdi. Sağlıklı bi yaşam, düzenli spor, gece hayatı ve sana zarar veren birçok şeyden arındırdı. Bari bu hediyelerin tadını çıkar.

İadesiz!

Geri istenen hediyeler mevzu bahis olmuşken, bu konuya ilgili iki kelam etmeden geçmeyelim! Cinsiyet ve ilişki ayırt etmeksizin yazıyorum! Aldığın hediyeyi geri istemek de neyin kafası? Çocuk gibi… “Al bebeklerini, ver misketlerimi!” Ki iste bakalım bi çocuktan, ya ağlar zırlar vermez ya da yüzüne fırlatır. İşte eşek kadar insanlar olduktan sonra da bu durum değişmiyor. İsteyen yine bir o kadar adapsız ve edepsiz. İstenilen yine bir o kadar kızgın, üzgün ve öfkeli oluyor. Artık yaş kemale erince bi zahmet kim, kime ne hediye alacağını bilsin. Kimse, kimseye geri isteyeceği hediyeleri almasın. İçinde kalacağı, yollar ayrıldığında rahatsız olacağı, hediyesine değer bulmadığı, üstünde görünce içinin acıyacağı hiçbir şey almasın. Silah zoru ile armağan alan duymadım. Ama hava olsun diye aldığınız hediyeler içinde kafanızı vurun duvarlara yine de geri istemeyin!