Bu dizi bana stratejinin günümüz dünyasında ne kadar önemli bir konu olduğunu gösterdi.
İki sezondur bazen aralıklarla bazen de seri biçimde takip ettiğim bir dizi var. FOX TV’de yayınlanan “Yasak Elma” adlı dizi. Bu dizi bir iş adamının ve onun çevresinde olan insanları ve olayları konu alıyor. Basit bir konular belki ancak dizide yaşananların temelinde “rekabet” var.
Romantik şarkıcının şok başarısı
Önce şunu söylemek istiyorum, dizinin oyuncuları Şevval Sam, Talat Bulut ve Eda Ece’nin bu dizide şahlanışlarına şahit olduk. Bu üç kişi kariyerlerinin en iyi performanslarını sergilediler. Şevval Sam’ı bin sene düşünsem böyle bir agresif ve kötü bir dişi kadını başarı ile canlandıracağını tahmin edemezdim. Müzik dünyasında “mıy mıy “kız gibi konumlanan, aşk şarkılarının yorumcusu Şevval, biraz da belirli bir kitlenin sevdiği bir yorumcu iken bir anda pattt diye popüler kültüre meydan okudu ve tarihi bir marka konumlandırması yaptı. Ece, zaten cici ve başarılı bir kızdı, bunu daha da arttırdı. Talat Bulut da bu dizideki rolü ile tarihinin en iyi dönemini yaşadı. Diziye girip çıkan Tuvana Türkay, yine arada bir girip çıkan Youtube fenomeni şarkıcı Zeynep Bastık da dizinin sürprizleri oldu.
Dizinin öyküsünü ve senaryosunu Melis Civelek ve Zeynep Soyata hazırlıyor. Senaryo inanılmaz aktif ve değişken. Senarist tüketim toplumuna paralel bir strateji uyguluyor. Oyuncu giriyor, tam onun dizinin ana karakteri olacağını sandığımız anda bir şey oluyor ve çıkıyor. Oyuncu sirkülasyonu muazzam. Çekim kalitesi çok yüksek, gerek görsel kalitesi ile gerekse hikayesi ile izleyiciyi bağlıyor. “Yasak Elma” dizisinin ben yurt dışında çok büyük bir başarı yakalayacağını şimdiden görüyorum.
Dallas’ın milenyum versiyonu
“Yasak Elma” seksenlerde izlediğimiz Dallas gibi aslında. Entrika var, şeytanlık var, sinsilik ve hedefe gitme adına ne isterseniz var. Yani hedefe ulaşmak adına uygulanabilecek tüm stratejilerin sınırları zorlanıyor. En son iki iş adamının tarihe dayanan rekabetinde, ana karakterin yani Halit’in holding patronu iken bir anda nasıl da sıfırı tükettiğini gördük. Ortağı ve aynı zamanda onun rakibi olan Nadir adlı karakterin (dizide benim de en gıcık olduğum karakter) rakibini yok etmesi adına aklınıza gelen her türlü stratejiyi uyguladığına şahit olduk. Son bölümde ise dizide nakavt olan Şahika adlı karakterin Nadir’e karşı son bir hamlesi oldu. Bu bana “pes artık” dedirtti. Şahika, Nadir’i bir buluşma sırasında zehirliyor ve öldürüyor. Bunu yapmadan önce de bir sahte nikah ile Nadir ile evleniyor ve öldürdükten sonra onun resmi varisi olduğu için tüm gücün sahibi oluyor. Bir arkadaşım bana “bu tür diziler insanlara nasıl çakallık yapması gerektiği konusunda fikir veriyor” demişti, bir başka arkadaşımla da “Allah bu dizinin senaristinden bizi korusun, nasıl insanlardır acaba” şeklinde geyikler yaptık.
Stratejinin önemi
Bu dizi bana stratejinin günümüz dünyasında ne kadar önemli bir konu olduğunu gösterdi. Başarı için en önemli faktörlerden biri stratejidir. Yani o elde etmek istediğiniz şeylerde uygulayacağınız yolun planı ve taktiği. Bu strateji kavramı, günümüz dünya koşullarında çok önemli bir konu. Bazen düşmanınızla bile bir başka düşmanınızı yok etmek için ortaklık kurabiliyorsunuz. Kapitalizm öylesine acımasız oldu ki insan hırsının ve nefsinin kontrolünü de eline aldı. Bazen bir insana zarar bile verebiliyorsunuz stratejinizi hayata geçirmek uğruna. Bu dizi bir açından da bu zor hayat koşullarında insanların başarı, para, hırs uğruna neler yapabileceğinin en güzel örneği. Evet artık hayat zor. Bunu dışarda da yaşıyoruz. Bu diziyi eleştirmek yerine “strateji” kavramının günümüzde hangi seviyeye geldiğini tartışsa sanırım toplum adına daha hayırlı bir iş yapacaklar. Artık hayat zor, artık başarı elde etmek için sadece başarılı, dürüst ve namuslu olmak yetmiyor. Bunları satabilmek ve strateji uygulayabilmek gerekiyor.
Senaristlere bir de uyarı
“Yasak Elma ”ya gelince iyi bir reytingi var. Dizi 2 Mart Pazartesi akşamı totalde dördüncü sırada yer aldı. AB Grubunda ikinci sırada yer aldı. AB Grubunda en çok izlenen dizi oldu. Bunlar ciddi veriler. Ayrıca sosyal medyada da başarılı, izleyiciler dizi ile hashtag paylaşıp yorumlarını özellikle Twitter’da paylaşıyor. Bu tempoda giderse dizi önümüzdeki sezon da devam eder, etmeli de. Bu dizinin haklı başarısını alkışlıyorum, ben bu dizinin senaryosunun üniversitelerde, iletişim fakültelerinde uygulama olarak işlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben haftaya İstinye Üniversitesindeki dersimde bunu yapacağım. Bu dizinin senaryosunu analiz edeceğim ve bu diziyi popüler kültür ile strateji arasındaki bağ ile buluşturacağım. Güncel dünyayı çok iyi yansıtan bu dizi, “Düşenin dostu olmaz”, “Başarı için her yol mubahtır” gibi sözleri doğrulayan bir dizi. Ancak buradan senaristlere bir de uyarım olacak. Dizide bazen feminist bir yaklaşımla kadın cinsiyetini üste çekiyorsunuz. Bunu da Halit üzerinden yapıyorsunuz. Halit karakteri eski eşlerine sahip olduğu holdingde hisse vererek onlarla boşandıktan sonra da onları koruyan bir erkek figürü. Bunu kimse yapmaz. Kim eski eşine sahip olduğu holdingde hisse verir günümüzde? O halde bu adam öyle kötü bir adam değil. Senaryoyu yazarken hikâyede kadın – erkek cinsiyetçiliği yapmayın ve Halit’i mantıklı bir yere koyun. Adamı bitirmek o olaylar zincirinde çok da mantıklı değil.