Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bütün diplomatik teamülleri bir kenara iterek Amerikan Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile üç saat 15 dakika görüştü ve toplantıda yalnız Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu vardı ve tercümeleri de o yaptı… Odada başka bir dördüncü şahıs yoktu…

Neden?

Çünkü Cumhurbaşkanımız birinci elden Tillerson’a direkt ABD Başkanı Donald Trump’ın duyması için mesajlar veriyordu. Bu mesajlar Türk-Amerikan ilişkilerine son derece değer veren ama bu ilişkilerinin geleceği konusunda kaygılar taşıyan, gidişattan hiç memnun olmayan bir devlet adamının muhatabına çağrılarıydı…

Ama Tillerson mesajları Trump’a veremedi. Bu mesajların içeriğinden Beyaz Saray'ın hiç haberi olmadı… Aksine Trump bir Tweet mesajı ile Tillerson’u görevden aldı ve işler karıştı…

Tillerson’un gezisinden sonra toplanan Türk-Amerikan heyetleri Menbiç konusunu etraflıca konuştu ve iki tarafın bu konudaki fikir ayrılıkları belli bir miktarda aşıldı ama tam anlaşmaya varılamadı. Bu konu 18 Mart’ta Tillerson’un Çavuşoğlu ile Wahington’da yapacağı toplantıda çözülmesi bekleniyordu ama Amerikan Dışişleri Bakanı görevden alınınca bu da olmadı.

İki ülke yüksek düzeyli yetkilileri Menbiç konusunu görüşmek üzere bir araya gelecek denildi o da olmadı… O zaman iş devlet başkanlarına kaldı…

Dün yapılan Erdoğan-Trump telefon görüşmesi işte bu amaçla yapıldı. Afrin başarısı ile eli güçlenen Erdoğan, Trump’la ilişkilerimizin geleceği ve bilhassa Amerika’nın Suriye’deki konumunu daha rahat konuştu. Bundan sonrası tamamen ABD’ye kalıyor… Hala Suriye’de PKK/YPG/PYD ile yollarına devam etmek isterler yoksa bu işleri Türkiye ile mi çözmek isterler artık bu onların bileceği iş.

Cumhurbaşkanımız Türk-Amerikan ilişkilerin selamati için elinden gelen her şeyi yaptı…