Vaktiyle "SHP" adıyla siyâset yaparken, PKK'nın o zamanki siyâsî kolunu Meclis'e sokan zihniyet, 1 Temmuz 2015 genel seçimlerinde de HDP ile "iyi sallamışlardı." Derken gün geçti, şartlar değişti.
“Türkiye’yi fabrika ayarlarına döndürmek” derken bunları kastetmiş olamazlar. Kimi “anlı şanlı” hukuk profesörleri 1930’lara özlem duyduğunu söylemişti. Ama “Güneş Motel” vakasını bile mâsummuş gibi gösterecek bir “ayar” yapacakları hiç aklıma gelmemişti. 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye gönderilmesi, Güneş Motel vakâsını akıllara getirdi. Ancak o olayda milletvekilleri partilerine ihânet etmişlerdi. Bu olayda ise bizzat genel başkanın emriyle seçmenlere ihânet edildi. Bunun kanunlar dâhilinde hukûkî olması da konunun ahlak zâfiyetini düzeltemez.
Vaktiyle “SHP” adıyla siyâset yaparken, PKK’nın o zamanki siyâsî kolunu Meclis’e sokan zihniyet, 1 Temmuz 2015 genel seçimlerinde de HDP ile “iyi sallamışlardı.” Derken gün geçti, şartlar değişti. Ama CHP, istikrarsız bir tutarlılıkla gençlerin “Güneş Motel” kavramını öğrenmelerine imkân veren bir hareket yaptı. “Demokrasi için” olduğu iddia edilen bir kararla, CHP’den 15 tâne milletekili, İyi Parti’ye geçti. Böylece ne 100.000 imza, ne de ülke genelinde yüzde 50 teşkilatlanma mecburiyeti kalmadı. Ayrıca İyi Parti’nin önünde böyle bir engel yoktu. Vatan Partisi bile 100.000 imza toplama çabâsı gösteriyorsa, İyi Parti de bu işi kotarabilirdi. Demek ki, işin içinde seçim sonrası hesaplar var. Artık Meral Akşener’in adaylığı mı desteklenir, yoksa şapkadan başka tavşanlar mı çıkar, göreceğiz.
Abidik Gubidik
Yeşilçam’ın unutulmaz isimlerinden Öztürk Serengil’in bir filmde, twist dansı yaparken söylediği şarkıda “abidik gubidik twist, cabcab cubalap twist” diye anlamsız sözler vardır. İyi Parti genel başkanlığı koltuğunda oturan Meral Akşener, seçim ittifâkı yaparken abidik gubidik işler yapmayacaklarını söylemişti. Ama “dün dündür, bugün bugündür” gibi geniş bir mezhep tavrıyla CHP’den 15 milletvekili “tıpış tıpış” İyi Parti’ye geçtiler.
28 Şubat’ta çok kullanılan “bindirilmiş kıtalar” tâbirini hatırlatırcasına, bu 15 milletvekili âdeta başka bir partiye tâyin edildiler. Tam bir devletçi kafa ve memur uygulaması. Bundan sonra CHP’den başka partilere “milletvekili tâyini” yapılır mı bilinmez. Ama buna “siyâsî konsomasyon” denir. Müşteri memnuniyeti için masa masa gezme işimi TBMM çatısı altında yapan bu zihniyet, bunun cevâbını, başta kendi tabanları olmak üzere, 24 Haziran akşamı seçmenden alacaktır.
15 Milletvekilinin Başlık Parası
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Merak Akşener’in cumhurbaşkanlığı adaylığını garanti etmek kılıfı altında, “karşı masadan” gönderdiği 15 milletvekili de göstermiştir ki, Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığını Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına tercih etmektedir. Zira cumhurbaşkanlığı için aday olması durumunda milletvekili olamayacak ve seçilemeyince de genel başkanlık koltuğunda uzun süre duramayacaktır.
Hiçbir icraat mecburiyeti olmadan, bol keseden vaatlerde bulunup, Erdoğan düşmanlığıyla prim yapmak ve dünyânın en zengin siyâsî partilerinden birini yönetmek varken, neden elini Türkiye gibi bir taşın altına soksun ki! Bunun yerine kendi yaptığı listelerden seçilen milletvekillerini elini öpene verip başlık parası yerine CHP Genel Başkanlığını sürdürmeyi almıştır. “Cumhuriyet kurulunca kul olmaktan kurtulduk, vatandaş olduk” diyenler, köle pazarı gibi milletvekili pazarı kurmuştur.
25 Haziran’ı ilk dakikalarında sonuçlar netleştiğinde, “oylar çalındı” ve “seçimlere hile karıştı” gibi sloganlar da zâten hazır olduğu için, “söz konusu CHP genel başkanlığı ise milletvekili sayısı teferruattır” diye düşünmesine şaşmamak gerekir.
Seçim takviminin açıklanmasına kadar daha neler olur, Allah bilir. Neticede grup kurmak isteyen ve salı günleri grup toplantılarıyla gündeme katkı yapmak isteyen nice partinin başı kel değil. Hesap uzmanı Bay Kemal, siyasal konsomasyon ile onları da neden memnun etmesin! Zâten tek amaç demokrasi, çağdaşlık, özgürlük, eşitlik, vs. vs.