Lütfen; sokağa maskesiz çıkmayalım, çıktığımızda maskemizi doğru takalım, sosyal mesafeye dikkat edelim ve olabildiğince kalabalık ortamlardan uzak duralım. Düğün-dernek, toplu aile ziyaretlerimizi, kutlama ve eğlencelerimizi bir süre daha erteleyelim..
Bugün salgınla yaşadığımız sıkıntılı ayların dördüncüsündeyiz. Bu konuda çok şey konuşuluyor, birçok önlem dile getiriliyor. En önemlisi, varılan noktadaki önlemler paketinde birçok şey seyyan hale getirlmiş olmasına karşın, tek değişmeyen; 65 yaş üstüne uygulanan ve kimsenin de söz etmeden etrafından dolaştığı kısıtlamalardır. Herkes ekrana çıkıp uygulananlar konusunda kucak dolusu laf ediyor ama bu 65 yaş üstülerin durumuna hiç değinmiyor. Ama eleştirmek konusunda ağzına geleni söylemekten de geri kalmıyorlar.
Bu konuda, ekranlara taşıdığınız eleştiri ağırlıklı söylemleriniz, canı burnunda olan 65 yaş üstülere, çare değil. Biliniz ki; artık pek çok kişi size inanmıyor. Hele bazılarınızın sadece eleştirmenin dışında hiçbir şey yapmadığınızı çok net görebiliyorlar.
Ve bilin ki; ne derseniz deyin, Bilim Kurulu’nun ve Sağlık Bakanı’nın her gün verdiği bilgilerle yetiniyor. Ekranlara çıkanların söyledikleri ve verdiği bilgilerin birçoğunda eleştilerinin bir adım ötesine gitmediğinin çok net farkındalar.
Geçtiğimiz hafta “Artık kontrol bizde” başlıklı yazdığım yazıda koronavirüs ile ilgili açıklanan tablo şöyle idi; Test Sayısı; 40.943 / O günkü Vaka Sayıs; 918 / O günkü Vefat Sayısı; 17 / Ve o günkü İyileşen Hasta Sayısı; 1179.
Bu bilgiler o gün Bakanlıkça açıklanan kesin rakamlardı ve bununla ilgili şöyle bir yorumla yazıma devam etmiştim;
“Birkaç gündür vaka sayısı 1000’in altında, vefat eden hasta sayısı da 20’nin altında seyrediyor. Bu konuda, ekrana çıkan bazı uzmanlara göre açıklanan rakamların gerçekleri yansıtmadığı söylense de, şu an Bakanlıkça açıklanan sonuçlar bunlar. Ne olursa olsun ben bu rakamlara inanmak istiyorum.
Önümüzdeki Kurban Bayramı sonrasındaki göstergelerin ne olacağına bakacağım. Bakacağım çünkü; içinde bulunduğumuz Temmuz ayı, serbestlik konusunda kantarın topuzunu biraz kaçırdık gibi. Özellikle maske takmama, sosyal mesafenin korunması, toplu aktiviteler konusunda hiç de dikkatli değiliz.
Lütfen; sokağa maskesiz çıkmayalım, çıktığımızda maskemizi doğru takalım, sosyal mesafeye dikkat edelim ve olabildiğince kalabalık ortamlardan uzak duralım. Düğün-dernek, toplu aile ziyaretlerimizi, kutlama ve eğlencelerimizi bir süre daha erteleyelim..
Çok uğraştık, emeklerimiz boşa gitmesin.”
Bugün yazıyı yazarken açıklanan olan tabloya baktığımda da, neredeyse bir hafta önceki rakamlarla aynı gibiydi. Ortada var olan; zaman zaman Bilim Kurulu üyelerinden bazılarının ve Sağlık Bakanı’nın açıklamalarından anladığımız kadarıyla; başta İstanbul olmak üzere birçok yerde hayatın neredeyse normale döndüğünü gösteren görüntülerden şikayetlendiklerini duyabliyoruz. Bana göre; pandeminin yönetilmesi konusunda oldukça başarılılar. Ayrıca; canı burnunda olan, başta 65 yaş üstüler olmak üzere; toplumun görünen kesiminin üzerlerine çöreklenmiş olan travmadan etkilenen bir görüntü sergilediklerini de görebiliyoruz.
Artık ben de; çok uzağa gitmemek ve özellikle toplu taşıma kullanmadan alışveriş için dışara çıkyorum ve gördüklerim; vatandaşların genelde normal yaşamına dönmüş gibi rahat hareket etiği, sokaklarda maskesiz dolaşanların, maskelerini çenesinin altına takıp telefonla konuşanların giderek çoğaldığıdır.
Bilim Kurulu’nın uyarıları doğrultusunda, Sağlık Bakanı olması gereken ikazlarını yapıyor. Dikkat edilmesi gerekenleri sürekl dile getiriyor.. Henüz “normal yaşama dönüş” için erken diyorlar. Ve en önemlisi; iyice daralan vatandaşın üzerindeki korkuyu gidermek, baskıyı azaltmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
O, ekranlara çıkıp sadece eleştirmek için yapılan açıklamalar, bilgi verme yerine, kafalarda varolan korkuların kronikleşmesininden başka bir işe yaramıyor.
Şimdi gelinen durum; el birliği ile, vatandaşın yaşam şartlarını düzenlemesi ve pandemi ortamında neler yapması konusunda bilgilendirilmesinin önünü açacak bir görüş birliği ortamı toluşturulabilmesidir.
Şimdi eleştiri zamanı değil. Yapılması gereken; toplumda giderek artma eğiliminde olan önlemler konusundaki vurdumduymazlığın önüne geçilebilecek ortamın oluşturulmasıdır..