Euro 2024 bizim için bu akşam oynayacağımız Gürcistan maçı ile başlıyor. Saha sonra cumartesi günü
Portekiz'le ve haftaya çarşamba günü de Çekya (Çek Cumhuriyeti) ile ilk aşama tamamlanacak
hayırlısıyla.
Başlığa koyduğumuz Samet Akaydin kardeşimizin Milli Takım’ın stoperlerinden birisi olarak Montella
Hocamızın görev vermesi durumunda maçlarda rakip takım futbolcularının kalemize yaptıkları atakları
savuşturmak ve takımımıza gol yedirmemek gibi bir görevi olduğundan bahsetmek istediğimizi
anlamışsınızdır.
Euro 2024 öncesi yaptığımız son dört hazırlık maçında milli takımımız hiç galip gelemedi, Macar
kardeşlerimize 1-0 yenildik, Avusturya bize acımadı ve yarım düzine gol attı onlara da 6-1 yenildik. Bu
ayın başında İtalya ile yenişemedik ama maç mı kavga mı olduğu tam belli değildi oynadığımızın.
Geçen Pazartesi Polonya’ya da yenilince biraz keyfimiz kaçmadı değil. Hele milli takım savunma
tandeminin bileşenlerinden Samet Akaydin’in yaptığı güvensiz ve riskli müdahaleler “eywah-eywah”
dedirtti.
Samet’in Adana’da oynadığı zamanlardan potansiyelini bilen Vincenzo Montella Hocamızın, genel
kanının aksine Samet’e güvenip forma vermesi ve hazırlık maçlarında ilk 11 başlatması Euro 2024
maceramızın bireysel hatalar yüzünden grup aşamasında sona ermesi endişesine sevk etti futbol
kamuoyunu. Polonya maçında gole sebep olduğu hatalı hareketler ve alan/zaman kargaşasına yol
açan hamlelerini Portekiz maçında CR7 (Cristiano Ronaldo)’ye de yaparsa yandı gülüm keten helva.
Gürcistan’ı yenip Çekya ile berabere kalmamız durumunda Portekiz maçının sonucu bizim tur atlayıp
atlayamamamızı belirleme gücüne sahip kritik bir maç ve turnuvada hemen ikinci maçımız.
Keşke
fikstürde son maç Portekiz olsaydı ve 4-6 puan cepte çıksaydık Portekiz karşısına. Şimdi eğer Allah
muhafaza Portekiz’e yenilirsek hem de averajımız eksiye düşerse Çekya ile çıkacağımız son maç
grupta ikinci mi üçüncü mü olacağımızı belirleyecek.
İşte bu kritik sebepleri ve süreci gören milli takım kurmayları Portekiz Braga’da forma giyen stoper
Serdar Saatçi’yi de her ihtimale karşı kadroya dahil ettiler. Belki Abdülkerim’in yanında Samet’i değil
Serdar’ı da görebiliriz.
Futbolda çok bilinen bir klişe de “atanın ve tutanın iyi olacak” söylemidir. Bizim şu ana kadar
gördüğümüz kadarıyla atanımız da pekiyi değil tutanımız da.
Grup elemelerinde daha tutarlı futbol
oynuyorduk. Hatta özel maçta Almanya’yı 3-2 yendiğimiz geçen Kasım’daki maç bizim için zirve
noktasıydı. Sonra inişe geçtik. Umalım ve dileyelim ki turnuva ile birlikte tekrar çıkışa geçelim ve
kadroya çağırdığımız-çağırmadığımız futbolcu tartışmaları gölgesinde geçmesin Almanya maceramız.
Ev sahibi sayılırız ki en önemli avantajımız seyircimiz. Ne Gürcüler, ne Çekler ne de Portekiz seyircisi
elimize su dökebilir. Kadro mühendisliği konusunda menajerlerin dominasyonu değil de futbolun reel
gerçekleri neyi emrediyorsa onu yapmak bize tur getirir. Bu da hem futbolcularımıza hem de
hocamıza artı yazar.
Haydi bastır Türkiye diyor ve dualarımızı A Milli Futbol Takımımıza gönderiyoruz.
PS: Kurban Bayramımız mübarek olsun.