Her şeyden önce hiçbiri Müge Anlı'nın bire bir karşısına çıkmak istemeyecek. Başka saatlere yayılacaklar.
Evlilik programları kaldırıldı. Bas bas bağırdık. “Gidişat kötü, kendinize çeki düzen verdin” diye. Ama bir tek kendileri inanamadı bu işe. Televizyon yönetimleri de şimdi kara kara düşünüyordur her halde “Ulan 3 yıllık sözleşme yaparken aklımız neredeydi” diye.
Geçmiş tecrübelerimizden bilirim ki, RTÜK böylesi bir harekete başladığında sonunu getirir. Çünkü otoritesi ve kendi adını ortaya koymuştur. Kanallar ve dahi yapımcılar bunu öğrendiler ama çok geç oldu. Şimdi hepsi bilindik ve bana göre yapamayacakları işlere yöneldiler.
Neden yapamayacaklarını size anlatayım: Öncelikle hepsi Müge Anlı’dan pay alma derdinde. Nasıl Esra Erol evlilik programlarıyla başarılı olduktan sonra diğerlerinin hepsi “Evlilik danışmanı” olduysa aynı şeyi denemeye çalışıyorlar.
Her şeyden önce hiçbiri Müge Anlı’nın bire bir karşısına çıkmak istemeyecek. Başka saatlere yayılacaklar. Nasılsa izleyici var ya. Başka saatte de izlerler diye düşünecek. Aynı saate geçmek zorunda kalanlar ise bilsinler ki kanal onları ateşe atıyor. Diğer saatlere geçenler başlarda biraz başarılı da olabilirler. Ama orta ve uzun vadede yüksek izlenme oranlı evlilik programlarına göre imzalanan sözleşmeler bu tip programlara ağır gelebilir. Bir süre sonra karşılarına çıkacaktır.
Müge Anlı’nın yeri ve saati belli. Yıllardır böyle. İzleyici alışkanlıklarını hiç de yabana atmayın. Birilerinin geçmişinde bu tip programlarda ustalaşma, çözülen cinayetler var, diğerlerininkinde sahte evlilikler.
İkinci olarak polisiye içerikli sosyal programlar yapmak mesleğin en zor bölümü olan polis muhabirliğinde uzmanlık gerektirir. Yeterince başarılı polis muhabiri istihdam etmeyen baştan kaybeder. Bu iş öyle kast’tan adam seçmeye benzemez. Başarılı polis muhabirleri de ağaçta yetişmiyor. Yıllar alır.
Üçüncüsü kendi aralarında yine kavga edecekler. Sabahları ilk işleri gazete okumak olacağı için bir aile dramı, cinayet veya kaçırma görünce hep birlikte yüklenecekler. İş sahte gelin-damat transferinden çıkacak, mağdur transferine dönecek. Paralar havada uçacak.
Haber merkezlerinin bile küçüle küçüle ufacık kaldığı bu günlerde yapımcılar yeterli kaynak ve eleman bulamayacak. İş ister istemez tekrar kast’a dönecek. Düşünsenize, 5-6 kanal bir anda aynı konuya atlıyor. Doldurmak zorunda olduğunuz 3 saat var. Her gün. Her Allah’ın günü ekrana çıkıp bir şeyler söylemek zorundasınız. Bu söyledikleriniz de rakiplerinizden iyi olmalı ki, daha çok izlenmelisiniz.
Türkiye’de maalesef böylesi programlarda konu olabilecek yeterli sayıda olay veya insan yok. O yüzden bin bir güçlükle bulduklarını elden kaçırmamak için sündürüp sündürüp duruyorlar. (Ortalık olaydan geçilmiyor dediğinizi duyar gibiyim. Gidin birini ekrana çıkmaya ikna edin de göreyim.)
Bu nedenle yine kast ajanslarına gidip sahte mağdur, sahte kayıp isteyecekler. Geçmişte evlenme programlarına çıkan tipleri bu kez cinayet programlarında görür hale geleceğiz. Tek farkı bu adamlar veya kadınlar aylarca “koca arıyorum” diyerek maaş alamayacaklar. Yıllardır evlilik programlarından ekmeğini kazanan, medya şebeği Caner’i bile bir süre sonra “Cinayet işledim” derken görebileceksiniz.
Bulunan kast’lara daha önce yazılan senaryolar verilecek, oynamaları istenecek. Ajitasyonun dibine vurulacak. Bu işin de b... çıkacak anlayacağınız. Taa ki yeni bir kanal yeni bir format deneyip tutturana kadar.