Sağlıkçılarımızın sıkıntı ve taleplerini, geçtiğimiz hafta 657- 4/b'li süresiz sözleşmeli sağlık çalışanlarının platform yöneticilerinden Tahir Duymaz'ın bana ulaşmasıyla detaylı bir şekilde öğrendikten sonra sizlerle paylaşmıştım.
Sağlıkçılarımızın sıkıntı ve taleplerini, geçtiğimiz hafta 657- 4/b’li süresiz sözleşmeli sağlık çalışanlarının platform yöneticilerinden Tahir Duymaz’ın bana ulaşmasıyla detaylı bir şekilde öğrendikten sonra sizlerle paylaşmıştım.
Bunun üzerine vekil ebe hemşireler ve Sağlık Personel Sendikası (SAĞLIK-PER-SEN) kurucu başkanı Ahmet Yusuf Çam kendilerinin de sorunlarını ve isteklerini anlattı.
Vekil ebe hemşirelerden başlayacak olursak; 657 sayılı devlet memurları kanununun 86. maddesine göre KPSS puanı ile atanıp sağlık evlerinde görev yapmak üzere görevlendirilen vekil ebe hemşireler, merkeze uzak köylerde yalnız bir şekilde kurumunun temizliği dahil bütün işlerini yapıyorlar. 2011’de 663 sayılı KHK ile 1 yılını doldurmuş 5000 vekil ebe hemşire kadroya geçmiş, yıl şartını karşılamayan gün, hafta ve ayla kaçıranlarsa o zamandan beri görev yapmaya devam ediyor, sayıları ise 869 kişi kalmış.
Vekil ebe hemşirelerin temel sorunları; maaşlarının diğer memurlara göre 3/2 olması, tayin, becayiş, refakat izinlerinin dahi olmaması, doğum izinlerinin dava açılmasına ve kazanılmasına bağlı olması…
Onlardan bir kaçının sıkıntılarını kendi dilinden dinleyelim:
“Ben Batman'da vekil ebe hemşire olarak çalışıyorum. 2 çocuğum var, biri 3.5, diğeri 1.5 yaşında. Eşim Mardin'de özel bir şirkette çalışıyor ve aramızda 300 km mesafe var. Oğlum ve kızım doğduğu günden beri bazen haftada bir bazen de ayda bir babalarını görebiliyor. Şu an ise Kovid-19 için sahadayız ve çocuğumu köydeki komşularıma bırakıp virüs bulaşmasın diye görmüyorum. Benim gibi olan çok vekil ebe hemşire arkadaşımız var. Bizler aile birliğimiz olmadan en ücra köylerde izin hakkı, süt izni, analık babalık izni olmadan çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ve bakanımızdan ailelerimizi tekrar bir araya getirmek için kadro talep ediyoruz.”
“Iğdır’da görev yapıyorum. Nişanlım ise Kars’ta askeri personel olarak görev yapıyor. İkimizde sözleşmeli personel olarak çalışıyoruz. 1 yıla yakındır düğünümüzü dahi yapamadık. Bizlere iş güvencemizin verilmesini ve 869 kişinin büyük sağlık ordusuna alınmasını rica ediyoruz.”
“9 yıldır vekil ebe hemşire olarak çalışıyorum. Gebeliğim döneminde eşimden ayrı doğum yaptım ve doğum izni için açtığım davayı kaybettim ve çocuğumla yeni doğum yapmış halde görevime devam etmek zorunda kaldım. Eşimle yıllardır ayrı illerde görev yapmanın ve birleşememizin sonucunda 4 yıl önce boşandık, yüzde 99 engelli bir çocuğum var hem çocuğuma bakmaya hem de görevimi yapmaya çalışıyorum. Rehabilitasyona götürmem gerekiyor, izin alamıyorum. 20 günlük yıllık iznimizin tamamını bir kerede kullanamıyoruz. Ayrıca kadrolu arkadaşlarım, çocuklarına refakat izni alabiliyorken ben alamıyorum ve çok zor durumdayım. Kendim için bir talebim yok, çocuğum için Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bakanımızdan bizlere kadro verilmesi ricasında bulunuyorum.”
Sağlık Personel Sendikası (SAĞLIK-PER-SEN) kurucu başkanı Ahmet Yusuf Çam ise açıklamasında özetle şunları söylüyor:
“Sendikamız üye ve yetkililerinin tamamı aktif olarak gerek KOVİD-19 birimlerinde gerekse hastanelerin diğer birimlerinde aktif görevlerine devam etmektedir. Dolayısı ile hastanelerde yaşanan sorunlara da tüm üye ve yöneticilerimiz bizzat şahit olmaktadır.
Sağlık Bakanlığı çeşitli aralıklarla pandemi sürecinde normalleşme rehberi yayınlamakta ve önlemleri kademeli olarak azaltmaktadır. Bakanlık bu konuda oldukça hassas ve tedbirli davranıyor olsa da ne yazık ki kurumlar bu tedbirlere uymamakta ısrar ederek gerek çalışanları gerekse hastaları riske atmaktadırlar.
Pandemi sürecinde üniversitelerdeki eksiklikler ve koordinasyon problemleri tespit edilmeli, üniversite hastaneleri bakanlığa bağlanmalı ya da özerklikten çıkarılarak tek bir noktadan yönetilmesi sağlanmalıdır. Ek ödeme sistemi üniversitelerin en önemli sorunlarından biridir. Sorunlar araştırılmaya ve denetlenmeye başlanıldığında problemlerin sadece bahsettiğimiz kısıtlı konularla kalmadığı görülecektir.”
İşte anlatılanlar bu şekilde…
Sağlık çalışanlarımızın sıkıntıları ve talepleri en kısa zamanda dinlenerek çözüme kavuşturulmalıdır. İnancım ise gereğinin yapılacağı yönündedir.