Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen ve Rusya-Ukrayna arasında devam eden savaşın "kademeli olarak bitirilmesiyle" ilerleyen süreçte dünya açısından belki de bir milat sayılabilecek buluşma Antalya'da gerçekleşti…
Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşen ve Rusya-Ukrayna arasında devam eden savaşın “kademeli olarak bitirilmesiyle” ilerleyen süreçte dünya açısından belki de bir milat sayılabilecek buluşma Antalya’da gerçekleşti…
Bu tarihi günü takip eden sayılı basın-medya mensubu gibi biz de oradaydık…
Heyecanlı ve meraklı koşturma sabah erken saatte başladı hepimiz için… Dışişleri kademeleri bir yandan Antalya Diplomasi Forumu’nun hazırlıklarına devam ederken diğer yandan da aniden gelişen Lavrov-Çavuşoğlu-Kuleba buluşması ile ciddi bir yoğunluğa girmişti haklı olarak… Başta Bakan Çavuşoğlu olmak üzere hepsinin sabrına, değer veren yüreğine ve emeğine sağlık..
Lavrov-Çavuşoğlu-Kuleba görüşmeleri önce basına kapalı bir şekilde gerçekleşti… Sonra her iki ülke kendi arasında istişarelerini yaptı… En sonunda da “aynı anda ayrı ayrı salonlarda” basın ve medyanın karşısına çıktılar… Aynı anda iki salonda olamayacağım için ve “Ukrayna’nın mağduriyet cümleleri belli peki Rusya ne düşünüyor, Lavrov’un yüz hatları ne anlatıyor, gözleri anlayana hangi mesajları veriyor” merakıyla Rusya salonundaki yerimi aldım… Uluslararası basın ve medyanın doldurduğu koca salona bakınca “buradan ne dolu, ne çok, ne zor, ne çeşitli yorumlar çıkar” diyerek çok sevinmiştim… Fakat bu sevincim kısa sürdü… Çünkü Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’a yöneltilen soruların sığlığı bir süre sonra not almamı bıraktırdı çünkü Lavrov aynı cümleleri sabırla tekrar edip duruyordu…
Ki kısa bir süre sonra Rus Bakan Lavrov da kendisine yöneltilen soruların tek taraflı ve sığ olmasına “Beni dinlemiyor musunuz, hep aynı sorulara aynı cevapları veriyorum” diyerek tebessüm etti…
Gelelim bu görüşmelerden edindiğim derin izlenimlere…
Programı takip eden herkes “Havanda su dövdüler hiçbir şey çıkmadı bu görüşmelerden” dese de ben tam tersi bir pencereden bakıyorum… Bence çok önemli kapılar aralandı Rusya-Ukrayna-dünya huzuruna dair…
“Rusya da Ukrayna da savaştan vazgeçmek adına hiçbir şey demedi ve geri adım atmadı” diyenlere şunu söylemek istiyorum cevaben; her iki ülke de büyük bir restleşme içinde savaşa devam ederken bir anda ellerine güller alıp birbirine vermeyecek, olayı biraz ağırdan alacak, tavrından geri adım atmayacak elbette… Böylesi durumlarda yavaş yavaş uzlaşı mesajları verilir, adımlar atılır, güven verilip güven alınır…
Her iki ülkenin bakanı konuşmalarını bitirdikten sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bu kez basının ve medyanın karşısındaydı… Çavuşoğlu yaptığı açıklamada bir dahaki görüşmede Zelenski ve Putin’in de olabileceğini her ikisinin de buna sıcak baktığını söyledikten sonra şunları ekledi; “Uzlaşıya ve huzura inancımız sonsuz… Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türkiye olarak her zaman her yerde olduğu gibi Rusya- Ukrayna Savaşı’nda da başından beri uzlaşı için çaba gösterdik göstermeye de devam edeceğiz… Zelenski ve Putin’in karşılıklı görüşmeye yakın olması çok önemli bir kazanım huzur için… Ayrıca her iki ülke başta Türkiye olmak üzere bazı ülkelerin de bu görüşmeler de yer almasını istiyor..”
Öyle tahmin ediyorum ki çok geçmeden bu kez Putin ve Zelenski görüşecek…
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov kendisine yöneltilen aynı çerçevedeki sorular sebebiyle bir saate yakın süren konuşmasında sadece üç başlığı aktarabildi…
Birincisi; Ukrayna’nın yüzünü batıya dönmesini, Avrupa ve ABD’den akıl almasını, kimyasal silah üretme çalışmalarını, başta Minsk olmak üzere diğer tüm mutabakatlara sadık kalmaması kabul edilemez…
İkincisi; Ukrayna’nın milliyetçi ayrışmayı kasten tetiklemesi çok tehlikeli ve kabul edilemez…
Üçüncüsü; Kiev Rejimi yalan haberler ile Ukrayna’da milliyetçiliği kötüleyerek Rusya düşmanlığı yaratma çalışmaları derhal son verilmeli…
Evet dolu, yoğun ve yorucu bir görüşme programı ile Rusya-Türkiye-Ukrayna triası görüştü… Benim anladığım şey gayet olumlu geçtiği ve en kısa zamanda yeniden görüşüleceği oldu…
Bu arada önümüzdeki günlerde sadece Lavrov’u ve cümlelerini köşeme misafir edeceğim…