Ülkü Ocakları, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelere 1200 gönüllüsünü gönderdi.
Ülkü Ocakları, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelere 1200 gönüllüsünü gönderdi. Bu sayı ilerleyen günlerde 5 bin gönüllüye ulaştı. İlk olarak afetin yaşandığı illerde Ülkü Ocakları ilk arama ve kurtarma faaliyetlerinde aktif yer aldı. Bunun ardından Genel Merkezin koordinesi ile 1200 genç ilk gün sahaya gelmeye başladı. Bu sayı şu anda 5 bine ulaşmış durumda. Teşkilatının hazırladığı temel gıda malzemeleri, kışlık kıyafetler, battaniye, bebek maması, bebek bezi ve temizlik malzemesi yanı sıra en dikkat çeken ise gençlerin kendilerinin çadır imal etmesi oldu.
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım:
"Liderimiz Devlet Bahçeli Beyefendi'nin talimatlarıyla, depremin ilk gününden itibaren vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için çalışıyoruz. Ülkü Ocakları olarak deprem bölgelerinde AFAD koordinasyonunda kendi ürettiğimiz çadırlarla çadır kentler kurmak için hazırlanıyoruz. Çadır kentlerimizin tuvalet, banyo, ısınma, yemek ve sağlık gibi tüm ihtiyaçlarını da karşılayabilecek önemli bir koordinasyonun üzerine çalışıyoruz. Allah'ın izni, devletimizin desteğiyle en kısa zamanda yaraları birlikte saracağız." diyerek afet yararları sarılmadan sahadan ayrılmayacaklarını belirtti.
Sosyal medyada fazla paylaşımlarını görmesek de bu gençler arı misali çalışıyorlar. Bazıları birinci derece yakınlarını kaybetmiş. Kahramanmaraş Ülkü Ocakları Başkanı depremde kardeşini kaybetmiş ve hala sahada çalışmalara devam ediyor. Kimisi yardım dağıtıyor, kimisi çadır imalatında. Gönüllü olarak afetzedelerin ulaşımınındın sağlık hizmetlerine kadar gençler sahada.. Ahmet Yiğit Yıldırım fazla medyaya çıkmaz. Her zaman Ülkü Ocaklarına milletin içinde yer almalarını ne olursa olsun acılı ilk milletle hareket etmelerini söyleyen biri.
Yazılacak anlatılacak o kadar çok şey var ki. Bir yanda acılı insanlar, bir yanda yaralı insanlar ve bir yanda seferber olmuş bir millet… Hani “Z” kuşağı denen gençlerimiz bize bir kez daha gösterdiler ki onlar sadece “TÜRK” kuşağı.. İnsan ayırmadan kim olduğunu sormadan enkazlar koştular. Bu büyük millet bu büyük acıyı saracak.. Selam olsun sönmeden tüten son ocağa…