Gençliğin darmaduman dağılmış halini sen bilemezsin, anlamazsın.
Her gün gazetelerin üçüncü
sayfalarında en az 2 kadın haberi var.
Kadınlar ve ölümler.
Kadınlar balkondan düşüyor, kadınlar pencereden atlıyor ve kadınlar adamların evinde öldürülüyor.
Adam 26 yaşında, Tekirdağ'da yaşıyor, kadın 23 yaşında İstanbul'da yaşıyor.
Adam ev kiralıyor, kadını alıyor arabaya ve günlük kiraladığı eve götürüyor.
Kadını elektrik kablosuyla boğuyor, sabaha kadar cesedin başında bekliyor ve sabah gidip polise teslim oluyor.
Yani kadını vahşice öldürüyor.
Bir diğer kadın.
Avukat sevgilisinin evine gidiyor, balkondan düşüyor ve anında ölüyor.
Avukat savunma yapıyor, "para karşılığına cinsel birliktelik yaşamak için eve geldi o alkol aldı, ben uyuşturucu aldım, bir baktım salon camından kendisini attı.
Adalet, hukuk okumuş, birinin açıklamasına bakın.
O alkol aldı, ben uyuşturucu aldım diyor.
Yahu şu adamların evine gitmeyin diyorum, dinleyen yok.
Hatta, kadınlarında evlerine de gitmeyin, gerçekten kendini balkondan atar, suçu size kalır diyorum.
Dinleyen yok.
Laftan anlayan yok.
Ya, biz çok korkak genç kızlardık, ya bunlar çok cesaretli.
Geçen sabah saat 06.30’da denize gidiyorum.
Yan iskelede, 2 gencecik kız ve genç 2 erkek, ellerinde kocaman bira şişeleri iskelede bağırıp çağırıp, kahkahalar atıyorlar.
Belli ki tüm gece boyu içmişler ve içki alemi devam, sabahı bulmuş.
İskeleden atlıyorlar, kızlar çocuklara dur bak, senin omuzuna çıkacağım diyorlar, çıkamıyorlar düşüyorlar.
Bu kızların, kadınların denizde erkeklerin omuzuna çıkma merakını, hiçbir zaman anlayamadım o nedenle yazıyorum.
Hızmalar, dövmeler, nail arts’lar arsız arsız bağırıyorlar.
Derken bir kız ve bir erkek el ele tutuşmuş, denize beraber koşarak atlayacaklar.
Alkol var ya ayarlayamadılar, eş zamanlı atlayamadılar ve kız belini iskeleye vurdu.
Başladı bağırmaya, senin canına okuyacağım, salak, geri zekalı, senin yüzünden düştüm.
Diğer ikisi iskelede biraları ağızlarında, kafalarına dikmişler içmeye devam.
Denizi, sabah sessizliğini, güneşin doğuş masumiyetini, arsızlık edepsizlik dalgasında darmaduman ettiler.
Öylece seyrediyorum.
Sonrası, nereye gittiler, ne yaptılar bilmiyorum.
Elimden, alkollü sarhoş insanlara ne gelir ki.
İnsan bu denli terbiyesizlik karşısında aciz duruma düşüyor.
Tencereler kirli, eh kapaklar her zaman kendi tenceresini yuvarlanarak buluyor.
Kendi haricimde, bankamda umut kredim de kalmadı.
AH Funda.
Gençliğin darmaduman dağılmış halini sen bilemezsin, anlamazsın.
Sanma ki, senin gençliğindeki, bahçeden kopardığın güllerin dikeni eline battığında, iki arkadaş damlayan kanı buluşturup kan "kardeşi olduk" diye bağırıyor.
Yüreklerimiz çok temizdi.
Harcanan, defteri dürülmüş nesli seyretmek ve gördüklerine maruz kalmak.
Elimizden başka gelir ki.
Funda'nın aklındakiler…
... Milli Eğitimde yeni dönem, yeni kurallar gelmiş.
Adeta oğrenciye "KAL" gelecek dönem başlayacakmış.
Neler mi?
Başarısız öğrenciler aynı sınıfı tekrar okuyacak.
Mazeretsiz devamsızlıkta kesinlikle af olmayacak.
Dershaneye ihtiyaç ortadan kalkacak.
Açık liseye geçiş yapmak zorlaşacak.
Öğretmen yetiştirmede düzeltmeler yapılacak.
Depremzede öğrencilere telafi eğitim başlayacak.
Yani anlayacağınız bir sürü tedbir alınarak, merdiven altı dershane benzeri yapıların ortadan kaldırılması, öğretmen yetiştirme süreçlerinin değiştirilmesi gibi önemli konular geliyor
Benim anladığım, eğitim konusu tepeden tırnağa revize edilecek.
Öğrenciye kolay kolay af yok.
Demek ki ihtiyaç var.
Ben disiplini seven bir insanım, disiplin olmadan başarı olacağına inanmayan bir insanım.
Ve yeni neslin daha çok disipline ihtiyacı olduğunu da görüyorum.
Ama konu şu.
Evde, aileler çocuk eğitiminde disiplin sıfır, ev adeta çocukların egemenliğinde yaşanıyor.
Evde zapt edemediğiniz komutan çocukları, okulda kim zapt edecek bilmiyorum.
Aşkitommm çocukları, okuldaki bu disiplinde nasıl yaşayacaklar merak ediyorum.
Funda'nın aklındakiler…
... Daha bitmedi.
Gençlere yönelik bir dizi yenilik çalışmaları varmış.
Aile ve gençlik bankası kurulması,
Yüksek öğrenimde gençlere bir defaya mahsus cep telefonu ve bilgisayar alırken vergi muafiyeti sağlanacak,
Gençlere aylık 10 GB ücretsiz internet verilmesi,
Üniversiteli gençlere "Gençlik Kartı" uygulaması başlatılması, tiyatro sinema gibi etkinliklerden ücretsiz ya da indirimli yararlanabilmesi.
TARGIP yani gençler için tarım girişimcilik bölgeleri kurulması,
Gençlerin bir müzik enstrüman çalabilmesi, bir dil konuşabilmesi, bir spor dalında lisans sahibi olması desteklenmesi,
İnşaalah hepsi hayata geçer.
Aşkitom ile büyüyen çocuklar için, bedava durumlar haricinde umarım yararlı olur, yani tarım falan ilgilenirler.