"Kürt'tür ama iyidir..."
Sevdiğim bir dostum uzun zaman önce bu cümlenin içinde geçtiği bir görüntü izletmişti. Çok masum ve iyi niyetli bir sohbette yaşlı amcanın anlatımında geçiyordu bu cümle; Kürt’tür ama sen bakma iyidir aslında...
Neden ‘iyidir’ vurgusunu yapma ihtiyacı duymuştu yaşlı amca? Tüm Kürtler kötü müydü de iyi olanlara vurgu yapılıyordu?
İşte asıl araştırılması, mevzunun taaaa dibine gidilmesi ve rehabilite edilmesi gereken durum bu! Toplum olarak “Kürt önyargılarını” rehabilite etmeliyiz diyecektim ki şükürler olsun ki toplum olarak bunu başarmak üzereyiz. Ha gayret! Ah bir de siyasilerimiz başlasa!
Evet toplum olarak Kürt fobisini aştık sıra siyasilerimizde. İstanbul seçimi bunun son ve en etkili örneği oldu. Vallahi de billahi de herkes sıkıldı!
Ulaşım ve iletişim ağı hayatımızda bu kadar etkili değilken birbirimizi tanımıyorduk. Birilerini suçlamak veya ayrıştırmak çok kolaydı. Çünkü görmüyorduk, bilmiyorduk, tanımıyorduk ve ulaşamıyorduk gerçeğe.
‘Çamur at izi kalsın Türkiye’sinde’ çamurlar elde bekliyordu bazı kesimler.
Fakat şimdi öyle mi? Değil! Hafta sonu çıkıp Mardin’e, Urfa’ya, Diyarbakır’a, Tunceli’ye gelen biri tanıyor, görüyor ve yaşıyor ‘Ülkemin ebru lezzetindeki kaynaşma’ gerçeğini.
Sonra daha sıkı kaynaşıyor ve kanmıyor ayrıştırma oyunlarına.
Amatörce kaleme aldığım ‘Kardelenler Misali’ tamda bu konuyu anlatmıyor mu? Mehmet amcanın, Osman ağanın, Ayşe teyzenin, Ali’nin, İbo’nun, Mıçe’nin yüreğindeki cümleler ile Türkiye insanının terör üzerinden oluşturulan ‘kültür travmalarını’ yazdığım “Kardelenler Misali” Kürtleri anlatırken çeşitli sıfatlara neden ihtiyaç duyduğumuzun bilinç altını anlatıyor aslında.
İstanbul seçimi hepimize şunu bir kez daha gösterdi; Kürtler gel git söylemlerle değil ciddiye alınarak T.C. Vatandaşlığı haklarıyla var olmak istiyor! Ne abartılı sevgi sözcüklerini ne de pirincin içindeki siyah taş muamelesini istemiyor Kürtler!
“Koy verin gitsin bizi, tıpkı sizin gibi diyorlar... “Hatta Lazı da, Romanı da, Gürcüsü de, Boşnağı da, Arabı da sıkıldı iyi yada kötü Kürtlere yöneltilen bu söylemlerden...
Evet geçmişte yaşanan sıkıntılar var. Bu sıkıntıların sebep olduğu günümüze kadar uzanan terör başlıklı oluşumlar da var. İşte asıl odaklanılması gereken bu oluşumların elbirliği ile ortadan kaldırılması olmalıdır.
Bu konuda Türkiye’nin en güçlü ve en önemli yol arkadaşı ‘Irak Kürdistan’ı’ olacaktır.
Mesud Barzani başta olmak üzere Barzani Ailesinin bölge terörüne karşı yıllardır sağlam, kararlı ve güçlü duruşları unutulmamalı elbette...
Terör ve uzantılarıyla mücadelede uzmanlardan destek alınmalı...Tabi ki strateji gözetilmeli... Tabi ki ülke menfaatleri ön planda tutulmalı...
Ve tabi ki insanların huzuru, mutluluğu, istekleri göz önünde tutularak ‘gönüllerin kazanılması’ ilk amaç olarak görülmeli. Gönüllere samimiyetle ve ‘gönül dostlarıyla’ dokunduğunuzda sonuç almamak imkansız...