Misalen Warner Bros yapımı Taz-Mania çizgi filminde Avustralya faunasının en önemli hayvanları olan tazmanya canavarı, kanguru, koala, dingo ve ornitorenkler yer almaktadır.
Bugünün en mühim işi kendi medeniyet tasavvurumuzun standartlarını oluşturmamızdır. Bunu şehircilikte, sinemada, medyada, aklımıza gelebilecek her yerde oluşturmak zorundayız. Kültür tasavvurumuzda bir sıkıntı var. Kültür el sanatlarından, halk oyunlarından ibaret değildir. Kültür geleneksel olandan ibaret değildir. Daha çok gelecekle, nasıl olmak istediğimizle ilgilidir. Aksi durumda ölü bir kültürden söz ediyoruzdur.
Noel görkemli bir kutlamadır. Noel baba, geyikler, süslü çam ağaçları, hediyeler küçük çocukları karlarla kaplı büyülü bir masal ülkesine götürür. Noel bu “görkem farkını” sürdürdüğü için milyar dolarlarla ifade edilen bir sektör haline gelmiştir. Her kültür alanının zayıf ve güçlü noktaları olması doğaldır ve güçlü olan zayıf olanı dönüştürür. Bu bağlamda öncelik Türkiye'deki dini ve milli bayramlarla ilgili kutlama kültürünün geliştirilmesi olmalıdır. Nasreddin Hocanın eşeği Noel Babanın geyikleriyle yarıştırılmalıdır.
Bakın bu kutlamalar, festivaller çok mühimdir. Antalya’da önceki yıllarda Almanların meşhur Oktoberfest bira festivalininin benzeri düzenlendi. Halbuki onun kadar meşhur olabilecek, dünyanın en büyük festivalleri arasına girebilecek bir Türkiye etkinliği geliştirmemiz gerekirdi. Sen dünyanın önde gelen ülkelerinden biriysen orijinal olmak zorundasın.
Misalen her yıl Dünya Ekonomik Forumu toplantıları Davos’ta yapılmaktadır. Her yıl İstanbul’da veya başka bir şehrimizde küresel öneme sahip yıllık bir organizasyon yapılması düşünülebilir.
Misalen Warner Bros yapımı Taz-Mania çizgi filminde Avustralya faunasının en önemli hayvanları olan tazmanya canavarı, kanguru, koala, dingo ve ornitorenkler yer almaktadır. Hediyelik eşya sektöründe de benzeri bir farkındalıktan bahsedebileceğimiz Avustralya, turizm alanında faunasını en etkili şekilde kullanan bir ülkedir. Türkiye fauna olarak büyük bir zenginliğe sahipken bunu değerlendirmek gerekir.
Kültür yoksa sen neyin davasını güdebilirsin? İtalya'da ve Rusya'da dönerin yasaklandığına dair şu haberleri okumuşsunuzdur. İtalya Avrupa Birliği üyesi değil mi? Bu ayrımcılık değil mi? Hatırlarsanız Eskişehir'in Milli Eğitim Müdürü "çocuklar okula Süpermen, Spaydırmen çantasıyla değil Keloğlan, Nasreddin Hoca çantasıyla gelmeli" dediği için linç ediliyordu. Hâlbuki taklit etmeyecek, taklit ettireceksiniz. Kendiniz olacaksınız.
İyi ki dünyada tek bir dil konuşulmuyor. İyi ki dünyadaki binaların hepsi aynı stilde değil. İyi ki yollarda sadece Ford’un veya Volkswagen’in arabaları dolaşmıyor. Farklı olmak zorundayız ve gerçekten büyük tutkularımız olmalı...