"Meyve veren ağaç taşlanır"ı yanlış anlayanlar; bu sıralarda bilmedikleri konularda ahkam kesmeye ve nedensiz yorumlarıyla gündem yaratmaya çalışıyorlar.
Geçen hafta “Sporumuzda Neler Oluyor?” diye bir soru sormuş, sorumun nedenini kısaca anlatmaya çalışmıştım. Varsa yoksa futbolla ve burada sazı eline alan, bazı çok bilmişlerin değerlendirmeleri ve ipe sapa gelmeyen yorumlarıyla nereye gittiği belli olmayan bir yöne doğru yuvarlanan futbolumuzun durumu apaçık ortada. O çok bilmişlerin, futboldan başka bir şey bilmedikleri için aklına gelenle, sadece yorum yaparak var olabilmeye amaç edinenlerin yarattığı ortamlarda tam bir kaos durumundayız.
Birkaç başarısızlıkla teknik çalıştırıcıları yolcu etmeleri, takımları; kaynağı olmayan dedikodularla nedensiz eleştirebilen, bu televizyon program yapımcıları ve yorumcularının önünde yuvarlanıp gidiyoruz.
“Meyve veren ağaç taşlanır”ı yanlış anlayanlar; bu sıralarda bilmedikleri konularda ahkam kesmeye ve nedensiz yorumlarıyla gündem yaratmaya çalışıyorlar. Şimdi dillerine doladıkları, dünyanın en iyilerinden, Avrupa basketbolunun rakipsiz Koçu Jelico Obradaviç’i eleştirmeye ve başarısı konusunda ipe sapa gelmeyen yorumları ile eleştirmeye çalışıyorlar. Hatta o kadar ileri gittiler ki; gönderileceği ve yerine gelebilecek isimleri bile telaffuz etmeye başladılar.
Koç Obradoviç; ülkemizde bulunduğu altı yıl boyunca, Türk basketboluna ve Fenerbahçe’ye neler kazandırdığı gerçeğinin altında kalabileceklerini bile kavrayamaz durumdalar.
Kulüpler bazında Avrupa basketbolunda; eskiden tek-tük olan varlığımız, özellikle altı yıldır Obradoviç yönetimindeki Fenerbahçe; son beş yılı içinde hep EuroLig’de FinalFour oynadı, Avrupa basketbolunun en iyileri arasındaki ilk üç sıradaki yerimizi iyice pekiştirdi. Son beş yılında Eurolig’de FinalFour oynayan, birinde kıl payı finalde kaybedip ikinci olan Fenerbahçe, bir kez de FinalFour’dan EuroLig Şampiyon’u olarak çıktı ve Avrupa basketbolunun en büyüğü ünvanını ülkemize getirdi.
Bu yıl sakatlıklarla başı dertten kurtulamayan Fenerbahçe, pek de bilinmeyen bir nedenle, Eurolig’e pek de iyi başlayamadı. Gidişat ilk sekiz içine girebilme savaşı verdiği görüntüsünde. Ama, Obradoviç’in başında bulunduğu Fenerbahçe Basketbol Takımı, hala, Avrupa Şampiyonu ve hala ilk üç içinde gösterilen takımlardan biri.
Kısa ve öz; kulüp takımlarında Avrupa basketbolunda tam bir marka. Koç Obradoviç’in kariyeri ise tartışılamaz. Onu bu yıl yaşananlarla değerlendirebilmek bazılarını haddine düşmez.
Amerikalı çok ünlü bir basketbol yorumcusunun anlatımıyla; “Koç Jelico Obradoviç ve yönetimindeki Fenerbahçe Basketbol Takımı, Amerika’dan Japonya’ya kadar adı bilinen, başarılarından söz edilen bir basketbol takımı ve bir basketbol markasıdır”.
Başarısız başlangıç gibi görünen bir sezonla (kaldı ki sezonun daha yarısına bile gelmedik) eleştirilmesi pek de doğru bir şey değil. Hele hele, bu eleştirileri Obradoviç üzerinden yapmak hiç de doğru bir yaklaşım değil.
Bu sezonun başından beri takım ilk beşinin neredeyse tümü sakatlıklarla boğuşan Fenerbahçe’nin kredisi öyle kolayca tüketilemez. Obradoviç’in geldiği günden beri, kendi sahasında oynadığı karşılaşmada ortalaması her zaman on binin üzerindeki tutkulu Fenerbahçe taraftarının gözünde kredisi sonsuzdur. Avrupa’nın, 9 EuroLig Şampiyonu ünvanlı en başarılı koçuna bu durumda süre biçmek, ayıptır, hem en büyük haksızlıktır ve kimsenin de haddine değildir.
Bu söylentilere Fenerbahçe Asbaşkanı Semih Özsoy gereken yanıtı çok net vermiştir; “Obradoviç ile aramızdaki imza sadece semboliktir. Obradoviç istediği sürece burada kalacaktır”
Taraftarın gönlünde Obradoviç’I tarif bile edemeyiz. Bir anlamda kendi yarattığı Fenerbahçe Basketbol taraftarının gönlündeki Obradoviç sevgisi ve kredisi asla tükenmez.
Bu haftaya kadar EuroLig’de oynadığı karşılaşmaların çoğunu deplasmanda oynayan ve neredeyse takımın yıldız oyuncularının çoğunun sakat olduğu bir dönemden yeni çıkmış olan Obradoviç yönetimindeki Fenerbahçe Basketbol takımı gerekeni yapacak ve EuroLig finallerindeki yerini alacaktır.
Kariyeri EuroLig Şampiyonlukları ile dolu, ülkemize EuroLig Şampiyonluğu’nu getiren Jeliko Obradoviç’I tartışmak haksızlıktır. Ayrıca bu yaklaşım kimsenin hakkı ve de haddine değildir.