Kapitalizmin gerçek başarısına tekelleşme ile ulaşacağı düşünülür. Yani kapitalizm düşünüldüğü gibi liberal değildir ya da düşünüldüğü kadar liberal değildir diye bir espri yapılabilir.
Kapitalizmi kuşaklara ayırmak gerekir. Süreç uysal kapitalizmle başlar, sonra kapitalizm, vahşi kapitalizm ve içinde bulunduğumuz finans kapitalizmi ilk dört kuşağı oluşturur. Derslerimde de böyle tarif veririm. Kapitalizmin neden kendini evirip kuşaklar meydana getirdiğineyse Schumpeter’in fikirleri üzerinden cevap üretebiliriz; tekelleşme arayışı.
Kapitalizmin gerçek başarısına tekelleşme ile ulaşacağı düşünülür. Yani kapitalizm düşünüldüğü gibi liberal değildir ya da düşünüldüğü kadar liberal değildir diye bir espri yapılabilir. Gerçekten de kapitalizm tekelleşme yolunu her defasında farklı ekonomik aktörler üzerinden aramak üzere kuşaklarla kendisini ifade etmiştir.
Fakat denediği 4 kuşak içindeki uyguladığı farklı stratejiler onu amacına ulaştırmak için yeterli gelmemiştir.
Görünen o ki kapitalizmin yeni bir planı vardır ve bunu denemek için tüm hazırlıklarını yapmıştır; veri kapitalizmi.
Kapitalizm gerçekten veriyi tekelleştirmeyi başarmaya uğraşacaktır. Bütün şartlar kendi yönünü bu tarafa çevirmesi için ona elverişli gözükmüştür ki oda bu yola girmiştir. Fakat karşısında büyük bir sorun bulmuştur; kripto paralar.
Kripto paraların, yatırım alışkanlıklarından tutun da deflasyonist karakterinin sonuçlarına kadar ne tür etkileri olduğunu daha önce kaleme aldığım üç köşe yazımla paylaşmıştım. Bu yazılarda ele alınan hususlar kapitalist perspektiften kripto para denkleminin esas ya da vazgeçilebilir sorunlarıdır. Okumamın bir boyutu eksik kalmıştır ki bu yazı onu tamamlamaktadır.
Öncesinde kripto paralarla ilgili bir anlayış sorununu düzeltmek ihtiyacı hissediyorum. Kripto paralar paradır, yatırım aracı değil. Kripto paralara ilgi gösterenler ve kripto paralarla ilgili uğraşı gereği değerlendirme yapanların, özellikle de fıkıhçıların genelinin bu çarpık bakış açısına sahip olduklarını görüyorum. Bu nedenle de çözümleme yapmaktan kilometrelerce uzak olduklarını inandığımı da konu ile ilgili beş yıldır incelemeler yapan birisi olarak böylece belirtmiş olayım.
Ana akım kripto paraların deflasyonist karakterinin kapitalizmin asıl bunalımlarından birisi olduğunu daha önce detaylıca tartışmıştık. (Sınırsız üretilebilen Dogecoin üzerine hikaye yazılmaya çalışılmasını da dikkatli okumak gerekir.) Böylece enflasyonist karakteri belirgin olan kapitalizmin kripto paralarla ciddi bir sorunu vardı. Enflasyonist kapitalizm cari kapitalizmdir. Abuk olsa da deflasyonist kapitalizm de ortaya çıkarılabilir. Zaten enflasyonist olması da abuktur. Mesele hem enflasyonda hem deflasyon da çalışabilecek bir iktisadi önermedir. Ya enflasyonda ya deflasyonda değil.
Fakat kripto paraların duvardan asıl çektiği tuğla bugünkü kapitalizmin değil, gelecekteki kapitalizmin yani veri kapitalizminin altını boşaltmak sonucu üretmektedir. Finans kapitalizmi zaten terk edilecektir. Ancak beşinci kuşak kapitalizme geçişte veriyi önlem alınamaz biçimde anonimleştiren bir olgu olarak kripto paralar sorun çıkarmaktadır.
Üstelik kripto paralar özgürlük satın almanın bir yolu olarak yıkılamaz bir olgu görünümündedir. Blockchain’e değer katan olgu da kripto paralardır.
Ve bugüne kadar hiçkimse kurum ve fenomen, Adam Smith bile kapitalizm karşısına bu denli çetin ve tavizsiz bir duruş gösterememiştir.
Veri tekelleşirse her şeyin metalaştırılması ve herkesin köleleştirilmesi mümkün olacaktır. Bahsettiğim kölelik insanlığın değerlerini yok edecek bir anlayışla üstümüze binme hazırlığındadır. Kölelikten çok kulluk tarifine uyar.
Verinin tekelleşmesi halinde her şeyin ne kadar farklı olabileceğini bir emsalle vereyim; malumunuz karalar mülk edinilebilir fakat denizler umum varlıklardır; öyle bir dünya düşünün ki denizlerden tapu satılıp karalar umum varlıklar olsun. Tam tersten bir okuma. İşte, veri kapitalizmi hakim olursa her şeyin bu kadar farklı olduğu ve hiçbir biçimde hazırlık yapamayacağınız bir dünya ortaya çıkar. Bu şartlarda kripto para bir umut ışığıdır demiyorum ama bu paraların paradigması en az kapitalizmle zıt düştüğü kadar insanlığa dost diyorum.