Geçen haftanın en çok konuşulan konularından biri, Birleşik Krallık'ın gözde bekarı Prens Harry'nin Amerikalı oyuncu Meghan Markle ile düğünüydü. Düğünü manşetlere taşıyan aile skandalları, kim ne giymiş gibi konuların haricinde Harry-Meghan'ın evliliği, kraliyet ailesinde başlayan bazı çok önemli değişikliklerin sinyalini verdi.

Geleneksel yapısı ile tanınan İngiliz Kraliyet Ailesi, Meghan Markle ile birlikte pek çok tabuyu yıkmaya başladı. Öncelikle iyi bilinen konulardan başlayalım. Meghan Markle, bir Amerikalı, üstelik Prens Harry'den 3 yaş büyük, üstelik daha önce boşanmış. Tüm bu özellikler başlı başına kraliyet gelini olmasıyla ilgili soru işaretlerine sebep olsa da Markle aynı zamanda bir melez. Babası beyaz, annesi siyahi olan Meghan'ın İngiliz yüksek sosyetesinde pek çok dedikodu kaynağı olduğu biliniyor. Prens Harry ve Meghan Markle'ın düğününde gördüğümüz siyahi kültürün izlerini taşıyan detaylar, işte bu bakış açısında köklü değişimin sinyallerini verdi.



Düğünde konuşmayı yapan rahip, Afrikalı Amerikalı Kardinal Michael Curry oldu. Curry, sevgi ve sevginin değiştirici gücü üzerine dokunaklı ve etkileyici bir konuşma yaptı. Konuşmasında Martin Luther King ve Amerika’da zencilerin maruz kaldığı kölelik yıllarına da değindi. Curry'nin mimik ve jestleriyle yaptığı konuşması, Aziz George Şapeli'ndeki 600 davetlinin yüzünde gülümse oluşturdu.

Kilise düğünündeki müzikleri de Karen Gibson ve Kraliyet Kilise Korosu söyledi. Koronun tamamı siyahi üyelerden oluşuyor ve koro, Birleşik Krallık'ın en çok ödül kazanmış korolarından.

Kilise düğününde performans sergileyen kişilerden biri de siyahi İngiliz çellist Sheku Kanneh Mason oldu. Mason, 2016 yılında BBC Yılın En İyi Genç Müzisyeni Ödülü'nü kazanan ilk siyahi sanatçı unvanını elde etmişti.

Ayrıca konuklar arasında dikkat çeken isimlerin başında efsanevi TV sunucusu Oprah Winfrey ve dünyanın en başarılı tenisçilerinden Serena Williams da bulunuyordu.

Youtube Kanalı Yüzünden Tutuklanacaklar

Açtıkları Youtube kanalında vahşi doğada hayatta kalma videoları çeken bir çift, videolarında pişirip yedikleri bazı hayvanların koruma listesindeki canlılar olduğunun anlaşılması üzerine Kamboçya hükümeti tarafından aranmaya başladı. Çift, çektikleri videolarda pek çok vahşi hayvanın derilerini yüzüp temizleyerek nasıl yenebileceğini gösteriyordu. Takipçileri, bu canlıların büyük kısmının koruma listesindeki tehlike altında olan hayvanlar olduğunu fark edince kanalı ve sahiplerini şikayet etti.



Kamboçya Çevre Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada çiftin derilerini yüzüp, temizleyip, yediği hayvanların bir tanesinin soyu tükenme tehlikesi altında bulunan canlılardan olduğu, büyük çoğunun da koruma altındaki türler olduğu belirtildi. Haklarında yakalama kararı çıkartılan çift ise hayvanları kendilerinin öldürmediğini, egzotik hayvanlar satan yiyecek pazarından ölü halde alıp doğada pişirme ve yeme yöntemlerini gösterdiklerini söyledi. Çift, ayrıca hayvanların koruma listesinde olduğunu bilmediklerini de ekleyerek pek çok videoyu Youtube kanallarından kaldırdı.
Yetkililerin incelediği videolardan çiftin 500'er dolar kazandığı söylendi.

Fenomen Rahip

Avustralya'nın New South Wales eyaletindeki Gosford Anglikan Kilisesi'nin rahibi Rod Bower gerçek bir internet fenomeni oldu. Yaklaşık 200 kişilik bir cemaati olan Bower, kilisesinin girişinde yer alan billboarda yazdığı toplumsal mesajlarla sosyal medyada kendine milyonlara ulaşan geniş bir hayran kitlesi edindi.



Provokatif mesajlarıyla meşhur olan Bower, modern görüşleriyle de dikkat çekiyor. Bower, 20 yıldır Sidney'in 75 kilometre kuzeyindeki kilisesinde görev yapıyor. İlk dikkat çeken mesajını ise 2013 yılında eşcinsel bir adamın cenaze törenini düzenledikten sonra yazmış. Cenaze töreninden sonra ailenin merhumun sevgilisinin kiliseyi kızdırmamak için törene gelmesini engellediğini öğrenen rahip bu durumdan çok rahatsız olmuş. İnsanların kiliseden korkarak sevdiklerinin cenazesine katılamamasına sebep olan baskıcı kültüre tepki olarak ilk mesajını yazmış. Mesajda "Sevgili Hristiyanlar, bazı insanlar eşcinseldir, bunu kabul edin. Sevgiler, Tanrı." yazınca çok dikkat çekmiş. Mesaj, sosyal medyada 50 milyondan fazla kez görüntülenmiş. Sosyal medyanın gücünü böylece keşfeden Bower, sık sık kilisesinin önündeki tabelayı kullanmaya başlamış.

Çoğunlukla Avustralya'ya botlarla kaçak girmeye çalışan göçmenlerin trajedilerine yönelik mesajlar yazan Bower, dünya genelinde yaşanan olaylara da kayıtsız kalmıyor. Bower'ın en popüler mesajlarından biri Florida'da gerçekleşen okul baskınının ardından yazdığı "Ne zaman çocukları, silahlardan daha çok sevecekler" oldu. Manchester'da Ariana Grande konserinde gerçekleşen bombalı terörist saldırının ardından yazdığı "Kalbimiz Manchester ile çünkü onların kalpleri kırıldı" mesajı da çok fazla beğenilen çalışmalarından. 2016 yılında dünyada popüler olan PokemonGo oyununu da pas geçmeyen Bower, "Poketoplarımız vardır" yazarak gençleri pazar ayinine daha fazla katılmaya teşvik etme fırsatını da kaçırmadı.

Bazı muhafazakar kesimlerin çok tepkisini çektiğini söyleyen Bower, Hristiyanlığın sevgi dini olduğunu ve sosyal medyanın etkisini kullanarak sevgiyi yayıp nefreti azaltmaya katkıda bulunmaya devam edeceğini söyledi.