Yeni yılın da iki haftasını neredeyse geride bırakmak üzere olduğumuz şu soğuk ve kurak kış günlerinde, futbol liglerine verilen aradan istifade eden yerli- yabancı birçok takım, Akdeniz kıyılarımızda bulunan birbirinden güzel tesislerde devre arası hazırlık çalışmalarını sürdürüyor.
Yeni yılın da iki haftasını neredeyse geride bırakmak üzere olduğumuz şu soğuk ve kurak kış günlerinde, futbol liglerine verilen aradan istifade eden yerli- yabancı birçok takım, Akdeniz kıyılarımızda bulunan birbirinden güzel tesislerde devre arası hazırlık çalışmalarını sürdürüyor. Muhabir arkadaşlarımız, özellikle Süper Lig takımlarımızın kamp yaptığı yerlerden geçtikleri haberlerde, iddialı, iddiasız bütün takımlarımızın son durumunu kamuoyu ile paylaşıyor ve başta ara transfer olmak üzere aldıkları duyumları medya kanalları aracılığıyla kamuoyuna servis ediyorlar.
Gazetecilerin meslek birliklerinden TSYD (Türkiye Spor Yazarları Derneği) de; “herkes burada mâdem biraz da memleketi kurtaralım” diyerek her sene “Antalya Buluşmaları” düzenliyor. Bu seneki oturumlara damga vuran Spor Bakanı Osman A. BAK’ın yaptığı konuşma oldu. Sn. Bakan “sokakları uyuşturucu çetelerine bırakmayacağız” çıkışıyla, Devlet Aklı’nın açık ve yakın tehlike olarak değerlendirdiği bu duruma vaziyet edeceğini kararlılıkla anlatmaya çalıştı.
Ülkemizde genç nüfusun karşı karşıya bulunduğu en büyük tehlike; uyuşturucu ve uyarıcı etkisi olan maddelere bağımlılık olarak görülüyor uzun zamandan beri. Polis-Jandarma gibi kolluk kuvvetlerinin uyuşturucu ile mücadelesinin sürdürülebilir ve başarılı olabilmesi için bu ürünlerin hedef kitlesi olan insanımıza (gençliğimize) ulaşmaması gerekiyor öncelikle. Kırmızı Kitap diye bildiğimiz Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde de uzun zamandır bu konu öncelikli mücadele konularından olarak değerlendiriliyor. Narko-Terör tanımı ile bilinen bu konu, Ülkemizin coğrafi konumu sebebiyle köprü konumunda olmasından kaynaklanan dezavantajı gidermeye yönelik birçok tedbiri içermektedir.
Uyuşturucu bağımlılığı ve uyuşturucu maddelerle mücadelede esas olan sivrisineklerle uğraşmaktan ziyade bataklığın kurutulmasına yönelik çalışmalardır. Gençlerimizin eğitimle, sporla, müzikle, güzel sanatlarla ve diğer pozitif uğraşlarla sokaklardan çekilerek uyuşturucu satıcılarının hedef kitlesi olmaktan kurtarılması en büyük adımdır. Bunun ilk aşaması da her mahalle ve sokakta gençleri sporla buluşturabilecek imkân ve tesisler yapmakla, yapılmış olanları koruyup geliştirmekle olacaktır.
Koruyucu/Önleyici Hekimlik; tıbbın ilk faslıdır. Aslolan insanların hasta olmalarının önüne geçilmesidir. Böylece, sağlık sistemine aşırı yük binmeyecektir. Hasta olan kişinin tedavisi için 7 birim maliyet söz konusu ise o kişinin hasta olmamasını sağlamanın maliyeti 1 birimdir. Sn. Bakan da konuşmasında bu minvalde tespitler yaparak konuyu izah etmeye çalıştı.
Afganistan-Pakistan-İran güzergâhından Avrupa’ya olan uyuşturucu trafiğinde, sınırlarımız içinde alınan tedbirlerle hatırı sayılır başarı sağlandığı için uyuşturucu baronları hedeflerine Türk Gençliğini koymuş durumdadır. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz de bu sebepten büyük tehdit altındadır.
Okul-Aile-Emniyet üçgeninde yapılacak sıkı iş birliği ile sağlanan başarının devamlılığı için gençlerin olumlu şeylerle meşgul edilmesi, enerji ve potansiyellerini sokaklarda başıboş/başıbozuk şekilde tüketmelerinin önlenmesi gerekmektedir. Bunun en temel ve en kolay yollarından birisi, “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözü ile ifade edildiği şekilde sporla olacaktır. Açık alanlarda yapılabilen en kolay sporlar olan futbol, basketbol, atletizm imkânlarının yerel yönetimlerce öncelikli olarak değerlendirilmesi başarıya giden ilk adım olacaktır.
Belediyelerimiz liglerde mücadele edecek profesyonel futbol-basketbol kulüpleri kurup onları finanse edeceğine, ellerindeki fonları sporu tabana yaymak için kullanmalıdır. Belediye Başkanları futbolun popülerliğinden istifade etmek için futbol kulüplerini araçsallaştırmakta ve sınırlı kaynakları gençlerin spor yapmasını sağlamak yerine bir avuç profesyonele ve bu kulüplere harcamaktadırlar.
Yapılacak 5 ve 10 yıllık planlamalar ve konacak akılcı hedeflere yönelik yatırımlarla gençliğimizi uyuşturucu çetelerinin hedefi olmaktan sıyırmak mümkündür. Yeter ki günübirlik siyasi çekişmelerin ötesinde ve üstünde bir Devlet Politikası olarak bu işe sahip çıkalım.
Gençlerimiz geleceğimizdir, geleceğimizi karartmayalım. İyi hafta sonları dilerim.