Kadın kadının kurdudur denince, çok kızarız ama esasında biz kadınlar biliriz ki, bal gibi kadın kadının kurdudur.

Hadi, kadın kadına yüzleşelim.

Kadın kadının kurdudur denince, çok kızarız ama esasında biz kadınlar biliriz ki, bal gibi kadın kadının kurdudur.

Anlarız birbirimizi.

Tanırız birbirimizi.

Erkeklerin anlayamadığı kadar.

Biz kadınlar birbirimizin ciğerini biliriz.

Biz kadınlar.

Eşitliği.

Mağdurluğu yanlış anladık.

Biz kadınlar diye başlayan her cümleye itibar ettik.

Her kadının savaşına inandık.

Her kadının beyanına doğru dedik.

Televizyon seyrediyorum, şarkıcı Zeynep Bastık ile röportaj yapıyorlar, diyor ki "bu piyasada kadın olarak var olmak çok zor".

Vah vah.

Sanki kendisi çok zor var olmuş.

Yahu orta yer kadın şarkıcı dolu, yazlık mekanlara bakın, kışlık mekanlara bakın, bütün mekanlar kadın şarkıcılarla dolu.

Harbiye Açık Hava konserlere bak bakalım, kadınlar mı erkekler mi daha çok konser veriyor.

Dizilere bakın, başrol, diğer hikayelerin başında hep kadınlar var.

Televizyon programlarına bakın, yorumculara bakın hepsi kadın.

Yemek programlarında, çirkefçe kavga edenler hepsi kadın.

Mağdur programlarına bakın, çoğu kendi hataları ile mağdur gibi anlatanların çoğu kadın.

Sosyal medyaya bakın.

En çok kendini paylaşan, soyunan, arayışta olan kadınlar.

Fenoşlara bakın, hepsi kadın.

Dolandırıcılara bakın, başrolde çoğu kadın.

Çirkeflik yapan, tüküren, parmak sallayan ve ayar çekenlerin hepsi kadın.

Metroda saldıran, otobüste dövüşen, polise tokat atan, bağıran çağıran kadınlar.

Bakın, boşanırken para isteyen, adamın donuna kadar almak isteyen, adamın ciğerini söküp almak isteyen hep kadınlar.

Bakın, en itibarlı doktoru, çocuğu üzerinden olmadık iftira ile, ülkeyi alt üst eden yine bir kadın.

Kadın kendini uyanık sanan avukatı ortaya saldı, konuşturdu, gündem yarattı ve sonunda, bir çelme atıp, savcının huzurunda adamı azletti.

Vay canına arkadaş dedirten kadınlar var.

Kadınlar kıskanç.

Kadınlar hesapçı.

Kadınlar menfaatçi.

Kadınlar erkeklerden hep alacaklı.

Kadınlar şeytan gibi insan kullanıyor.

EH dolandırıcılıkta erkeklerle yarışır haldeler.

Son, şahit olduğumuz olaylara, bakınca;

Artık.

Erkekler, biz kadınlarla evlilik sözleşmesi yapmadan evlenmeyecek.

Erkekler, biz kadınlarla asansöre binmeyecek,

Erkekler, kadınlarla asansöre binmeyecek.

Erkekler çocukları, erkek ya da kız banyoda iken kapının önünden bile geçemeyecek.

Erkekler, karım beni gözetliyordur, devamlı kamera var mı diye etrafı kollayacak.

Erkekler, dışarıda dayak yiyen kadına yardım etmeyecek.

Bu gidişle.

Ne hale geldik diye kendimize bakarken merhametimizi kaybettiğimizi göreceğiz.

Rahmine bebek düştüğünde, memesine süt gelen Allah'ın en sevgili kulları kadınlar.

Birbirimize.

Oh olsun.

Derken, merhametsiz, kadın gözlerimizle karşılaşacağız.

Funda'nın aklındakiler…

Bu fenoşlarda nasıl bir şuursuzluk var inanılmaz.

Kadın.

Kaçtığı yerden.

30 yıllık gazeteci, dünyayı dolaşan, en önemli haber kanallarında, çok önemli programlar hazırlayan, Cüneyt Ozdemir'e laf çakmış.

Adam 30 yıldır haber hazırlıyor.

Diyor ki.

Gazeteci influencer.

Bunlar, kendi youtube kanallarında bizi paylaşıyorlar ki, tıklanma olsun, para kazansınlar.

Sadece gazetecilikten para kazanan, emekçi dürüst gazeteci Emrullah Ergin'e laf söylüyor.

İnsan utanır.

İnsan sıkılır.

Senin ve gibilerin, hep aklı gücü parada, ağızlarınızdan para kelimesi düşmüyor.

Yahu, bu gazeteci insanlar bizimle var oluyor demek.

Bu denli şuursuz insan olabilmek.

Yaptığınız işlerden belli.

Pişkin, arsız ve utanmaz.

Funda'nın aklındakiler…

... Yılbaşı sanatçıların alacakları paralar belki olmuş.

Tarkan; 28 milyon, yani 1 milyon dolar (o gece orada olmak için, adam başı 50 bin ödemek gerekiyormuş)

Kenan Doğulu; 10 milyon

Ebru Gündeş; 7 milyon, (adam başı 43 bin TL)

Özcan Deniz; 4 milyon (adam başı 33 bin TL )

Sıla; 4 milyon TL

İrem; 3 milyon

Sibel Can; 3.5 milyon TL (adam başı 25 bin TL)

Merve Özbey; 1 milyon TL

Emrah;

Simge, yılbaşı sahnesi var, ama ücreti bilinmiyormuş.

Melike Şahin, Alpay, Berkay, daha niceleri hepsi sahnede

Demem o ki; pandemi falan olur, deprem olur, yangın olur, ülkenin yası olur.

Hep sanatçılar, şarkıcılar mağdur oluyor, saz ekibimiz mağdur falan demeyin sakın.

Kimseye anlatmayın sakın.

Ağlamak yok yani.