Kader kavramı, birçok kültürde ve inanç sisteminde önemli bir rol oynar. Bazılarına göre kader, insan hayatının önceden belirlenmiş bir yoluna işaret eder.
İnsan yaşamı, içinde birçok farklı etmenin bulunduğu karmaşık bir denklem gibi. Bu denklemde yer alan en önemli faktörlerden biri, kader ve insanın kendi iradesi arasındaki ilişki. Kimileri kaderlerinin kurbanı olduklarını düşünürken, kimileri ise kendi kaderlerini şekillendirebileceklerine inanır.
Kader kavramı, birçok kültürde ve inanç sisteminde önemli bir rol oynar. Bazılarına göre kader, insan hayatının önceden belirlenmiş bir yoluna işaret eder. Bazıları ise kaderi, geleceğin belirsiz olduğunu ve insanın bu geleceği şekillendirebileceğini düşünerek ele alır. Bu iki bakış açısı, insanın yaşamındaki kaderi anlama şeklini derinden etkiler.
Psikolojik açıdan bakıldığında, insanlar kendi kaderlerini belirleme konusunda belirli bir kontrol sahibidirler. Viktor Frankl'ın "İnsanın Anlam Arayışı" adlı eserinde belirttiği gibi insanlar yaşamlarına anlam katarlar ve bu anlam arayışı, kaderlerini şekillendirme sürecinin önemli bir parçasıdır. İnsanlar, içsel motivasyonları ve değerleri doğrultusunda kararlar alarak kendi yaşamlarını etkileyebilirler.
Albert Bandura'nın "öz yeterlilik" kavramı da bu konuyu aydınlatır. Öz yeterlilik, bir bireyin kendi yeteneklerine ve kapasitesine olan inancını ifade eder. İnsanlar, öz yeterliliklerine olan inançlarına göre kaderlerini etkilerler. Yüksek öz yeterliliğe sahip olanlar, zorluklarla daha iyi başa çıkar ve hedeflerine daha kolay ulaşırlar.
Hayatta birçok başarı hikayesi, kaderin üstesinden gelmeyi gösterir. Örneğin, fiziksel engellere sahip olan birçok kişi, azimleri ve kararlılıkları sayesinde kendi kaderlerini şekillendirmişlerdir. İşte bu tür örnekler, insanların kaderlerini aşabileceklerini gösterir. Hatırlayalım milli sporcu Sümeyye Boyacı, Paralimpik Yüzme Dünya Serisi'nde altın madalya kazandı.
Görme Engelliler Milli Futbol Takımımız 2015'te Avrupa şampiyonluğu kazanmıştı.
Bu örnekler, insanların fiziksel veya zihinsel engellere rağmen azim ve kararlılıkla kendi kaderlerini şekillendirebileceklerini gösteriyor. Her biri, zorlukların üstesinden gelerek dünya üzerinde olumlu bir etki yarattı. Bu hikayeler, her birimizin kendi kaderini belirleme gücüne sahip olduğumuzun bir hatırlatıcısıdır. Başarıya giden yol bazen zorlu olabilir ancak kararlılık ve azimle, kaderin sınırlarını aşmak mümkün olabilir.
Sonuç olarak, insan yaşamı karmaşık bir süreçtir ve kader, bu sürecin sadece bir parçasıdır. Psikolojik perspektiften bakıldığında, insanlar kendi kaderlerini etkileme gücüne sahiptirler. Öz yeterlilik, içsel motivasyon ve değerler, kaderin üstesinden gelmede önemli rol oynar. İnsan yaşamının bir ustası olmak, kaderin kurbanı olmamak için gerekli olan bir inanç ve çaba gerektirir. Bu nedenle, insanlar kendi kaderlerini şekillendirmeye yönlendirildikleri sürece, her zaman potansiyellerini en üst düzeye çıkarabilirler.
İnsan yaşamının bir ustasıdır, kaderinin kurbanı değil.