ABD, Suriye'nin kuzeyinde YPG, PYD ve PKK'dan kurulu silahlı bir güç kurdu ve şimdi onu güçlendiriyor.
Bu güçlenen Kürt terörist gücü hem Kuzey Suriye’de otonom bir idari yapıya dönüştürülüyor hem de Suriye’yi bölüyor… Bu güç Türkiye için ciddi bir güvenlik tehdidi…
Ama işin daha detayına baktığınız zaman bu gücün esasında aynı zamanda İran’a karşı Amerikalıların oluşturduğu bir kuvvet olduğu ortaya çıkıyor.
Amerikalılar her bakımdan bu YPG, PYD ve PKK üçlüsünü güçlendirip İran’ın Suriye’de İsrail’e tehdit oluşturmasını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bu güç yalnız Suriye’deki İran milisleri, Hizbullah ve hatta İran Devrim Muhafızlarına karşı kullanılmayacak aynı zamanda bu silahlı kuvvet İran’a bağlı Haşdi Şahabi’nin Irak üzerinden Suriye’nin doğu sınırlarından sızmasını da önleyecek.
İsrail zaten Suriye’de İran’a karşı güneyde bir cephe oluşturuş vaziyette… Şimdi Kürt teröristler de kuzeyden İran’ı sıkıştırıp tam manasıyla İran’ın Suriye’de bulundurduğu askerleri ve militanları kıskaca alacaklar.
Bu işi daha da sağlamlaştırmak için ABD hem Kürt teröristlere Suriye’nin petrolünün yüzde yetmişini üreten petrol alanlarını verdi hem de gelecek yıl bütçesinde bu teröristlere 550 milyon dolar verecek…
Ama Türkiye bu ince hesapları bozuyor… Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu Afrin’deki harekâtla YPG, PYD ve PKK’yı zora soktu. Operasyonların başından beri neredeyse teröristler 2 bin 500 militan kaybettiler. Bunu üzerine Amerika için Rakka bölgesinde savaşan teröristler şimdi neredeyse silahlı güçlerinin yarısını Afrin’e kaydırıyorlar… Bu da İran’a karşı oluşturulmak istenen cepheyi zayıflatıyor…
Yani neticede İran’ın bu konuda Türkiye’ye bir teşekkür borcu var…